Güncelleme Tarihi:
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, İsrail'in Lübnan'da bir BM gözlem noktasına saldırısında Avusturya, Kanada, Çin ve Finlandiya vatandaşı BM görevlilerinin öldürülmesinde 'kasıt' imasında bulundu. BM Genel Sekreteri Kofi Annan, gözlemcilerin, vurulmadan önce altı saat boyunca 10 kez İsrail ordusuyla irtibata geçerek bombaların kendilerini tehdit ettiği uyarısında bulunduklarını söyledi.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, görünüşe göre İsrail askerlerinin gözlem noktasını kasıtlı olarak hedef aldığını söyleyerek İsrail yönetiminden olayın soruşturulmasını istedi.
İsrail'in BM Büyükelçisi Dan Gillerman ise Annan'ın, gözlem noktasının bile bile hedef alınmış olabileceği yorumunun kendilerini şoke ettiğini bildirerek, olayın soruşturulmasını isteyen BM Genel Sekreteri'nin açıklamasının “erken ve yanlış” olduğunu iddia etti.
BM'nin Lübnan'daki geçici barış gücü UNIFIL'in sözcüsü Milos Struger ise İsrail'in Hiam kasabasında bulunan binayı ve sığınağı doğrudan hedef aldığını ifade etti.
Struger, kurtarma görevlilerin enkazı temizlemeye çalıştığını, ancak İsrail askerlerinin kurtarma çalışmaları sırasında bile ateşe devam ettiklerini kaydetti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mark Regev, güney Lübnan'da BM personelinin trajik ölümlerinden samimi olarak
LÜBNAN'DAKİ ULUSLARARASI GÜÇLER | ||
BM GEÇİCİ BARIŞ GÜCÜ (UNIFIL) BM'nin Lübnan'daki geçici barış gücü, Lübnan'ın güneyinin ”Litani” operasyonuyla İsrail birlikleri tarafından işgal edilmesinden birkaç gün sonra, Mart 1978'de oluşturuldu. 1982'de İsrail askerleri başkent Beyrut'a kadar geldi ve 1985'te 850 kilometrelik sınır şeridindeki kontrolü İsrail'e bağlı milis güç olan Güney Lübnan Ordusu ile birlikte elinde tutarak, kısmen geri çekildi. Ağustos 2000'de UNIFIL, İsrail'in mayıs 2000'de işgale son vermesinin ardından İsrail ile Lübnan sınırına konuşlandırıldı. Aslında bu görev 22 yıl önce UNIFIL'ye verilmişti. Görev tanımlamasında, İsrail güçlerinin çekilmesinin teyidi, uluslararası güvenlik ve barışın tesisi, Lübnan hükümetinin ülkenin güneyinde otoritesini etkin biçimde tesis etmesine yardım öngörülüyordu. 31 aralık 2005'te bu güç bünyesinde 1989 asker görev yapıyor ve bu askerlere 51 askeri gözlemci yardım ediyor. UNIFIL, 80 kadar saldırıda 250 adamını kaybetti. UNTSO: BM Mütareke Gözlem Örgütü, İsrail ile Arap komşuları arasında ateşkesten sorumlu bulunuyor. 1948'de kurulan UNTSO'nun karargahı Kudüs'te bulunuyor, 1967'de İsrail tarafından ele geçirilen ve 1987'de de ilhak edilen Golan tepelerinde ateşkesi gözlemlemek başta olmak üzere farklı faaliyetler gösteriyor. UNDOF: BM Ateşkes Gözlem Misyonu (UNDOF), 1973'teki İsrail-Arap savaşından sonra, BM tarafından istenen ateşkesi izlemek amacıyla mayıs 1974'te kuruldu. Bu gücün görev süresi haziran ayında 6 aylık uzatılmıştı. MULTINATIONAL FORCES (MF) Çok uluslu gücü oluşturan Amerikan, Fransız, İtalyan ve İngiliz birlikleri, Beyrut'a gelişlerinden 18 ay sonra, eylül 1982'de görevini tamamlayamadan çekildi. Görev, Filistin mülteci kampları Sabra ve Şatila'daki katliamdan sonra sivillerin korunması ve Lübnan hükümetinin otoritesini tesis etmesine yardım etmekti. Bu gücün Beyrut'taki varlığı ilk aylardan itibaren terör örgütleri tarafından tepkiyle karşılanıyordu. Güç, ekim 1983'te Beyrut'taki karargahına yönelik çifte saldırıda 241'i Amerikalı ve 58'i Fransız olmak üzere 353 adamını kaybetti. Bu arada, bir Arap Caydırıcı Gücü, Riyad ve Kahire'ye 1976'da yapılan Arap zirvelerinde Lübnan'daki savaşa son vermekle görevlendirildi. 25 bini Suriyeli 30 bin kişilik güç, 3 yıl kadar sonra dönemin Lübnan devlet başkanı Emin Cemayel tarafından feshedildi, ancak bu güçteki Suriye askerleri Lübnan'dan ancak nisan 2005'te çıktı. |
BM personelini hedef almadıklarını savunan Regev, Lübnan'la çatışmaya girdiklerinden bu yana BM barış gücünde görev yapan personelin güvenliğini garantiye almak için sürekli çaba gösterdiklerini, bu trajik olayın titiz biçimde soruşturulacağını kaydetti.
ABD, İsrail saldırısı sonucu 4 BM gözlemcisinin hayatını kaybetmesinden dolayı üzgün olduğunu belirtti.
Çin Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada da İsrail'in bu saldırısından dolayı “derin şok” yaşandığı belirtilerek, saldırı kınandı.
Saldırıda ölen 4 BM gözlemcisinden biri Çin vatandaşıydı.
DÜNYADAN TEPKİLER
Lübnan Dışişleri Bakanı Fevzi Salluk, olayı “İsrail'in barbarca ve önceden tasarlanmış saldırısı” olarak niteledi.
AB ise olaydan “şoke olduğunu” açıkladı.
AB dönem başkanlığını yürüten Finlandiya, İsrail'den zaman geçirmeksizin bir soruşturma başlatmasını istedi.
AB tarafından yapılan yazılı açıklamada, “BM personeline yönelik saldırılar kabul edilemez” denildi.
Avusturya da, gözlemcilerin bombalanmasının tamamen kabul edilemez olduğunu bildirdi.
Avusturya Dışişleri Bakanı Ursula Plassnik'in öfkesini dile getirmek amacıyla İsrail Dışişleri Bakanı Tzipi Livni'ye telefon ettiği, bunun yanı sıra İsrail'in Avusturya'daki Büyükelçisi Dan Aşbel'in Plasnik tarafından bakanlığa çağrıldığı belirtildi.
Livni'nin ise Plasnik'e derin üzüntülerini ifada ettiği ve BM gözlemcilerinin bulunduğu noktanın hedef alınmasının söz konusu olmadığını söylediği kaydedildi.
Danimarka Dışişleri Bakanı Per Stig Möller de, olayla ilgili derin bir soruşturma başlatılmasını istediklerini ifade etti. Möller, yaptığı yazılı açıklamada, “İsrail'den bu trajik olayla ilgili derin bir soruşturma başlatılması talimatı verilmesinin istendiğini” belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac da, bombardımanı kınadığı açıklamasında, “UNIFIL'ın yaşadığı dram, bölgedeki durumun vahametini ortaya koyuyor. Fransız askerlerinin de görev yaptığı UNIFIL'ın vurulmasıyla uluslararası toplumun barış gücü zarar görmüştür. Çatışmaların durmasının aciliyetini ortaya koyan bu eylem sadece kınanabilir” ifadesini kullandı.
OLMERT, 'DERİN ÜZÜNTÜSÜNÜ' İFADE ETTİ
İsrail Başbakanı Ehud Olmert, ülkesinin, Lübnan'da bir BM gözlem noktasına düzenlendiği ve 4 BM gözlemcisinin ölümüne neden olan saldırıyla ilgili olarak 'derin üzüntü' duyduğunu ifade etti.
Olmert'in bürosundan yapılan açıklamada, Başbakanın, İsrail askerlerinin gözlem noktasını kasıtlı olarak vurmuş olabileceğini söyleyen BM Genel Sekreteri Kofi Annan ile telefonda görüştüğü belirtildi.
Açıklamada, Olmert'in 4 BM gözlemcisinin yanlışlıkla öldürüldüğünü vurguladığı ve Annan'ın suçlamasından “dehşete düştüğünü” ifade ettiği kaydedildi. Görüşmede Olmert'in olayla ilgili soruşturma yapılacağı sözü verdiği ve sonucun Annan'a sunulacağını söylediği belirtildi.
LÜBNAN'IN BİRÇOK KENTİNDEN DUMANLAR YÜKSELİYOR
İsrail savaş uçaklarının, askeri gemilerinin ve füzelerinin sürekli bombaladığı Lübnan'ın birçok kentinden dumanlar yükseliyor.
Başkent Beyrut'un güneyindeki sahil kenti Sayda bunlardan sadece biri. İsrail'in, iki askerinin Hizbullah tarafından kaçırılması üzerine 12 temmuzda başlattığı taarruzdan önce Beyrut'tan 20 dakikada ulaşılan Sayda'ya gitmek, şimdi en az 3 saat alıyor.
İsrail füzelerinin vurduğu yollar kullanılamaz halde olduğu için Beyrut ile Sayda arasındaki ulaşım ancak dağ yollarından sağlanabiliyor.
Bombardımanın sürmesi nedeniyle çevre köylere yardımların ulaştırılmasında da büyük problem yaşanıyor. Dumanlar arasında zar zor seçilen bir diğer kent ise Beyrut'a 35 kilometre uzaklıktaki Sur kenti.
Hayalet kent görünümdeki Sur'un sakinleri hala kaçmaya çalışıyor. Kaçanlar, sivil olduklarını göstermek için araçlarına astıkları beyaz bez parçaları ile kendilerini bombalardan korumaya çalışıyor.
Ancak onlar için tek tehlikeyi bombalar oluşturmuyor. Daha önce düşen füzelerin yollarda açtığı büyük çukurlar da bomba korkusuyla mümkün olduğunca hızlı hareket eden araçlar için bir ölüm tuzağına dönüşebiliyor.
Kentte kalanlar için yardımlar da bu yollardan ancak güçlükle ulaştırılabiliyor. Kente gelen yardımların çevre köylere dağıtılması ise neredeyse imkansız. Bombaların hedefi olmaktan korkan şoförler araçlarıyla yola çıkmayı reddediyor.
Sur'daki devlet hastanesi Nagem de kentin hayalet görünümüyle uyumlu, bomboş. Hastanede tedavisi süren 4 hafif yaralı ile yakınları ve birkaç görevli dışında kimse bulunmuyor.
Bombardımanda yaralananlar Nagem hastanesine getiriliyor, ancak ilk müdahalenin ardından hızla kuzeydeki Sayda ve Beyrut'a sevk ediliyor.
Sur'un çevresindeki yaklaşık 300 köyün tamamen boşaltıldığı belirtiliyor. Çevre köylerden kaçıp Sur'a sığınanlar ise okullara yerleştiriliyor.
GAZETECİLER SIĞINAKTA MAHSUR KALDI
Yine bomba korkusu nedeniyle gizlenen ve fotoğraflarının çekilmesi yasak olan okullarda yaşayan mülteciler bölgeye yardım gelmemesi nedeniyle yiyecek ve ilaç sıkıntısı çekiyor.
Basın mensupları ise Sur'da, BM'nin güvenliğini sağladığı bir bölgede görev yapıyor, buradan haberlerini geçiyor.
Gazetecilerin bir bölümü sığınaklarda kalırken yer bulamayanlar yüksek ücretler ödeyerek, açık olan birkaç otelden birinde konaklıyor.
Birkaç gün önce kadın foto muhabirinin öldüğü Sur'daki gazeteciler daha güneye ise geçemiyor. Güneyde bombardıman ve çatışmalar aralıksız devam ediyor.
LÜBNAN'DA İSRAİL KAYIPLARI
El Cezire ve Hizbullah'ın El Manar televizyonu, Güney Lübnan'daki Bint Cbel köyünde, Hizbullah militanlarıyla devam eden şiddetli çatışmalarda bir İsrail askerinin öldüğünü, beşinin yaralandığını bildirdi.
İsrail ordusu ise çatışmalarda birkaç İsrail askerinin yaralandığını kaydetti. İsrail radyosunun 6 askerin yaralandığını belirtmesine rağmen ordu kesin rakam vermedi.
Bint Cbel köyünü Hizbullah'ın kalesi olarak gören İsrail askerleri, salı gününden bu yana köyü ele geçirmeye çalışıyor.