Annesinin tavsiyesi, Yusuf’u 14 yaşındayken teröristlerin kucağına itti

16 yaşındaki oğlu bombalı saldırı düzenlemekten cezaevinde yatan Neriman Yaman’ın Almanca yazdığı ‘Mein Sohn, der Salafist’ (Benim Selefi Oğlum) daha piyasaya çıkar çıkmaz, büyük ses getirdi. Alman medyası Yaman’la söyleşi yapmak için sıraya girdi. Ancak kitabın yayıncısı, gelen talepleri, “Yazarımızın medya tecrübesi yok. Günde birden fazla röportaj veremiyor” diyerek frenliyor.

BABASI MARKET İŞLETİYORDU

Neriman Yaman’ın öyküsü, Almanya’daki Türk anneler için de ders niteliğinde. Yaman, Gelsenkirchen doğumlu. Dedesi misafir işçi olarak gelmiş Almanya’ya. “Çocuklarım, torunlarım benden daha iyi bir hayata sahip olsun” diye çok çalışıyor. Yaman’ın babası ise Gelsenkirchen’de Türklerin yoğun yaşadığı tren istasyonu yakınındaki Ückendorf semtinde ‘Yaman Market’ adıyla bir market açıyor. İlk başlarda işler çok iyi gidiyor. Neriman da okulunda başarılı bir öğrenci. Daha sonraları Neriman’ın hayatında değişiklikler başlıyor. Rock’n Roll dinliyor, kot pantolonlar, deri pantolonlar giymeye başlıyor. Önce lise, daha sonra da üniversiteye gitme, hatta ‘uzay araştırmacısı’ olma hayalleri kuran Neriman’ın bütün hayalleri, markette işler kötü gidince yıkılıyor. Ortaokuldan ayrılıp babasının yanında çalışmaya başlıyor.

CAMİDEKİ HOCAYA ÇIKIŞIYORDU

Evlenip yuva kuran Neriman Yaman, bir gün Selefilerin Alman lideri Pierre Vogel’in bir Türk cemaatine yaptığı konuşmasını dinliyor ve etkileniyor. 14 yaşındaki oğlu Yusuf’a da Pierre Vogel’in internet sayfasını izlemesini tavsiye ediyor. İşte o günden itibaren oğlu tamamen değişiyor. Arapların giyindiği gibi giyinmeye başlıyor, kendi internet sayfasında dini vaazlar vermeye başlıyor. Yusuf, camideki hocaya “Sen yanlış öğretiyorsun” diye çıkışıyor. Ailesinin, özellikle de kız kardeşinin Avrupalı yaşamına karşı çıkıyor. Teneffüslerde okulun avlusunda namaz kılıyor. Kuran dağıtıyor. Kadınlara elini vermiyor.
Ve bir gün yanında baştan ayağa kapalı bir kızla eve geliyor. “Nurcan’la nişanlandık ve evleneceğiz” diyor. Annesi oğlunu bu yanlış yoldan kurtarmak için yoğun çaba sarf ediyor. Ama Yusuf kimseyi dinlemiyor ve bir gün anne babasına cep telefonundan “Nurcan’la evlendik” haberini gönderiyor.

‘ANNE BOMBAYI BİZ PATLATTIK’

Bir pazar günü annesini karşısına alan Yusuf, “Anne ben çok kötü bir şey yaptım” diyor ve gazetelerde çıkan haberi gösteriyor. Haberde, Essen’de bir Sih tapınağına bombalı saldırı yapıldığı ve üç kişinin yaralandığı yazıyor. Yusuf, “Bombayı biz koyduk, saldırıyı biz yaptık. Orada insan olduğunu bilmiyorduk, yoksa kesinlikle yapmazdım” diye annesine yalvarıyor.
Neriman ise elinden tuttuğu gibi Yusuf’u polise teslim ediyor. 16 yaşında bombalı terör saldırısından tutuklanan Yusuf, şimdi İserlohn cezaevinde yatıyor ve iki ay sonra davası başlayacak.
O dönem 14 yaşında olan oğlu Yusuf’u, kendi elleriyle Selefilere kaptıran Neriman Yaman, yazdığı kitapta yaşadıklarını, Almanya’da doğup büyümüş bir gencin, terörün içine nasıl çekildiğini ve çaresiz bir annenin mücadelesini anlatıyor.