Güncelleme Tarihi:
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde FDP ve liberallerin favori adayı Alexander Graf Lambsdorff, Die Welt Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, “Avrupa Birliği, Türkiye ile müzakereleri durdursun ve bu sürece konsantre olmaktan vazgeçsin. Müzakerelerin yeri derin dondurucu” dedi. Lambsdorff, özgürlükleri kısıtlayan, hukuk devleti prensiplerini zedeleyen ‘yarı-otoriter’ bir ülkeyle pazarlıkların yapılmaması gerektiğini söyledi.
22-25 Mayıs’ta yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimlerinde Alman Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi CSU’nun favori adayı olan Markus Ferber ise, “Üyelik müzakereleri hemen sona erdirilmeli. Türkiye, Avrupa Birliği’ne girecek ülke değil. Ülke giderek Avrupa ve Avrupa değerlerinden uzaklaşıyor” diye konuştu.
Ferber, Türkiye ile gerçekten ciddi bir müzakere sürecinin asla yapılmadığını savunarak, “Türkiye ile ikili anlaşmalar yapmalıyız, tıpkı AB ile İsviçre arasında olduğu gibi, ondan sonra da birlikte çalışmalıyız” dedi.
ERDOĞAN’A ÇOK SERT TEPKİ
DHA
Berlin'in Erdoğan'ın konuşmasından oldukça rahatsız olduğunu bildiren Die Welt gazetesi, Dışişleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı Michael Roth'un "Erdoğan'ın duygusal açıklamaları ne içerik olarak ne de ton olarak orantılıdır. Sadece şaşırıyorum ve kafa sallıyorum" şeklindeki sözlerini aktardı."Cumhurbaşkanı'yla gurur duydum, tam bir demokrat ve insan hakları savunucusu gibi davrandı" diyen Almanya Federal Parlamentosu Başkan Yardımcısı Claudia Roth (Yeşiller) ise, "Erdoğan küfürbaz bir tavırla Cumhurbaşkanı'nı azarlıyor. Bu da açıkça Erdoğan'ın kendi politik tarzındaki terbiye ve demokratik kültür eksikliğini gösteriyor" dedi.
Gauck’un ziyaretinin ardından Alman basınında yapılan bazı yorumlar ise şöyle:
- Süddeutsche Zeitung: Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan eleştiriye pek katlanamıyor. Bu, bilinen bir şey. Almanya Cumhurbaşkanı’nın sözlerine sert tepki göstermesi şaşılacak bir durum değil. Ancak Erdoğan’ın konuşmasındaki ses tonu o kadar keskin ki, bunun ancak iki açıklaması olabilir: Birincisi; Gauck, Türkiye’de demokrasinin durumuna yönelik doğru bir tespit yaptı. İkincisi de; Erdoğan yeniden bir seçim kampanyası sürecinde. Bu kez, cumhurbaşkanlığı yolunda."
- Die Welt: Türkiye ile AB arasındaki diyalogda bir model ortaya çıktı. Avrupalılar, uygarca bir arada yaşamla ilgili sözel kurallara uymak için çabalıyor, Türk tarafı ise Avrupa ve Avrupa’nın politikacılarına hakaret etme özgürlüğünü kullanıyor. Bunun en taze örneği, Erdoğan’ın Almanya Cumhurbaşkanı’na yönelik sözleri: Erdoğan, Gauck’un Türkiye ziyaretinde ’çirkin şeyler söylediğini, çünkü onun hâlâ kendisini bir rahip sandığını’ söyledi. Erdoğan bir sonraki Almanya ziyaretinde, bu kez tıpkı Gauck’un yaptığı gibi kendisinin de Alman hükümetini eleştireceğini açıkladı. Ağustos ayında cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Erdoğan, Almanya’daki Türklerin oyları için propaganda yapıyor. O yüzden belki Erdoğan’a şimdi bir deyimi hatırlatmakta fayda var: Her ne kadar onsuz olunabilse de nezaket bir erdemdir."