Güncelleme Tarihi:
Almanya'nın Bavyera eyaletinde iktidarda olan CSU yönetiminin, 12-13 Aralık'ta düzenlenecek parti kongresi için hazırladığı politika belgesi taslağında, Almanya'da kalıcı olarak yaşayacak göçmenlerden özel yaşam alanlarında da Almanca konuşmalarını istemesine tepkiler sürüyor.
CSU'DAN GERİ ADIM SİNYALİ
CSU'nun önerisi, parti içerisinde de rahatsızlık yarattı. Bugün Münih’teki parti genel merkezinde başlayan ve konunun ele alınacağı toplantı öncesi açıklama yapan CSU Genel Başkan Yardımcısı Peter Gauweiler, "Herkes evinde istediği dili konuşabilmelidir“ dedi. CSU’nun Federal Meclis Fraksiyon Başkanı Gerda Hasselfeldt de, "Bu yaklaşımın başka bir ifade şekli üzerine düşünmeliyiz... Düşünce temelde doğru, çünkü dilin uyum için en önemli etken olduğu tartışılamaz" diye konuştu.
Augsburger Allgemeine Gazetesi'nin haberine göre, Münih’te bugünkü CSU yönetim kurulu toplantısında hafta sonu büyük tepkiler alan ifadelerin daha yumuşatılarak, başka bir şekilde ifade edilerek taslağa alınması tartışılacak.
TÜRKLER TEPKİLİ
Duisburg şehrinde DHA mikrofonlarına konuşan fırıncı Yaşar Gezer taslakla ilgili şunları söyledi: "Ben her insanın ana dilini özgürce konuşabilmesinden yanayım. İsteyen Almanca isteyen Türkçe konuşmalı. Türkiye’de de Almanlar var, onlar evlerinde Türkçe konuşmaya zorlanmıyor. Dışarda konuşulsun, öğrenilsin de Almanca, ama evde herkes kendi dilini konuşmalı."
Almanya'da şoke eden öneri: Yabancılar evde de Almanca konuşsun
“OY KAPMA ÇABASI”
Tasarıya diğer partilerden tepki geldiğini söyleyen Osman Yüksel, "Bu tamamen gündemde kalmak ve diğer sağ partilerden oy kapma girişimidir. CSU bu düşünceyi daha fazla ileriye taşımayacağını düşünüyorum. Kardeş partileri olan CDU’dan bile tepki alıyorlar" dedi.
"Ana dilimizi evimde konuşmamızı kimse engelleyemez" diyen Mehmet Aydemir, "Bu partinin düşüncesi çok yanlış. Dışarıda genelde Almanca konuşuyoruz, ama evimizin içindeki konuşmalarımıza karışılması kesinlikle yanlış. Bu iş alanlarında zorunlu olacaksa, ona pek bir şey diyemeyeceğim. Duyduğumda çok şaşırdım, çocuğun ana dilini konuşursa Almanca daha iyi konuşacaktır diyor uzmanlar" ifadelerini kullandı.
Aysel Özcan ise, "Evimde kendi ana dilimi konuşmak isterim, Almanca konuşabilmemiz de gerekiyor. Türkçe dilimiz, biz de dilimizle varız. Dilimizle kültürümüzle yok olmadır bu. İmkansız bir şey" dedi.
“Çocuklarımız ana dilimiz Türkçeyi öğrenmeli” diyen Ayşe Güz, "Zaten sokakta ve resmi dairelerde Almanca konuşuyoruz. Ama evimizde de Almanca konuşmamız gerekmiyor. Çocuklarımızda ana dilimiz olan Türkçeyi öğrenmeli, konuşmalı" diye konuştu.
“GİZLİ KAMERA DA KOYSUNLAR”
İşadamı Mahir Zeytinoğlu ise, "CSU ille de bizi evimizde hangi dili konuştuğumuz konusunda gözetlemek istiyorsa evlerimize böcek veya gizli kameralar koysun kontrolü daha kolay olur sanırım" dedi.
Restoran işletmecisi Taki Karslı olayı duyduğunda şoke olduğunu belirtip şunları söyledi: "CSU bir an önce bu ifadeleri geri çekmelidir."
SPD semt yönetimi yönetim kurulu üyesi Ender Beyhan, "Bu Anayasa’ya aykırıdır. Bu CSU’nun kırsal kesimdeki kaybettiği seçmenlerini tekrar kazanmak için yaptığı bir parti içi manevradır" dedi.
Ünlü aşçı Ertuğrul Dede ise, "Yabancıların evlerde de Almanca konuşmasının gerekli olduğuna ben de inanıyorum" derken, CSU’nun çıkışını normal karşıladığını söyledi.
"POLİTİKAYI İLGİLENDİRMEZ"
Bazı bölgelerinde ağır şiveli Almanca konuşulan Bavyera’da iktidar partisi olan CSU’nun tasarısı büyük ortağı CDU'nun bile tepkisine neden oldu. CDU’nun Genel Sekreteri Peter Tauber, Twitter’da “Evde Latince mi, Klingonca (Uzay Yolu’nun kurgu dünyasında konuşulan yapay dil) dili mi ya da Hessen dili mi konuşuluyor, politikayı ilgilendirmez” diye yazdı. Sosyal Demokrat Parti’nin Bavyera eyaleti genel sekreteri Natascha Kohnen, “Şimdi CSU’ya tüm bunları denetleyecek bir dil polisi lazım” diyerek tasarıyı tiye aldı.
Yeşiller Bavyera Eyaleti Genel Başkanı Eike Hallitzky ise “Bu karar evde hangi dilde konuşulacağını dikte ettirmektir. Gerçek yaşamdan bu kadar da uzak olunamaz. CSU neredeyse oturma odasındaki halının rengini dikte ettirecek. Tabii herhalde bu beyaz-mavi olurdu” şeklinde konuştu. CSU’nun resmi renkleri mavi ve beyazdan oluşuyor.
"YASAKÇI PARTİ"
Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) Genel Sekreteri Yasmin Fahimi de Bild Am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, CSU'nun teklifini sert bir dille eleştirdi.
CSU'nun adeta yeni bir "yasakçı parti" haline gelmeye başladığını söyleyen Fahimi, "Önce yabancılara otoyol vergisini gündeme getirdiler, şimdi de dil yasağını gündeme getiriyorlar" dedi.
Devletin, yurttaşların kendi evlerinde hangi dili konuşacağına karışmaması gerektiğini vurgulayan Fahimi, göçmenlerin ana dillerinin zenginlik olduğuna işaret etti. Fahimi, "Almanca öğrenmek büyük önem taşıyor. İki dille büyüyenler, çok büyük bir avantaj elde ediyor" diye konuştu.
YABANCILARI AŞAĞILAYICI İFADELER
Taslakta CSU, göçmenlerden "Bavyera'nın değerleriyle" kendilerini özleştirmelerini istiyor. Şok etkisi yaratan taslakta, “Bu insanlar bize, başarılı Bavyera'ya geliyorlar çünkü burayı kendileri ve aileleri için geleceğe dair bir şans olarak görüyorlar. İnsanlar bize geliyor çünkü kendilerini Bavyeralı temel değerlerle özleştirebiliyorlar. Biz de bunu bekliyoruz. Ama 'sosyal sistemimize yönelik bir göçü' reddediyoruz. Kim Almanya'ya sadece sosyal hamakta yatmak için gelirse, onlara sosyal yardım vermeyeceğiz" gibi ifadeler yer alıyor.