Güncelleme Tarihi:
ALMAN Hıristiyan Birlik (CDU/CSU) partilerinin eski ve yeni koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) bakanlar listesini yakında açıklaması bekleniyor. Parti Başkanlık Divanının en geç Cuma günü toplanarak üçü kadın ve üçü erkek olmak üzere altı bakanı belirleyeceği öğrenildi. Koalisyon görüşmelerinde maliye, dışişleri, çalışma, adalet, çevre ve aile bakanlıklarının SPD’ye verilmesi kararlaştırılmıştı. Bakanları parti meclis grup başkanı Andrea Nahles ile maliye bakanı ve başbakan yardımcısı olması kesinleşen geçici genel başkan Olaf Scholz birlikte seçecek. Kulislerde birçok bakan adayının adı geçiyor, ancak şimdiye kadar adından bahsedilmeyen bir SPD’linin de kabinede yer almasına olası gözüyle bakılıyor.
GABRİEL’E ŞANS TANINMIYOR
En çok merak edilense Dışişleri Bakanlığı görevine kimin getirileceği. Anketlerde popülaritesi artmasına ve görevde başarılı bulunmasına rağmen Sigmar Gabriel’in Dışişleri Bakanlığına devam etmesi olası görünmüyor. Gabriel parti genel başkanlığı döneminde aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle meclis grubunda desteğini yitirmişti. Gabriel ile müstakbel genel başkan Andrea Nahles’in aralarının limoni olduğu biliniyor. Nahles’in “SPD’li bakanlar ekip halinde çalışmalı” şeklindeki sözleri, işine karışılmasını istemeyen Gabriel’in bakanlık şansını kaybettiği şeklinde yorumlanıyor.
YENİ BAKANI ZOR GÖREVLER BEKLİYOR
Dünyadaki kriz ve savaşlar, ABD ile ticari savaş tehlikesinin baş göstermesi ve NATO müttefiki Türkiye ile ilişkilerin zorlaşması Almanya’nın yeni dışişleri bakanını zor görevlerin beklediğini gösteriyor. Son yirmi yıldır Almanya’nın dış politikada isim yapmış ya da diplomatlık kariyerinin basamaklarını çıkmış bir dışişleri bakanı olmadı. Buna rağmen, Joschka Fischer, Frank-Walter Steinmeier, Guido Westerwelle ve Sigmar Gabriel bu görevde başarılı oldular. Uluslararası bağlantılarının güçlü olması ve uzun yıllar siyaset sahnesinde edindikleri tecrübeler başarılı olmalarına yetti.
İKİ İSİM ÖNE ÇIKIYOR
Dışişleri Bakanlığı için adaylar arasında Adalet Bakanı Heiko Maas ve Aile Bakanı Katarina Barley’in adları öne çıkıyor. Her ikisi de hukukçu. Dış politika tecrübeleri sınırlı. Babası İngiliz olan ve Britanya uyruğunu da taşıyan Barley’in İngilizce’yi anadili gibi konuşması avantaj sayılıyor. 49 yaşındaki Barley 2013 yılında meclise girmiş, 2015 yılında parti genel sekreteri olmuş ve 2017 yılının haziran ayında da aile bakanlığına getirilmişti. SPD’de Almanya’nın ilk kadın dışişleri bakanının partiden çıkması fikrini destekleyen bir kesim var.
Maas’ın hükümet tecrübesi Barley’den fazla. Partisinin Saar eyaletinde iktidar olması için girdiği üç seçimde de başarı kaydedemeyen Heiko Maas’ın 2013’te adalet bakanlığına getirilmesi sürpriz olmuştu. 51 yaşındaki Maas tartışmalı kiraları sınırlandırma yasası ile bol eleştiri alan sosyal medyadaki nefret mesajlarını önleme yasasının mimarıydı. CDU’lu İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ile uyumlu çalışmış olmasından dolayı övgü alan Heiko Maas sağ popülist politikalara yaptığı çıkışlarla da adından söz ettirmişti.
SÜRPRİZ OLABİLİR Mİ?
Ancak Sosyal Demokrat Parti içinde Maas ve Barley’in dış politika tecrübelerinin sınırlı olmasını dezavantaj sayanlar da var. Bu kesim, her iki ismin de SPD’nin ağır topları arasına girmeyi başaramadığı görüşünde. Dolayısıyla, dışişleri bakanlığına sürpriz bir ismin gelmesi de mümkün.