Güncelleme Tarihi:
Koalisyon hükümetinin ortağı Sosyal Demokratlar ve muhalefet partileri, ziyaret izni olmaksızın Alman askerlerinin Türkiye'de kalmasının söz konusu olamayacağını dile getirirken, Hristiyan Birlik partileri (CDU/CSU) yeni bir ziyaret için randevu verilmesini talep etti, ancak askerlerin Konya'dan çekilmesinin "tehlikeli" olacağı uyarısında bulundu.
Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre cuma günü basına yansıyan iptal kararı, Türkiye tarafından ikili ilişkilerde yaşanmakta olan gerginlikle gerekçelendirilmişti.
7 ve 8 Temmuz tarihlerinde düzenlenen G20 Zirvesi'ne katılmak üzere Hamburg'a giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Almanya'da Türk vatandaşlarına hitap etmek istemesine Federal Hükümet ret cevabı vermişti.
'KALAMAYIZ' DİYEN DE VAR 'TEHLİKELİ ADIM' DİYEN DE
"Ziyaret izni olmadan Alman askerleri Konya'da kalamaz" diyen Sosyal Demokrat Parti Federal Meclis Grup Başkanı Thomas Oppermann, bunun esnetilemeyecek bir standart olduğunu söyledi. Sol Parti Federal Milletvekili Sevim Dağdelen "Ziyaret yoksa, Konya da yok" dedi.
Hristiyan Birlik partilerinin dış politika sözcüsü Jürgen Hardt ve savunma politikaları sözcüsü Henning Otte ise "Alman askerlerinin Konya'dan çekilmesinin "dar görüşlü ve tehlikeli" bir adım olacağını vurguladı ve Alman askerlerinin Konya'da ikili bir misyon değil, DEAŞ ile mücadele kapsamında yürütülen bir NATO misyonu olduğuna dikkat çektiler.
Hardt ve Otte, Konya'daki durumun, Alman askerlerinin çekilmeye başladığı İncirlik Üssü'nden farklı olduğunu belirtti. İncirlik krizinde de Alman milletvekillerine askerleri ziyaret izni verilmemesinin ardından, Almanya askerlerini Ürdün'e kaydırmaya karar vermişti.
NATO'DAN TARAFLARA ÇÖZÜM ÇAĞRISI
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ise Konya'ya ziyaret konusunda yaşanan krizde çözüm bulunması çağrısında bulundu. Hafta sonunda Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Almanya Dışışları Bakanı Sigmar Gabriel ile temas kuran Stoltenberg, iki ülkenin böyle bir ziyaret için belli bir tarihte uzlaşabileceğini umduğunu söyledi ve konunun tüm NATO'yu ilgilendirdiğini vurguladı.