Güncelleme Tarihi:
KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın geçen yıl İsviçre’de başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs konferansında BM Genel Sekreteri’nin masaya koyduğu, 1960 tarihli garantörlüğün (Türkiye’nin müdahale hakkı) yerine başka formül bulunmasını öngören metni kabul ettiğini ilan ederek Rumları masaya çağırması ortalığı karıştırdı. Rum lider Nikos Anastasiadis, Türkiye’den Kıbrıs’taki garantörlük hakkından vazgeçeceğini doğrulamasını isterken Ankara’dan tam zıttı bir açıklama geldi. Türk Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, “Rumların zihniyetiyle federal bir çözüme ulaşılamaz. Yeni bir yol denenmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Kıbrıs’ta, “Akıncı Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasını kabul mü etti” tartışmalarına yol açan Akıncı’nın Rum lidere çağrısı, aslında Türkiye ve KKTC’nin İsviçre’de geçen yıl yapılan Kıbrıs konferansında üzerinde pazarlık yaptığı, ancak Yunanistan ve Rumların uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuçsuz kalan BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in tekliflerini içeriyor.
RUMLAR SIFIR GARANTİDE ISRARLI
Mustafa Akıncı’nın; “Guterres’in geçen yıl masaya koyduğu bu tartışma belgesini kabul ediyorum, ancak Rumlar da sulandırmadan kabul etsin müzakerelere devam edelim” diye özetlenebilecek teklifine, Rum lider Nikos Anastasiadis geçen yılki tutumunu sürdürerek, “Türkiye tamamen garantörlükten vazgeçme ve askerlerini çekme taahhüdü versin” yanıtıyla karşılık verdi.
ÖZERSAY: BASINDAN ÖĞRENDİK
KKTC Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, Akıncı’nın kabul ettiğini duyurduğu Guterres çerçevesinde çok sayıda belirsizlik bulunduğunu belirterek, “İçerisinde her türlü yapıcı muğlaklıklar bulunan ve herkesin kendine göre yorumladığı bir belgeyi Cumhurbaşkanı Akıncı’nın stratejik bir paket anlaşma olarak ilan etmeyi önereceğinden daha önce haberimiz yoktu. Üzülerek söylemeliyim ki hükümet olarak biz bunu basından öğrendik” dedi.
ANKARA: AYNI OYUNU OYNAMAYIZ
KKTC’de yoğun şekilde tartışılan ve “Akıncı’nın Türkiye’nin garantörlüğünü yeniden pazarlığa açtığı” iddiasıyla eleştirilen teklife son noktayı dün Türkiye Dışişleri Bakanlığı koydu. Sözcü Hami Aksoy, bilgilendirme toplantısında konuyla ilgili sorular üzerine, “50 yıldır devam eden müzakere süreci var, fakat artık kısır döngü haline geldi, ilerleme sağlanamıyor. Rum tarafında esaslı bir zihniyet değişikliği olmadığı sürece biz aynı oyunu oynamaya niyetli değiliz. Rumların zihniyetiyle bir federal çözüme ulaşılamaz. Artık yeni bir yol denenmesi gerektiğini düşünüyoruz” cevabını verdi.
İŞTE ORTALIĞI KARIŞTIRAN GUTERRES BELGESİ
- BM Genel Sekreteri Guterres’in adını taşıyan çerçeve belgesi, geçen yıl Temmuz ayında başarısızlıkla sonuçlanan İsviçre’deki Kıbrıs müzakerelerinde Genel Sekreter’in masaya koyduğu resmi olmayan fikirler dizisinin adı. Guterres çerçevesi BM tarafından bugüne kadar resmen açıklanmadı. Belgeyle ilgili sızan bazı öneriler şöyle:
- Garantörlük ve asker: Türkiye’ye müdahale hakkı veren garantörlük sistemi sürdürülebilir değil. Garantör ülkelerin de bulunabileceği bir izleme mekanizması kurulabilir. Garantör ülkeler, askerlerin çekilmesi (Türk askeri), zamanı, takvimi, kalacak asker sayısı gibi konularda üst düzeyde anlaşmaya varacak. (Türkler garantörlüğün sürmesini ve az sayıda asker kalmasını, Rumlar ise garantörlüğün kaldırılarak, Türk askerlerinin tümünün çekilmesini istiyor)
- Yönetim: Yeni Federal Kıbrıs’ta iki dönem Rum, bir dönem Türk dönüşümlü başkanlık olacak. Hükümette karar alma mekanizmasında salt çoğunluk aranacak, ancak her iki toplumu ilgilendiren konularda en az bir Türk’ün olumlu oyu aranacak. (Rumlar dönüşümlü başkanlığa karşı çıkıyor)
- Toprak paylaşımı: Kıbrıslı Türklerin sunduğu toprak paylaşımı haritasında Rumların hassasiyet gösterdiği Güzelyurt bölgesiyle ilgili yeni düzenlemeler yapılacak. (Rumlar Güzelyurt’un verilmesini istiyor, Türkler ise, karşı çıkıyor)