Almanya’nın Uğur Mumcu’su öldü

YAZDIĞI kitaplarla, 80’li, 90’lı yıllarda hazırladığı televizyon belgeselleriyle hem Almanya’da hem de dış dünyada siyaset, ekonomi, organize suç çeteleri ve istihbarat çevrelerinden birçok kişinin düşmanlığını kazanan, birçok kitabı ‘en çok satanlar’ listelerin giren Roth, yaşamının bir dönemini de Türkiye’de geçirmişti.
Yaptığı yayınlar nedeniyle sık sık mahkemelere düşen Roth, politikacılar, uluslararası şirketler ve adalet sistemi arasındaki bağlantıları ele aldığı ‘Almanya Aşireti’ (Deutschland Klan) adlı kitabı nedeniyle eski Almanya Gerhard Schröder’le de mahkemelik olmuştu. Kitabında Rusya’nın dünya çapındaki doğalgaz şirketi Gazprom’a profesyonel olarak çalışan Schröder’e ağır suçlamalar getiren Roth, dava sonunda kitabın bazı bölümlerini değiştirmeye mahkûm edilmişti.

12 EYLÜL’Ü ANLATMIŞTI
‘Federal Almanya’da Yoksulluk’ adlı ilk kitabını 1971’de yayınlayan ve o zamandan bugüne araştırmacı gazeteciliğini sürdüren Roth’un son eseri ‘Yeni Babalar/Trump, Putin, Erdoğan, Orban ve Diğerleri?’ (Neue Paten/Trump, Putin, Erdoğan, Orban und Co.’ önümüzdeki ay piyasaya çıkacak. Roth’un geçen yıl yayınlanan ‘Derin Devlet’ (Tiefe Staat) adlı kitabı da Almanya’daki NSU skandalını, aşırı sağcı örgütlerle bunların istihbarat örgütleri ve siyasetteki bağlantılarını ele alıyordu.
Birçok kitabında Türkiye’deki gelişmeleri de ele alan Roth, doğrudan Türkiye’yi konu alan kitaplara da imza attı. 1973’te Brigitte Heinrich’le birlikte yazdığı ‘Partner Türkei oder Foltern für die Freiheit des Westens?’ adlı kitabı, Batı dünyasının Türkiye’yle ilişkilerini konu alıyordu.
1981’de gazeteci Kamil Taylan’la birlikte yazdığı ‘Türkiye – Kurtların Egemenliği Altındaki Cumhuriyet’ (Die Türkei – Rebuplik unter Wölfen) de 12 Eylül darbesini anlatıyordu.