Ankara: AP raporu düzeltilsin
Güncelleme Tarihi:
Zeynel LÜLE / STRASBOURG
Oluşturulma Tarihi: Eylül 06, 2006 00:00
Türkiye’nin AB üyeliği için "Ermeni soykırımını tanıma" şartı getirilmesini isteyen AP raporu, Ankara’da tepki yarattı. Dışişleri Bakanlığı, raporun düzeltilmesini isterken, Başbakan Erdoğan, "Raporu abartmayın, çok da önemsemeyin. Kimse Türkiye’nin kararlılığını değiştiremez" dedi.
BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan, sözde Ermeni soykırımının tanınması talebini de içeren Avrupa Parlamentosu Dışişleri Komisyonu raporunun "abartılıp önemsenmemesini" isterken, raporun bağlayıcı olmadığını da söyledi. Türkiye’nin "sözde Ermeni soykırımı" konusundaki kararlılığını değiştirmesi beklentisini "hayalle uğraşmak" diye niteleyen Erdoğan, Arnavutluk Başbakanı Sali Berişa ile birlikte düzenlediği ortak basın toplantısında tepkisini şöyle dile getirdi:
"AP kararlarının bağlayıcılığı yoktur. Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili böyle bir şeyi bugüne kadar kabul etmedik, tavrımız çok açık ve net. Yani bunun değiştirilmesini beklemek, hayalle uğraşmaktır. Bu noktada biz insani yaklaşımımızı Türkiye olarak gösterdik. Sözde Ermeni soykırımı konusundaki kararlılığımız bundan önce neyse bugün de odur. Kaldı ki, AP daha önce bu konuyu kendi arasında görüşmüştü. Hatta böyle bir soykırımı kendileri reddetmişlerdi. Şimdi yeniden bunun pişirilerek gündeme getirilmesi uygun bir yaklaşım değil diye düşünüyorum. Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarıyla bir sorunu yoktur. Bir yerde kendilerine hodri meydan dedik. ’Eğer arşivlerinizde varsa böyle bir şeyler açın ortaya koyun. Biz arşivlerimizi açıyoruz’ dedik."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye raporunda "sağduyu ve nesnellikten uzak unsurlara ağırlık verildiğini" vurgulayarak, bu ay sonunda Genel Kurul’da yapılacak oylamada bu durumun düzeltilmesini beklediklerini ifade etti. Raporun nihai halinin henüz ellerine ulaşmadığını belirten Tan, "Ancak alınan bilgiler çerçevesinde Türkiye-AB ilişkilerinin yönelimiyle ilgili olmayan ve bu ilişkilere katkıda bulunmayacağı aşikar olan, sağduyu ve nesnellikten uzak unsurlara ağırlık verdiği anlaşılan söz konusu raporun bu haliyle bir anlam ifade etmesi beklenmemelidir" dedi.
Her raporu baştan sona değişiyor
AP’nin Türkiye raportörü Hollandalı Camiel Eurlings’in 2004’te yayınladığı Türkiye raporu da AP Genel Kurulu’nda büyük ölçüde değiştirilmişti. AB gözlemcileri, 2006 raporuna da 500’ü aşkın değişiklik önergesinin sunulmasının beklendiğini belirterek, "Eurlings, Avrupa Parlamentosu tarihinin en talihsiz raportörü olacak" yorumunu yaptılar.
Bu raporu Türkiye ciddiye almaz
AVRUPA Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu’nun "Ermeni soykırımını tanımayı" AB üyeliğinin ön koşulu olmasını talep ederek onayladığı "Türkiye raporu", parlamento içinde de birçok kişinin tepkisine neden oldu. Raporun demokratik reform yönünde çağrı yaptığını belirten AB çevreleri, Ermeni soykırımı gibi konularla bu mesajın gölgelendiğini, Avrupa Parlamentosu’nun itibarının sorgulanır hale geldiğini belirttiler. Asıl önemli olanın, raporun Türkiye tarafından "ciddiye alınması" olduğunu belirten AB çevrelerine göre, bu haliyle rapor Türkiye-AB ilişkilerine "kurumsal katkı" sağlamaktan uzak.
Önceki gün komisyonda oylanan rapora sunulan 343 değişiklik önergesinin birçoğunun kabul edilmesi, özellikle de "Ermeni, Pontus ve Süryanilere yönelik soykırım" gibi ifadelerin kabul görmesi, raporun içeriğini büyük ölçüde etkiledi.
Limanlar açılmazsa üyelik çabaları zarar görür
DANİMARKA Başbakanı Anders Rasmussen, ilk kez ziyaret ettiği Kıbrıs Rum kesiminde, limanlarını ve havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmamasının, Türkiye’nin AB’ye girme çabalarına zarar vereceği uyarısında bulundu. Rasmussen, Rum Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos ile görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında, "Türkiye’nin liman ve havaalanlarının kullanımını öngören Ankara Protokolü’nün tam ve şartsız uygulanmasını bekliyorum. Eğer Türkiye bu gereği yerine getirmezse, bu konunun hukuki yönünü ele almak zorunda kalırız" diye konuştu.
Hiç memnun olmadım
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk, Ermeni konusunun sert ifadelerle metinde yer alması ve Kıbrıs konusunda rapora eklenen değişiklik önergelerinden memnun olmadığını kaydetti.
Türkofobi var
Liberal grup adına konuşan İngiliz Andrew Duff ise, AP içinde "sağlıksız Türkiye önyargısı" içinde olanlar bulunduğunu belirtti ve bu kişileri "Türkofobik" diye niteledi. Duff, raporun ay sonunda genel kurulda ele alınacağını hatırlattı ve burada "daha ciddiyet" içinde olunması gerektiğini belirtti.
Kolay kahramanlık
Yeşil milletvekili Cem Özdemir "Strasburg’da kahraman olmak kolay ancak bu rapor, mevcut haliyle Türkiye’deki gerçek reformculara yardımcı olacak mı? Hayır, yaşamlarını, çalışmalarını daha da zorlaştıracak" dedi.
"AP kararlarının bağlayıcılığı yoktur. Sözde Ermeni soykırımıyla ilgili böyle bir şeyi bugüne kadar kabul etmedik, tavrımız çok açık ve net. Yani bunun değiştirilmesini beklemek, hayalle uğraşmaktır. Bu noktada biz insani yaklaşımımızı Türkiye olarak gösterdik. Sözde Ermeni soykırımı konusundaki kararlılığımız bundan önce neyse bugün de odur. Kaldı ki, AP daha önce bu konuyu kendi arasında görüşmüştü. Hatta böyle bir soykırımı kendileri reddetmişlerdi. Şimdi yeniden bunun pişirilerek gündeme getirilmesi uygun bir yaklaşım değil diye düşünüyorum. Türkiye’nin Ermeni vatandaşlarıyla bir sorunu yoktur. Bir yerde kendilerine hodri meydan dedik. ’Eğer arşivlerinizde varsa böyle bir şeyler açın ortaya koyun. Biz arşivlerimizi açıyoruz’ dedik."
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye raporunda "sağduyu ve nesnellikten uzak unsurlara ağırlık verildiğini" vurgulayarak, bu ay sonunda Genel Kurul’da yapılacak oylamada bu durumun düzeltilmesini beklediklerini ifade etti. Raporun nihai halinin henüz ellerine ulaşmadığını belirten Tan, "Ancak alınan bilgiler çerçevesinde Türkiye-AB ilişkilerinin yönelimiyle ilgili olmayan ve bu ilişkilere katkıda bulunmayacağı aşikar olan, sağduyu ve nesnellikten uzak unsurlara ağırlık verdiği anlaşılan söz konusu raporun bu haliyle bir anlam ifade etmesi beklenmemelidir" dedi.
Her raporu baştan sona değişiyor
AP’nin Türkiye raportörü Hollandalı Camiel Eurlings’in 2004’te yayınladığı Türkiye raporu da AP Genel Kurulu’nda büyük ölçüde değiştirilmişti. AB gözlemcileri, 2006 raporuna da 500’ü aşkın değişiklik önergesinin sunulmasının beklendiğini belirterek, "Eurlings, Avrupa Parlamentosu tarihinin en talihsiz raportörü olacak" yorumunu yaptılar.
Bu raporu Türkiye ciddiye almaz
AVRUPA Parlamentosu Dış İşleri Komisyonu’nun "Ermeni soykırımını tanımayı" AB üyeliğinin ön koşulu olmasını talep ederek onayladığı "Türkiye raporu", parlamento içinde de birçok kişinin tepkisine neden oldu. Raporun demokratik reform yönünde çağrı yaptığını belirten AB çevreleri, Ermeni soykırımı gibi konularla bu mesajın gölgelendiğini, Avrupa Parlamentosu’nun itibarının sorgulanır hale geldiğini belirttiler. Asıl önemli olanın, raporun Türkiye tarafından "ciddiye alınması" olduğunu belirten AB çevrelerine göre, bu haliyle rapor Türkiye-AB ilişkilerine "kurumsal katkı" sağlamaktan uzak.
Önceki gün komisyonda oylanan rapora sunulan 343 değişiklik önergesinin birçoğunun kabul edilmesi, özellikle de "Ermeni, Pontus ve Süryanilere yönelik soykırım" gibi ifadelerin kabul görmesi, raporun içeriğini büyük ölçüde etkiledi.
Limanlar açılmazsa üyelik çabaları zarar görür
DANİMARKA Başbakanı Anders Rasmussen, ilk kez ziyaret ettiği Kıbrıs Rum kesiminde, limanlarını ve havaalanlarını Rum gemi ve uçaklarına açmamasının, Türkiye’nin AB’ye girme çabalarına zarar vereceği uyarısında bulundu. Rasmussen, Rum Cumhurbaşkanı Tassos Papadopulos ile görüşmesinden sonra düzenlenen basın toplantısında, "Türkiye’nin liman ve havaalanlarının kullanımını öngören Ankara Protokolü’nün tam ve şartsız uygulanmasını bekliyorum. Eğer Türkiye bu gereği yerine getirmezse, bu konunun hukuki yönünü ele almak zorunda kalırız" diye konuştu.
Hiç memnun olmadım
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Başkanı Joost Lagendijk, Ermeni konusunun sert ifadelerle metinde yer alması ve Kıbrıs konusunda rapora eklenen değişiklik önergelerinden memnun olmadığını kaydetti.
Türkofobi var
Liberal grup adına konuşan İngiliz Andrew Duff ise, AP içinde "sağlıksız Türkiye önyargısı" içinde olanlar bulunduğunu belirtti ve bu kişileri "Türkofobik" diye niteledi. Duff, raporun ay sonunda genel kurulda ele alınacağını hatırlattı ve burada "daha ciddiyet" içinde olunması gerektiğini belirtti.
Kolay kahramanlık
Yeşil milletvekili Cem Özdemir "Strasburg’da kahraman olmak kolay ancak bu rapor, mevcut haliyle Türkiye’deki gerçek reformculara yardımcı olacak mı? Hayır, yaşamlarını, çalışmalarını daha da zorlaştıracak" dedi.