Celal ÖZCAN/BERLİN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2016 09:11
Almanya, göçmenler için Avrupa’nın göbeğinde, yabancı düşmanı aşırı sağ siyasi partilerden uzak bir ada gibiydi. Şimdi bu huzurlu hava sona eriyor. Göçmenlerin yeni duruma kendini hazırlaması gerekiyor.
Almanya'da bir süre öncesine kadar yabancı düşmanı aşırı sağ ve sağ popülist partilerin pek etkisi yoktu. Avusturya’da Strache’nin Özgürlükler Partisi (FPÖ), Fransa’da Marie Le Pen’in Ulusal Cephesi (FN), Hollanda’da Geert Wilders’in Özgürlük partisi (PVV), Danimarka’da Halk partisi gibi toplumu yabancılara, İslam’a karşı kışkırtan, kutuplaştıran partiler, Almanya’da mülteci göçüne kadar zemin bulamadı.
Göçmenler diğer Avrupa ülkelerine kıyasla Almanya’da daha rahat bir siyasi ortamda yaşadı. Şimdi bu huzurlu hava sona eriyor. Avrupa ülkelerindeki sağ popülist virüs Almanya’ya da ulaştı. Virüsün Almanya’daki adı AfD. Aynı semptomları gösteriyor. Almanya için Alternatif Parti (AfD), politikasını İslam karşıtlığı üzerine inşa edeceğini açıkladı. Radikalizmin sahasına iyice adım atarak, iç barışı tehdit eden bir yola girdi.
HEDEF AnayasaAfD’nin İslam karşıtı açıklamaları Almanya’da büyük gürültü kopardı. Bu tarz söylemler eskiden pek dikkate alınmazdı. Ama bunu söyleyen, şimdi sekiz eyalet meclisinde temsil edilen, Batı eyaletlerinde bile sandıktan üçüncü parti çıkmayı başaran AfD gibi bir parti.
Gelecek yıl yapılacak seçimlerde bırakın parlamentoya girmeyi, çok güçlü geleceklerinden endişe ediliyor. Böyle bir parti açık açık “İslam anayasayla bağdaşmıyor ve Almanya’ya ait değil, yabancı bir cisim” diyor. İslam’ı sembolize eden her şeyi yasaklayacağını söylüyor. Bunun başında minare,
ezan, kurban yasağı geliyor. Anlamı çok açık... AfD, “Anayasa’yı değiştireceğim” diyor. Çünkü Alman anayasasının 4’üncü maddesi inanç, din ve vicdan özgürlüğünü garanti ediyor. Bu madde kaldırılmadan minare, ezan veya başka dini yasaklar getirilemez.
DAHA İLERİ GİTTİ AFD’nin İslam’ı hedef alan çıkışı çok sert tepki çekti. Ama AfD bir adım daha ileri gitti. Parti Başkan yardımcısı Beatrix von Storch, “Bugün demokrasi ve özgürlük için en büyük tehlike siyasi İslam” diyerek, tepkilere kafa tuttu. Partinin liberal görünümlü Başkanı Frauke Petry de destek çıktı. Siyasi İslam’a yönelik eleştirileri paylaştığını söyleyen Petry, “Almanya’da camilerdeki siyasi anlayış anayasayla bağdaşmıyor” dedi.
Yeni açıklamalara yeni tepkiler geldi. Başbakan Merkel, “Gerçek şu ki, Müslümanların ezici çoğunluğu Almanya’da anayasal çerçeve içinde inançlarını yerine getiriyor” dedi.
Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz, AfD’yi, “Almanya için bir utanç” olarak niteledi. Alman siyasetinin CDU’lu eski ağır toplarından Heiner Geissler, AfD’yi dini ırkçılıkla suçladı.
KALICI MI OLACAK? Bu tartışmalar artık Almanya’nın gündemine kalıcı olarak oturacağa benziyor. AfD, Almanya’da giderek siyasete yön veren bir parti olma yolunda ilerliyor. Öyle kısa vadede de değil. Göçmenlerin bu yeni siyasi havaya kendilerini hızla hazırlaması gerekiyor.