Güncelleme Tarihi:
Luis Almagro, Amerikan Devletleri Örgütü (OAS) Daimi Konseyi'nde yaptığı konuşmada, Arjantin'de faaliyet gösteren Yahudi Kültür Merkezi (AMIA) saldırısının 25. yılı nedeniyle Arjantin'e başsağlığı diledi ve bu tür saldırıların tekrarlanmaması için önlem almak gerektiğini belirtti.
AMIA saldırısının 25. yılı nedeniyle Hizbullah'ı hedef alan Almagro, "Hizbullah'ı bu bölgede savunduğumuz insan onurunun ilkelerini baltalayan bir terörist örgüt olarak tanımalıyız." dedi.
Almagro, bölgede antisemitizm ve terörle mücadelenin öncelikli olması gerektiğini vurgulayarak, "Antisemitizm küresel çapta bir kötülüktür ve bölgedeki her ülke buna karşı özel bir tedbir almalıdır." ifadesini kullandı.
ARJANTİN, HİZBULLAH'I TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK TANIMASI
Arjantin Devlet Başkanı Mauricio Macri, Hizbullah'ın ülkede terör örgütü olarak tanınabilmesi için, terörizm ve finansmanı ile bağlantılı örgütlerin eylemlerini önlemeyi amaçlayan, Terörizm ve Finansmanı ile Bağlantılı Kişi ve Kurumlar Listesi (Repet) oluşturulmasını öngören kararnameyi imzalamıştı.
Ülkede Hazine Bakanlığına bağlı olarak çalışan Finansal Bilgilendirme Birimi (UIF), Hizbullah'ın ülkedeki mal varlıklarının dondurulmasını talep etmişti. UIF tarafından yapılan yazılı açıklamada, Hizbullah'ın "terör örgütü" olarak nitelenmesi dikkat çekmişti.
Buna göre, Repet'in, Hizbullah'ın mal varlıklarının dondurulmasına ilişkin başvuruyu kabul etmesi halinde, Hizbullah'ın Arjantin'de terör örgütü olarak tanınması resmiyet kazanacak.
AMIA SALDIRISI
"Arjantin tarihinin en kanlı saldırısı" olarak kayda geçen AMIA saldırısı 1994'te düzenlenmişti. Saldırıda 85 kişi ölmüş, 300'den fazla kişi yaralanmıştı. Saldırıdan İran istihbaratı ve Hizbullah sorumlu tutulmuştu.
Ülkenin önceki Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner, İran ile ticari ilişkilerin bozulmaması için saldırının İranlı zanlılarını aklamaya söz vermek suçuyla itham edilmiş ancak Kirchner suçlamaları reddetmişti.
Soruşturmayı yürüten eski Federal Savcı Alberto Nisman, Kirchner'ın İran ile anlaşma yaptığını ileri sürmüş ve kanıtları Kongre'ye sunacağını açıklamasının ardından evinde ölü bulunmuştu.