Güncelleme Tarihi:
Almanya’da çalışma ve meslek eğitimi alanında ayrımcılığın önüne geçmek için bir süre önce anonim iş başvurularının yapılması için proje başlatılmıştı. Hükümetin, Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi tarafından ülke genelinde başlatılan uygulamaya büyük firmalar da destek olmuştu. Projeyle, başvuru sahiplerinin dış görünümü ve adına bakılarak değerlendirilmesinin önüne geçilmek istendi. Ancak son yapılan bir araştırma, resmi kurumlar dahil normal hayatta bunun tam tersinin yaşandığını ortaya koydu.
TÜRBANLI İSE ŞANSI ÇOK AZ
İş Pazarı Geleceği Enstitüsü tarafından yapılan araştırmaya göre, türbanlı birisinin yaptığı başvuruyu işverenler görmezden geliyor. Enstitü, iş alanında türbanlılara ve göçmenlere yönelik ayrımcılığı gözler önüne sermek için türbanlı Meryem Öztürk, türbansız Meryem Öztürk ve Sandra Bauer sahte isimlerle tam bin 500 iş başvurusunda bulundu. Sekreterlik ve muhasebecilik için yapılan başvurularda en az olumlu cevap, türbanlı resimle yapılan başvurulara geldi. Türbanlı Meryem Öztürk sahte isimle yapılan başvurulara her 24 işverenden biri olumlu cevap verirken, Sandra Bauer adına yapılan başvurulara ise her beş işverenden biri olumlu cevap verdi. Başı açık Meryem Öztük adına gönderilen başvuruları ise yedi işverenden biri olumlu değerlendirdi.
İŞEVEREN BİRLİĞİ TEPKİ GÖSTERDİ
Türbanlı başvurulara olumlu cevapların az gelmesinin nedeni ise ‘insanların türbanı radikal Müslümanların simgesi olarak olarak görmesi, türban takanı hoşgörüsüz bulması ve terörle bağlantı kurması’ olarak gösterildi.
Alman İşverenler Birliği ise yaptığı açıklamada enstitünün ayrımcılıkla ilgili yaptığı araştırmayı eleştirdi. Almanya’da yedi milyon göçmen kökenlinin iş piyasasında yer aldığını hatırlatan işverenler birliği, “Almanya'da iş hayatı gösterildiği gibi olumsuz değil” açıklamasını yaptı.