Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Avrupa Gazetesi’nin 6 Kasım 2008 tarihli manşetinde bu soru yer alıyordu.
Aynı gün Berlin’de Almanya Başbakanı Angela Merkel’in başkanlığında 3. Uyum Zirvesi düzenlenmişti.
Zirveden sonra düzenlenen basın toplantısında Başbakan Angela Merkel’e, “Sayın Merkel, Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) önceki gün göçmen kökenli bir başkan seçildi. Almanya’da da göçmen kökenli biri ne zaman başbakanlık koltuğuna oturur?” diye sormuştum.
Ortaklaşa düzenlenen basın toplantısında hazır bulunan o dönemdeki Federal Çalışma Bakanı ve şu andaki Hamburg Eyalet Başbakanı Olaf Scholz, Merkel’in yanıtını beklemeden, “Bugünden itibaren başvurular kabul edilecek” diye espri yapmıştı.
Merkel ise işte o sorumu şöyle yanıtlamıştı:
“Demokratik bir ülkeyiz. Bu nedenle doğal olarak bütün tarihi kökenlere sahip adayları kabul edebiliriz. Ama siz doğru bir şey söylediniz. Bugün biz çeşitli politik parti milletvekillerinin sundukları tebliğlerini dinledik. Topluma katkıda bulunan farklı kökenden temsilci sayısı azdır. Özellikle bizim partimizde bu alanda eksikliklerimiz var. Bu ilk adımdır. Öte yandan var olan tüm sorunlara rağmen ülkemizde eşit haklarda ulaşılan noktayla biraz gurur duyuyoruz. ABD’deki başkan seçimlerinden çok sevinç duydum. Ben de sevindim. Şahane bir atmosfer vardı.”
Evet, Başbakan Merkel, somut bir zaman diliminden bahsetmedi.
Takvim de vermedi haklı olarak.
Ama, “Bütün tarihi kökenlere sahip adayları kabul edebiliriz” diyerek, Türk kökenli birinin de Almanya’nın başbakanı olabileceği kapısını açık bıraktı.
***
7 Kasım 2008 tarihli Hürriyet Avrupa Gazetesi “Türk başbakan adayı bekliyorum” manşetiyle yayınlandı.
Merkel’in sözlerini de, Hürriyet’in manşetini de o günlerde Alman politikacılar da duydu, okudu.
Alman medyası da.
Herhangi bir çevreden hiçbir itiraz gelmedi.
Zaten doğru olanı da buydu...
Görev süresi gelecek yıl şubat ayında dolacak olan ve yeniden aday olmayacağını çoktan ilan eden Alman Cumhurbaşkanı Joachim Gauck, Protestan Basın Servisi’ne (epd) verdiği demecinde, kendisinin yerine Müslüman kökenli birinin cumhurbaşkanı olup olamayacağı şeklindeki soruya net bir yanıt verdi.
Gauck, “Gelecek için böyle bir şeyin olmayacağını söylemek mümkün değil. Aynı şey başka dinden olanlar ile inanmayanlar için de geçerlidir” içerikli bir yanıt verdi.
Aslında çok yerinde ve doğru bir yanıt.
***
Almanya Federal Cumhuriyeti’nin 11 cumhurbaşkanından 9’u Protestan, 2’si Katolik’ti.
Almanya gibi demokratik bir ülkede, dinine ve inancına bakılmaksızın, 40 yaşın üzerinde ve seçme hakkına sahip herkes cumhurbaşkanı adayı olabilir.
Ama tam da sığınmacı krizinin, Irak ve Suriye’de Müslümanlar arasında sürdürülen savaşın yoğunlaştığı bu günlerde Cumhurbaşkanı Joachim Gauck’un böyle bir açıklamada bulunması bazı çevreleri küplere bindirdi.
Sosyal Demokrat Parti’den (SPD), Yeşiller’den, Sol Parti’den, Hür Demokrat Parti’den (FDP) Cumhurbaşkanı Gauck’un söylemine olumlu sinyaller geldi.
Başbakan Angela Merkel’in genel başkanlığını yaptığı Hıristiyan Demokrat Birlik Partili(CDU) bazı politikacılar ise “Şimdi bunun zamanı değil” diyerek tepki gösterdiler.
Bu tartışmaların şu anda yarardan çok zarar getireceğini söylediler.
Kardeş parti Hıristiyan Sosyal Birlik Partili (CSU) politikacılar da öyle.
Tabii en sert tepki sağ popülist Almanya İçin Alternatif’ten (AfD) geldi.
AfD, Müslüman bir cumhurbaşkanının toplumu birbirine düşüreceğini ileri sürdü.
Hem de toplumu asık kendilerinin böldüğünü ve toplumsal barışı asıl kendilerinin dinamitlediğini bile bile.