Almanya’daki rüya, Türkiye’de kâbusa döndü

Güncelleme Tarihi:

Almanya’daki rüya, Türkiye’de kâbusa döndü
Oluşturulma Tarihi: Eylül 23, 2016 12:37

Türkiye’ye 46 yıl sonra ‘Bal’ filmiyle Berlin’de ‘Altın Ayı’ ödülünü kazandıran Bora Altaş, o zaman gösterilen ilgi ve alakanın bittiğini, şimdi ise kendisini bir hiç gibi hissettiğini söyledi: “Sanki vücudumdan bir organı almışlar gibi hissediyorum kendimi. Duygum sıfır, hayallerim yıkıldı.”

Haberin Devamı

Bora Altaş, 7 yıl önce Rize Çamlıhemşin’de yaşarken, annesi eve ekmek almasını istedi. Annesinden para alamayan Bora, isteksizce bisikletine binerek para almak için kahvehanede oturan dedesinin yanına uğradı. Bu sırada Rize’de çekilen film için uygun bir yüz arayan film ekibi, Bora’nın fotoğrafını çekti. O fotoğraftan sonra ise Bora’nın bütün hayatı değişti. 700 çocuk arasından ilçede çekilecek ‘Bal’ filminin başrol oyuncusu olarak seçilen Bora, henüz 7 yaşında olmasına rağmen başarılı bir performans sergileyerek herkesin beğenisini kazandı. Semih Kaplanoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı ‘Bal’, 2010’da 60. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde ‘Altın Ayı’ ödülünü kazandı. Aynı film, Adana Büyükşehir Belediyesi 17. Uluslararası Altın Koza Film Festivali’nde de ‘En İyi Film’ seçilirken, Bora da ‘Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Haberin Devamı

46 YIL SONRA TÜRKİYE’YE KAZANDIRDI

Avrupa’nın önde gelen film festivallerinden olan 60. Berlin Uluslararası Film Festivali’nde Türkiye’ye 46 yıl sonra ‘Altın Ayı’ ödülünü getiren Bora Altaş’a o günden sonra filmlerde rol verilmedi. Şimdi 14 yaşında olan ve babasının işi sebebiyle Rize’den İzmir’e taşınan Bora, yeni bir filmde oynayarak başarısının tesadüf olmadığını kanıtlamak istediğini söyledi. O günleri anlatırken kendisini bir rüyada gibi hissettiğini belirten Bora Altaş, şunları söyledi:

“Belki de annem bana o gün o parayı verseydi, bakkala ekmek almaya gidecektim ve belki de bir filmde oynamayacaktım. O gün annem parayı vermedi ve ben dedemden para isterken de film ekibi benim fotoğrafı çekti. Sonra böyle gelişti olaylar ve başrol oynadım. O gün inanamadım kendime, oynadığıma. Şans eseri, oyunculuğumdan ve diğerlerinin de oyunculuğundan iyi bir ödül aldım. Herkes bana cumhurbaşkanının oğlu gibi ilgi gösteriyordu. Herkes beni el üstünde tutuyordu. O zaman her çocuğun istediği bir şeydi bunlar ama şimdi düşünüce pek mutluluk vermiyor. Şu an 14 yaşındayım. O zamandan bugüne kadar çok fazla ilgi olmadı. İlgi yok ama neden olduğunu ben de bilmiyorum. Belki insanlar kendi çıkarlarını düşünüyordur. Öyle bir şey ki, sanki eksik bir yanım, sanki vücudumdan bir organı almışlar gibi hissediyorum kendimi. Duygum sıfır oldu, hayallerim yıkıldı. O zaman Almanya’ya gidince birden kapılar açılınca, herkes imza istemeye başladı. Resmen bir rüyadaymış gibi hissettim kendimi.”

Haberin Devamı

YENİ FİLM TEKLİFİ GELMEDİ

Bal’dan sonra çok istemesine rağmen bir filmde oynayamadığını belirten Bora Altaş, aradan geçen sürede tiyatro eğitimi gördüğünü, filme olan açlığını ise evde kendi kendine oynayarak giderdiğini söyledi. Çok zor bir ödül aldığını belirten Altaş, şöyle devam etti: “İyi bir ödüldü. Bazı oyuncuların bile başaramadığı bir ödül. Ben Türkiye’ye ikinci defa getirdim bu ödülü, ama nedense hep bir ilgisizlik oldu. Benim için gururlandırıcı bir ödüldü. 7 yaşındaydım. Ve o yaşında bir çocuğun alfabeleri yeni sökerken, ben filmde oynadım ve başrolde, ne diyebilirim ki. Bugüne kadar hiç yeni bir teklif gelmedi. Psikolojim bozuldu. Arkadaşlarım soruyordu niye bir filmde oynamadığımı. Ben hiçbir arkadaşıma film teklifinin gelmediğini söyleyemiyordum, utanıyordum çünkü öyle huylarım olmaya başladı. ‘Oynamak istemiyorum okuluma devam ediyorum’ diyerek, ufak yalanlar söylüyordum. Farklı farklı huylarım olmaya başladı. Kendi kendime bana yardım etmeyen insanlara karşı kin beslemeye başladım.”

Haberin Devamı

TEKLİF GELSE SEVİNCİMDEN EVİ YIKARIM

“Teklif gelse tabi ki kabul ederim. Her insan kendine göre en iyi oyuncudur. Evi bile yıkarım yani ne diyebilirim ki. Eskiden Trabzonspor şampiyon olduğunda evi yıkmaya kalkmıştım Allah bilir sinema teklifi gelse ne olur. Önceden beni sıfırdan başa çıkaranlar, yüze çıkaranlar beni tekrardan çıkarabilirler. Ben onlara güveniyorum, güvenim sonsuz ama hiçbir zaman bir film teklifli gelmedi. Tekrar gelmesini dilerim. Ayrıca her zaman için onların yerini dolduracak bazı kişiler gerekir. Yoksa bu sektör ilerleyemez veya Türkiye her zaman film sektöründe geride kalır. Onlar da eskiden sıfırdan oluştu, onların babası da oyuncu değildi, bu sektörde değildi. Onlar da bir hiçten oluştular ve 1, 2, 3 diye devam ettiler.”

Haberin Devamı

KARŞILIĞI BU OLMAMALI

Oğlunun filmden sonra çok stres yaşadığını anlatan beyaz eşya tamircisi baba Raşit Altaş ise şunları söyledi: “Bazı değerlerin insanlar tarafından değerlendirilmesini düşünüyorum. Türkiye Cumhuriyeti’ni dünyada söz ettirdi bu film dolayısıyla. Bunun karşılığı bu olmamalıydı. Ben yalnız bırakıldım. Çünkü çocuk strese girdi, korkulara kapıldı. Bu tür şeyler yaşadım. Psikologlara da götürüyorum ama imkanlarım dahilinde oluyor. Sağ olsun TED koleji burs verdi, onun katkısı oluyor. Bazen ‘Oynamasaydı daha iyiydi’ diyorum. Ünlü olması, tanınması o kadar önemli bir şey değil. Beni para için de kanallardan çağırdılar hiç paraya önem vermedim. Önemli olan çocuğum ahlaklı ve iyi yetişsin, yeri olsun. Bora hep, ‘Ben bir hiçim, ben tesadüfen aldım herhalde öyle olmasa beni ararlardı’ diyor. Bu olaydan dolayı çevresine küskünlüğü var.”

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!