Güncelleme Tarihi:
Washington Post gazetesinin haberine göre henüz 13 yaşındayken James Harrison’un akciğerinin bir lobunun alınması gerekti. Üç ay hastanede kalan Harrison’a 13 ünite kan verildi. Harrison büyüyünce kan bağışçısı olmaya söz verdi. 18 yaşından itibaren sözünü tuttu. Bu sırada Avustralya’da doktorlar düşük, ölü doğum ve beyin hasarlı doğum gibi sorunlarla baş etmeye çalışıyordu. Bebeklerin annenin kanının RH pozitif, bebeklerin ise RH negatif olması nedeniyle ortaya çıkan hemolitik anemiden öldüğünün anlaşılması üzerine bilim insanları ender bir antikordan yapılmış plazmanın bebeklerin hayatını kurtarabileceği fikrini geliştirdi.
HER DOZDA JAMES VAR
Kan bankasında tarama yapıldığında Harrison’un kanında bu antikordan bulunduğu tespit edildi. Bilim insanları Harrison’a ulaşıp Anti-D diye anılan plazma programına katılıp katılmayacağını sordu. İlk plazma 1967 yılında bir kadına verildi. Kanından milyonlarca doz Anti-D enjeksiyonu yapıldı. Avustralya’da her yıl hamile kadınların yüzde 17’sine bu enjeksiyon gerektiğinden yola çıkan uzmanlara göre Harrison, 2.4 milyon bebeğin hayatının kurtarılmasında rol oynadı. Programın koordinatörü Robyn Barlow, “Avustralya’da yapılmış her Anti-D ampulünün içinde James bulunuyor. Milyonlarca bebeği kurtardı” diyor. Bilim insanları Harrison’ın bedeninin bu antikoru doğal olarak ürettiğini, küçük yaşlarda kan nakli yapılmış olmasından kaynaklandığını düşünüyor. “Altın kollu adam” olarak anılan, 2003 yılında Guinness Rekorlar kitabına giren Harrison’un gelecek ay jübile yapması bekleniyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR