Almanya’nın ilk kadın Meclis başkanı Aras’tan çarpıcı açıklama
Güncelleme Tarihi:
Bingöllü misafir işçi ailenin çocuğu olarak 12 yaşında Almanya’ya gelen Muhterem Aras (50), bugün ülkenin en çok konuşulan kadını oldu. Meclis başkanı seçilmesinde en büyük etkenin ailesinin topluma açık bir yapıda olmasını gösteren Aras, “Onlara çok şey borçluyum” dedi.
Muhterem Aras 50 yaşında, iki çocuk annesi. Bingöl’ün küçük bir köyü olan Elmaağaç doğumlu. 12 yaşındayken bir misafir işçi çocuğu olarak Almanya’nın Stuttgart kentine geldi. Aras’ın bir kadın ve misafir işçi çocuğu olarak hem Baden Württemberg Eyaleti hem Almanya tarihinde ilk kez Eyalet Meclis Başkanı seçilmesi, tüm Almanya’da geniş yankı uyandırdı. Aras, Eyalet Meclis Başkanı seçilmesinin kendisi ve Almanya için ne anlama geldiğini şöyle anlattı:
“Benim için çok güzel bir olay. Ben Doğu Anadolu, Bingöl doğumluyum. Bir misafir işçi çocuğu olarak Almanya’nın bana bu imkânı sunmasından dolayı çok mutluyum. Özellikle başta aileme çok şey borçluyum. Ailemin bu topluma açık olmasının, bizi zamanında eğitime yönlendirmesinin büyük önemi var. Bazı göçmen aileleri çocuklarını yüzme dersine göndermezken, benim ailem bizi yüzmeden dans kurslarına kadar eğitimle ilgili her şeye gönderdiler.”
EN FAZLA OYU BEN ALDIM
“Benim Eyalet Meclis Başkanı seçilmem Almanya için, toplumun geldiği noktayı, ne kadar ileri düşündüğünü, ne kadar hoşgörülü ve dünyaya açık olduğunu gösteriyor. Benim göçmen kökenli olmam, Meclis Başkanı olmam için bir engel değil. Tam tersine, 2011 seçimlerinde benim bölgemde Yeşiller milletvekilleri arasında en fazla oyu ben aldım. 2016 seçimlerinde eyaletteki tüm partilerin milletvekillerinden en fazla oyu alan ben oldum.
Bu demektir ki, Alman toplumunun insanlara bakış açısı geniş ve hoşgörülü. Ben Almanya ve Alman toplumuna büyük saygı duyuyorum. Bana tanıdığı bu imkânlardan dolayı Almanya’ya çok teşekkür borçluyum.”
1 GETİRİRSEN 5 MARK
“Eğer ülkeler ve toplumlar dünyaya açık ve hoşgörülü olursa, birbirine saygılı davranırsa, o toplum ileri gider. Ben Alman siyasetçisiyim ve kendimi buralı hissediyorum. Vatan benim için Almanya. Dilerim ki, Türkiye’de de böyle bir şey olsun. Türkiye’de yabancı kökenli bir insan parlamento başkanı olabilir mi, bilmiyorum? Olabilse, çok güzel bir şey olur. Bu aynı zamanda şu anlama geliyor;
Hangi dinden, hangi kültürden olursa olsun, ayrım yapmadan her çocuğa eşit eğitim şansı verirseniz, toplumda küçük köylerden bile ne yetenekler çıkar. Almanya bunu çok iyi kavramış bir ülke. Eğitim her şeyin başı. Benim annemin okuma yazması yok, çünkü bu şans verilmemiş. Ama buna rağmen annem hep, ‘Özellikle kızlarımın okumasını istiyorum. Sizi başka yerlerde görmek istiyorum’ derdi. Babam eski ismiyle Masken, yeni ismiyle Elmaağaç köyünde çiftçilik yapıyordu. 1968’de Almanya’ya geldi. Ortaokul eğitimi var. İkisi de bizim okumamız için çok çaba sarf etti. Bize hep okulda not olarak ‘1 getirirseniz 5 Mark, 2 getirirseniz 2 Mark veririm. Daha kötü not getirirseniz, bir şey yok’ derdi. Bu bizi teşvik etti.”
AFD’LİLER ALKIŞLAMADI
İslam ve yabancı karşıtı parti Almanya için Alternatif (AfD), Muhterem Aras Meclis Başkanı seçilince tebrik etmedi ve alkışlamadı.
Aras, “Bu sizde bir düş kırıklığı yarattı mı?” sorusunu şöyle yanıtladı:
“Tebrik etmedikleri doğru değil. Yalnız AfD’li milletvekilleri ben seçilince, alkışlamadı. Benim için bunun bir önemi yok. Meclis’in bir terbiye kuralı vardır. Meclis başkanı hangi partiden seçilirse seçilsin alkışlanır. AfD bunu yapmıyorsa, kendi sorunu. Ben Parlamentoda tüm parlamenterlerin başkanıyım. Bu AfD’yi de kapsıyor. Ben tüm parti milletvekillerine olduğu gibi, AfD milletvekillerine de aynı ölçü ve düzeyde davranacağım.