Güncelleme Tarihi:
Alman ARD televizyon kanalına konuşan İçişleri Bakanı De Maiziere, “Türk mevkidaşım soruşturma üzerine beni bilgilendirdi. Saldırganla ilgili bulunan bir kimlik belgesinden hareketle saldırgan tespit edilmiş. Ama bulunan kimlik belgesi; saldırganın gerçek kimliği mi, bu henüz soruşturmanın konusu" dedi.
"PARİS'TEKİ DE BİZDEN GİTME "
İçişleri Bakanı De Maiziere, "Türkiye, sınırlarından Suriye'ye yabancı savaşçı geçmeyeceğinin garantisini veriyor mu?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
“Böyle bir garantiyi kimse veremez. Bu konuda biz de sorun yaşıyoruz. Paris'teki saldırganlardan biri Almanya'dan gitme. Daha önce Almanya'da kalmış. Bizim seyahat hareketlerine dikkat etmemiz gerekir. Bunun için uluslararası işbirliğine ihtiyacımız var. Mutlak bir garanti hiçbir yerde olmaz. Ne Türkiye'de ne bizde ne Fransa'da ne de terörün tehdit ettiği başka bir yerde.”
"GİTMEYİN" DEMEYİZ
İstanbul'daki açıklamasında terör saldırısına rağmen Almanların İstanbul'u seyahat edebileceğine dair sözleri hatırlatılan De Maiziere şöyle konuştu:
“Paris'te iki büyük saldırı yaşadık. 'Paris'e gitmeyin, kafelere gitmeyin, sokaklarda dolaşmayın' demedik. Bunu söylersek o zaman terör kazanmış olur. Türkiye'de güvenlik birimleri çok iyi donanımlı ve tetikte... Türkiye'ye Almanya'dan 5 milyon turist gidiyor. Almanya'da milyonlarca Türk kökenli vatandaşımız yaşıyor. Biz gerçek bir partneriz. Teröre karşı kararlı bir duruş sergilemeliyiz. Geri adım atmadan."
ALMANYA'YLA BAĞI
İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere, İstanbul'daki terör saldırısının bilinçli olarak Almanları mı hedef aldığı sorusunun önemini vurguladı ve şöyle dedi:
"Türkiye'ye Federal Asayiş Şubesi'nden ilk etapta dört görevli gönderdik. Saldırının Almanya'yla bağı var mı? Türk mevkidaşım bunu ortaya çıkarmak için bu polisleri soruşturmanın sonuçlarına tamamıyla dahil edilecekleri sözü verdi.”
Türkiye'nin terör örgütü IŞİD'e karşı tavrının çok açık olduğunu vurgulayan Alman Bakan, bu konudaki ikili işbirliğinden herhangi bir şikayetleri bulunmadığını söyledi. Bakan De Maiziere gelecek hafta Berlin'de iki ülke başbakanları ve bakanlarının katılacağı Türkiye Almanya Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi Toplantısı'nın ana konusunun mülteci sorunu olduğunu belirtti.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, eşi Sare Davutoğlu, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu ve Almanya İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ile birlikte Sultanahmet'teki terör saldırısında yaralananları tedavi gördükleri Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ziyaret etmişti.
NABİL FADLI İSMİ SAHTE OLABİLİR
Tamamı Alman, 10 kişinin hayatını kaybettiği Sultanahmet saldırısının faili, 28 yaşındaki IŞİD üyesi Nabil Fadlı olarak açıklanmıştı.
Canlı bomba Nabil Fadlı’nın Türk istihbaratı tarafından takip edilen ve ismi bilinen canlı bomba eylemcisi listesinde bulunmadığı tespit edilmişti. Örgüt bağlantısı noktasında da bir bilgiye ulaşılamamıştı. Bu yüzden gerçek isminin Nabil Fadlı olamayabileceği, eylemcinin kendisini gizlemek için sahte isim ve kimlik kullanmış olabileceği ihtimali üzerinde de duruluyor. Suudi Arabistan doğumlu Suriye vatandaşı Nabil Fadlı olarak kayıtlara geçen kişinin, gerçek kimliğinin tespiti için aile bireylerine ulaşmaya çalışan güvenlik birimleri, kesin kimlik tespiti için DNA örneklerinden karşılaştırma yapma imkânı arıyor.
TIMES: IŞİD'E 2014'TE KATILDI
İngiliz Times gazetesi ise Fadlı'nın annesinin Hristiyan olduğunu ve Fadlı'nın 2014'te IŞİD'e katıldığını yazdı. Gazete Fadlı'nın annesinin babasıyla evlendikten sonra İslam'ı seçen Ermeni kökenli bir Hıristiyan olduğunu öne sürdü.
Sekiz yaşına kadar Suudi Arabistan'da yaşayan Fadlı'nın, daha sonra ailesiyle birlikte başkent Şam'a gittiği belirtildi. Ardından da ailenin memleketi olan, Türkiye'ye sekiz kilometre mesafedeki Halep'in Menbij kasabasında yaşamaya başladığı kaydedildi.
Times, Menbij'deki birçok kaynağın Fadlı'nın 2012 sonunda Ebubekir Tugayları adlı yerel bir grupla silahlı isyana katıldığını doğruladığını bildirdi. Bazı kaynaklara göre de Fadlı'nın daha sonra, El Kaide bağlantılı Nusra Cephesi'yle İdlib bölgesinde koalisyon oluşturan Ahrar el Şam saflarında yer aldığı söyleniyor. IŞİD'in 2013 yazında Menbij'e sızdığı ve 2014 başında da bölgedeki diğer İslamcı grupları sürdüğü belirtiliyor. Fadlı'nın IŞİD'in Manbij'i ele geçirmesinden sonra IŞİD saflarına geçen ilk savaşçılardan biri olduğu vurgulanıyor.