Güncelleme Tarihi:
ALMANYA, İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ilk kez bu kadar büyük bir belirsizlik yaşıyor. CDU/CSU ile SPD, genel seçimlerden 136 gün sonra büyük koalisyonda anlaştı. Ancak buna rağmen hükümetin kurulacağı şüpheli. Başbakan Angela Merkel, koalisyon sözleşmesini söz verdiği gibi ilk kez CDU kurultayında delegelerin onayına sunacak. Delegeler, 26 Şubat’ta Berlin’de gerçekleştirilecek kurultayda, büyük koalisyonu oylayacak. Merkel’in kaderi bu kurultaydan çıkacak sonuca bağlı. Dışişleri, Maliye ve Çalışma Bakanlığı gibi en önemli üç bakanlığı SPD’ye, İçişleri Bakanlığı’nı ise CSU’ya kaptıran Merkel’e parti içinde yoğun tepki var. Partinin bazı ağır toplarının, koalisyon oylamasında delegelere “Evet” yerine “Serbestsiniz” demesi bekleniyor. Merkel’in, başbakanlık koltuğunu kurtarmak için sağ kolu ve en güvendiği isim olan İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere’yi feda etmesi de en çok eleştirilen konulardan biri. Kulislerde, Merkel’in, Thomas de Maiziere’nin yanından geçerken, “Bakan olamayacaksın” dediği konuşuluyor.
DEĞİŞİM BEKLENTİSİ
Merkel yüzünden önce siyasete veda eden, ancak geçen yıl dönüş yapan CDU’nun eski grup başkanı ve koyu muhafazakar kanadın temsilcisi Friedrich Merz, önemli üç bakanlığın SPD’ye verilmesini sert dille eleştirdi. Merz, “Eğer CDU bu onur kırıcı durumu kabul ederse, kendini bitirir” dedi.
CDU gençlik kolları Junge Union Başkanı Paul Ziemiak da, koalisyon müzakereleri sonrası CDU’nun kaynadığını söyledi. Ziemiak, “Değişim işareti ve kadrolarda yenilik bekliyoruz” dedi. CDU cephesindeki bu huzursuzluğun 26 Şubat’ta yapılacak kurultaya kadar daha da artacağı söyleniyor.
SPD DAHA KARIŞIK
Koalisyon görüşmelerinden üç önemli bakanlığı alarak çıkan SPD’de durum farklı değil. Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel, kendisine bakanlıkta kalmaya devam edeceği sözünün verildiğini belirterek, “Artık SPD’de verilen sözlerin bir değeri yok” diyerek Schulz ve parti yönetimine karşı tetiği çekti. Gabriel’in çıkışı, parti yönetimine karşı tabandaki tepkiyi tetikledi. SPD üyelerinin koalisyon sözleşmesine ‘evet’ demesi tehlikeye girdi.
BAKANLIKTAN VAZGEÇTİ
Çarşamba günü sonuçlanan müzakerelerin ardından genel başkanlığı bırakacağını ve Dışişleri Bakanı olacağını açıklayan Martin Schulz ise yaşanan gelişmelerin ardından çark etti. Daha önce bakanlık istemediğini söyleyen Schulz’a parti yönetiminden baskı geldi. Gabriel’in açıklaması, gençlik teşkilatı Jusos Başkanı Kevin Kühnert’in “Büyük koalisyona hayır” turu başlatması, Schulz’a geri adım attırdı.
Cuma günü öğleden sonra yazılı bir açıklama yapan Schulz, şahsı üzerinden parti içinde yürütülen tartışmaların SPD üyelerinin yeni hükümete onayını tehlikeye düşürdüğünü belirterek şöyle dedi: “Bu nedenle hükümete girmekten vazgeçiyorum ve böylece SPD içinde kadrolar üzerine tartışmaların sona ermesini umut ediyorum.”