Almanya’da koalisyonun geleceği sallantıda
Güncelleme Tarihi:
Almanya’da koalisyon hükümeti kuruluşundan 6 ay sonra ‘ölüm-kalım’ savaşı veriyor. Yabancılara saldırıları önemsiz gösteren iç istihbarat şefi Maassen’in görevden alındıktan sonra İçişleri Bakanlığı’nda üst düzey pozisyona getirilmesiyle ülkede erken seçim sesleri yükselmeye başladı.
Almanya’da 6 ay süren zorlu görüşmelerden sonra kurulan dördüncü Merkel hükümeti, kuruluşunun ardından en zorlu krizle karşı karşıya. Almanya Başbakanı ve Hıristiyan Demokrat Birliği (CDU) lideri Angela Merkel yönetimindeki hükümet, Chemnitz kentindeki aşırı sağcıların eylemlerini ‘hafife alan’ açıklamalarının ardından görevinden alınan iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Hans-Georg Maassen’in İçişleri Bakanlığı’na müsteşar olarak atanmasıyla ikiye bölündü.
Koalisyon ortakları Merkel, Hıristiyan Sosyal Birliği (CSU) lideri Horst Seehofer ve Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) Genel Başkanı Andrea Nahles geçen hafta Maassen’in görevden alınması ve İçişleri Bakanlığı’nda ‘terfi ettirilmesi’ konusunda uzlaşmıştı. Ancak hükümet ortağı SPD içinde yükselen tepkilerin ardından koltuğu tehlikeye giren Nahles, koalisyon liderleriyle durumu tekrar masaya yatırma teklifinde bulundu. SPD, ‘kendi lideri’ Nahles’e Maassen’in yeni görevine onay verdiği için sert eleştiriler yöneltiyor. SPD yönetimi ve grubu bugün ayrı ayrı toplanarak, Genel Başkan Nahles’e güvenoyunu tartışacak.
‘ÖZEL DANIŞMAN’ OLACAK
Nahles, partisi ve kamuoyundan gelen baskıların ardından Maassen olayını yeniden görüşmek için koaliyon ortaklarını dün yeniden toplantıya çağırdı. Toplantının ardından açıklama yapan CSU lideri ve İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Maassen’in gelecekte İçişleri Bakanlığı’nda “özel danışman” olarak görevlendirilmesi konusunda üç partinin genel başkanlarının anlaştığını söyledi. Maassen’in bu görev tanımıyla bir daire başkanı konumunda bakanlıkta çalışacağını söyleyen Seehofer, Maassen’in burada Avrupa ve uluslararası konularla ilgileneceğini açıkladı. İçişleri Bakanı Seehofer, Bild am Sonntag gazetesine verdiği demeçte, “Ben aynı zamanda çalışanlarımı da korumakla görevliyim. Siyasi ve kamuoyundaki hava ona karşı diye onu görevden almam. Onun sağ ağırlıklı ya da aşırı sağcı görüşlere sahip olduğu suçlamalarını tümüyle reddediyorum” demişti. Alman kamuoyunda koalisyon krizinin ardından erken seçim çağrıları yinelendi.
BİLGİ NOTU:
Maassen, Chemnitz’deki olaylar sırasında göçmenlere “sürek avı” yapıldığına dair ellerinde sağlam bilgi olmadığını söyleyerek büyük tepki çekmişti.
HÜKÜMETE GÜVEN SARSILDI
Maassen kriziyle ilgili tartışmalar kamuoyunda hükümete güveni de sarstı. Kamuoyu yoklamalarına göre seçmenlerin yüzde 67’si “koalisyon ortaklarının birbirine güvenmediği” görüşünde. Liderlerin güven içinde çalıştıklarını düşünenlerin oranı sadece yüzde 27. Almanya’da yapılan son seçim anketine göre, aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD), yüzde 18’lik oy oranıyla ikinci parti olmayı başarıyor. DeutschlandTrend’in anketinde, ciddi oy kaybı yaşayan CDU’nun oy oranı yüzde 28, SPD’nin yüzde 17, Yeşiller Partisi’nin oy oranı ise yüzde 15. CDU ve SPD’nin oluşturması muhtemel bir koalisyonun toplam oyu ise yüzde 45’te kalıyor.