Güncelleme Tarihi:
Eski yasalara göre bir eylemin tecavüz sayılabilmesi için kurbanın olay sırasında kendini savunmaya çalışmış olması gerekiyordu. Kurbanın sadece "hayır" demesi şüphelinin hüküm giymesine yetmiyor ve cinsel ilişkiye rıza göstermek de yasalarda tam olarak tanımlanmıyordu.
Alman Kadınlara Yardım ve Tecavüz Kriz Merkezi adlı kuruluşun 2014'te 107 vaka üzerinde yaptığı çalışmaya göre, yasalardaki yetersizlik çok sayıda tecavüz şüphelisinin cezasız kalmasına yol açtı.
Çalışmada davalarda kurbanın kendini savunmuş olmasına çok fazla odaklanıldığını ve bu durumun gerçek tecavüz vakalarında olanları yansıtmadığı da vurgulanmıştı.
Alman NTV haber sitesine göre, ülkede her 10 tecavüzden sadece biri soruşturma makamlarının önüne geliyor ve bunlarda da şüphelilerin yüzde 10'u hüküm giyiyor.
Yeni yasada tecavüz olup olmadığı belirlenirken kurbanların hem fiziksel hem de sözlü eylemleri dikkate alınacak, bir başka deyişle teoride kurbanın "hayır" demiş olması rıza göstermediği, dolayısıyla yaşananın bir tecavüz olduğu anlamına gelecek.
Kadın hakları savunucuları, Almanya'nın tecavüz yasaları konusunda diğer Batılı ülkelerin gerisinde kaldığını söylüyorlar ve evlilikte tecavüzün de 1997'ye dek suç sayılmadığına dikkat çekiyorlar.
KÖLN'DEKİ TECAVÜZ OLAYLARI
Almanya'nın Köln kentindeki yeni yıl kutlamalarında yüzlerce kadın tecavüz ve tacize uğradığını söylemiş, ancak çok az sayıda zanlı hüküm giymişti.
Saldırıların ardından #NeinHeissNein (Hayır, hayır demektir) etiketiyle bir kampanya başlatılmıştı.
Bir vakada zanlılar olanları videoya çekip internete yükledikleri ve videoda kurban manken Gina Lisa Lohfink'ın "Durun, durun, hayır" dediği görülmesine karşın, iki zanlı beraat etmişti.
Lohfink ise yalan ifade vermekten 24 bin euro para cezasına çarptırılmıştı.
Kadın hakları savunucuları yeni yasasın iyi bir başlangıç olmakla birlikte, yeterli de olmadığını söylüyor.
Tasarıda rıza göstermediğini söyleyemeyecek, örneğin uyuşturucu verilmiş kurbanların yeterince korunmadığını vurguluyorlar.