Güncelleme Tarihi:
ABD’de seçimlere 5 gün kala Cumhuriyetçi aday Donald Trump’ın, ABD Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti adayı Kamala Harris’e oranla anket ortalamalarına göre kıl payı farkla önde olduğu görülürken; her iki liderin de seçim kampanyası boyunca Türkiye lehine ya da aleyhine bir perspektif sunmaması dikkat çekti. Buna rağmen Ortadoğu’daki gerilimler, Suriye özelinde ABD destekli YPG/PKK krizi ve S-400/F-35 sorunsalı gibi konuların kim başkan olursa olsun iki NATO müttefiki arasında çözülmeyi bekleyen maddeler olarak durması bekleniyor.
WASHINGTON MESAFELİYDİ
Yaklaşık 4 yıllık Joe Biden-Kamala Harris yönetiminin Türkiye ile ilişkileri hız kontrolüne alınmış bir araba gibi ilerledi. Başkan Biden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile NATO ve G20 gibi uluslararası zirvelerin marjlarında görüşürken, Beyaz Saray’a bir ziyaret gerçekleşmedi. ABD-Türkiye ilişkilerini bakanlar ve bürokratlar yürütürken bazı kazanımlar da yaşandı. Bu süreçte yeni F-16 uçaklarının ve diğer savunma sanayisi ürünlerinin alımının ABD Kongresi’nden geçmesi, 4 yıllık sürecin en olumlu adımı olarak görüldü.
BIDEN DÖNEMİ GİBİ OLUR
ABD Başkanı Biden’ın yardımcısı olarak görev yapan Harris’in başkan olması halinde bir sonraki dört yılda ilişkilerin yönünün çok da farklı olması beklenmiyor. NATO ittifakını daha da güçlendireceğini söyleyen, Rusya’ya karşı Ukrayna’ya silah verilmesini destekleyen ve Ortadoğu’da savaşları bitirme gibi bir vaadi olmayan Harris’in politikaları, Biden’ın politikalarıyla tıpatıp aynı. Bu noktada Harris’in yakın dönemde Türkiye ile ilişkileri farklı bir raya koyma fikrine yönelik elde bir veri bulunmuyor.
TRUMP İNİŞLİ ÇIKIŞLIYDI
Başkan olduğu dönemde Türkiye ile oldukça inişli çıkışlı bir ilişkiye sahip olan Trump’ın ikinci dönemi ise hem çok daha yakın ilişkiler vaat edebilir hem de Biden-Harris dönemindeki cüzi kazanımları da yok edebilir. Rahip Andrew Brunson krizi, Türk ekonomisini mahvetme tehdidi, Türk bakanlara yaptırımları ve S-400 alımından ötürü uygulanan CAATSA yaptırımlarının hepsi Trump döneminde gerçekleşmişti.
LİDER DİPLOMASİSİNİ SEVİYOR
Aynı zamanda Trump döneminde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın birden fazla kez Beyaz Saray’da ağırlanması, iki liderin birbirine doğrudan telefonla ulaşabilmesi, Türkiye’ye ABD tarafından Patriot hava savunma sistemleri satılmamasını Trump’ın “aptalca bir karar” olarak değerlendirmesi ve Türkiye’ye hak vermesi, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Suriye’de gerçekleştirdiği sınır ötesi operasyonlarının biri hariç hepsinin Trump döneminde gerçekleşmesi ve Trump’ın Suriye’deki ABD askeri varlığını ısrarla çekmek istemesiyle YPG/PKK’nın “umrunda olmadığını” belirtmesi ilişkilerde çok farklı bir hava yaşanabileceği ihtimalini de arttırıyor.
TRUMP, BİDEN’IN GAFINI ŞOVA DÖNÜŞTÜRDÜ
ABD siyasetini son günlerde meşgul eden “çöp” polemiğini Cumhuriyetçi aday Donald Trump fırsat bilerek şova dönüştürdü. Başkan Joe Biden’ın Trump destekçilerine “çöp” yakıştırmasını yapmasının ardından Cumhuriyetçi başkan adayı önceki gün Wisconsin’de yaptığı mitingine çöp arabasıyla gitti. Basın mensuplarına kamyonun içinden konuşan Trump, “Çöp kamyonumu beğendiniz mi? Bu kamyon Kamala Harris ve Joe Biden’ın şerefine” dedi.
TRUMP BIDEN’DAN ÖNCE KUTLAMIŞTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 28 Mayıs seçimlerinde yeniden seçilmesinden sonra Trump’ın tebrik mesajı ABD Başkanı’ndan önce gelmişti. Biden, X platformundan, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı yeniden seçilmesinden dolayı tebrik ediyorum. NATO Müttefikleri olarak ikili konularda ve ortak küresel zorluklarda birlikte çalışmaya devam etmeyi dört gözle bekliyorum” derken, Trump’ın mesajı ise kendi sosyal medya platformu Truth Social’dan gelmişti. Trump, “Türkiye’deki büyük ve gayet hak edilmiş zaferinden ötürü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı kutluyorum. Kendisini iyi tanıyorum, iyi bir dosttur ve ülkesini ve Türkiye’nin büyük insanlarını ne kadar çok sevdiğini bizzat tecrübe ettim; Türkiye’yi yeni bir önem ve saygı seviyesine taşıdı!” demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Trump, Cumhuriyetçi adayın 13 Temmuz’da atlattığı suikast girişiminden sonra da telefonda görüşmüştü.