Güncelleme Tarihi:
Bakan Maiziere, Türkiye’nin Suriyeli mültecilere sahip çıkmasından övgüyle bahsederken, “Cihatçıların seyahat hareketleri üzerine bilgi paylaşımına gitmeliyiz. İstihbarat teşkilatlarımız işbirliği yapmalı” dedi.
ALMANYA İçişleri Bakanı De Maiziere, Diyanet İşleri Türk İslam Birliği Dışişleri sorumlusu Zekeriya Altuğ ve Müslümanlar Merkez Konseyi Başkanı Aiman Mazyek’le birlikte Hürriyet ve Die Welt gazetesinin sorularını yanıtladı. Söyleşimiz çok canlı bir tartışma havası içinde geçti. Bakan ve İslam cemaati yetkilileri ilginç mesajlar verdi:
Almanya’daki Müslüman cemiyetleri olarak ilk kez aşırı İslamcı IŞİD’e karşı “Müslümanlar nefret ve haksızlığı karşı ayakta” başlığıyla ortak eylemler düzenliyorsunuz. Bu eylemlerin hedefi ne?
Zekeriya Altuğ: Biz tüm tehcir, şiddet ve terör kurbanlarıyla dayanışma göstermek istiyoruz. Bu, tüm baskı altındaki insanlar için Allah’ın dua ve desteğini dileyen bir barış ibadeti olacak. Biz nefret ve şiddetin İslamla bağlantısı olmadığını açıkça göz önüne sermek istiyoruz.
Sayın Bakan, sizin elinizde IŞİD’e katılmış gençler hakkında bilgiler olmalı. Bu gençler bu örgütlerin tuzağına nasıl düşüyor?
Bakan De Maiziere: Almanya’da 4 milyon civarında Müslüman yaşıyor ve biz Selefi çevrelerde radikalleşmiş insanların sayısının artmasını endişeyle gözlemliyoruz. 6 bin civarında radikal az değil. Ama 5 milyon Müslüman’a oranla küçük bir sayı. Müslümanların aşırılığa karşı eylem yapması çok önemli bir olay. Bu, Müslümanların şiddetin her türlüsüne karşı olduklarını gösteriyor. Bu barış ibadetiyle aynı zamanda Müslümanların da Almanya’da şiddet ve İslam düşmanlığına maruz kaldıklarına dikkat çekilmesini de tüm kalbimle destekliyorum. 2012 yılı başından bu yana camilere karşı 80 civarında suç olayı ve son aylarda beş kundaklama kaydettik. Biz cinayet şebekesi (Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü) NSU’nun Almanya’da döktüğü kanı unutmadık. Geçen pazar Yahudilere ve sinagoglara karşı ırkçılık ve saldırı olaylarına karşı birlikte durduk. Din barışı teşvik etmeli, kin tohumları ekmemeli. Bu Hıristiyanların, Yahudilerin ve Müslümanların ortak inancı.
Ama öte yanda Almanya’dan gitme radikal İslamcılar savaş bölgelerinde savaşıyor ve adam öldürüyor.
Almanya’dan 400 kadar genç, yanlış bir İslam çağrısına aldanıp terörü Suriye ve Irak’a taşıyacak kadar radikalleşmiş bulunuyor. Bazıları muhtemelen geri döndü. Büyük çoğunluğu erkek. Aralarında birkaç kadın da var. Alman, çifte vatandaş veya yabancı uyruklu olanlar var. Biz daha önce de Almanya’dan Afganistan ve Pakistan’a terörist ihracatı yaşadık. Şaşırtıcı olan radikalleşmenin bazen hafta veya bir ay gibi kısa süre içinde gerçekleşmesi. Belki de bu gençler “Benim hayatımın anlamı ne? Benim önemim ne” gibi sorulara cevap bulamıyorlar. Bu sorulara basit cevap sunanlar var. İnternette İslamcı propagandalar bu tür cevaplar veriyor. Bu, henüz kişiliği tam oturmamış bazı gençlerde hayranlık uyandırıyor.
Buna karşı ne yapıyorsunuz?
Bakan De Maiziere: Güvenlik güçlerinin buna karşı tüm gücüyle gitmesi gerekiyor.
Ben geçen cuma günü IŞİD’in Almanya’da her türlü faaliyetini yasakladım. Hukuk devletimizin öngördüğü en sert tedbirlerden biri. Ama sadece polisiye tedbirlerle baş edemeyiz. Radikalleşmeyi önlemek için devlet tedbirlerine ihtiyacımız var. Bu tedbirlerin bazıları alındı. Ama aynı zamanda toplumun, komşuların, arkadaşların, anne-babaların yardımına ihtiyacımız var. Özellikle de Almanya’daki Müslümanların yardımına.
Türkiye IŞİD’e karşı tavır aldı
Irak ve Suriye’de beş Alman intihar saldırısı yaşandı. İslam cemaatleri iflas mı etti?
Aiman Mazyek: Burada kurban giden bizim Alman gençlerimiz... Caydırıcı çözümler gerekiyor. Almanya’da 4 milyon Müslüman’dan yüzde 30 veya 35’i düzenli olarak camiye gidiyor. Radikalleşen gençlerin ezici çoğunluğu cami ya da cemiyete gelmeyen, camilerin ılımlı İslam’ı öğrettiğini düşünen gençlerden oluşuyor. Bunlar doğrudan internete başvuruyorlar.
Gidiş nasıl durdurulacak?
Bakan De Maiziere: Almanya’da şiddet yanlısı Müslümanların sayısı geçtiğimiz yıl dramatik olarak arttı. İnsanların orada yaşadıkları olaylar ve Almanya’daki güvenlik endişelerine rağmen ben bunu Almanya’da bir şans olarak görüyorum. Açık konuşacak olursak, Almanya’da Müslümanlara karşı toplumun önemli bir kesiminde yaygın bir genel şüphe var. Biz şimdi bu yargıyı bertaraf edebiliriz. Müslümanların Almanya’da ayağa kalkıp IŞİD terörüne karşı tavır almaları ve IŞİD’in dini kötüye kullanmalarını mahkum etmeleri çok inandırıcı bir çıkıştır.
Sayın Bakan, Türkiye, radikal İslamcılara Suriye ve Irak’a geçişlerinde transit ülke olmakla eleştiriliyor. Siz kısa bir süre önce Ankara’da mevkidaşınız Efkan Ala ile görüştünüz. Bu konuyu gündeme getirdiniz mi?
Bakan De Maiziere: Elbette. Türkiye’nin yüzbinlerce mülteciyi almış olmasına biz derin saygı duyuyoruz. Bu eleştiri değil, övgüye layık bir durum. İkincisi, ben Türkiye’nin Türkiye’deki Kürtlerle bir barış sürecine girmiş olmasını, yapıcı görüşmeler yürütmesini kalpten destekliyorum. IŞİD olayının bu süreci hızlandırması iyi bir gelişme. Türk hükümeti son günlerde IŞİD’e karşı açık ve sert tavır aldı. Bunu da vurgulamak istiyorum. Radikallerin Türkiye’yi transit ülke olarak kullanmasına karşı işbirliğimiz iyi, bu daha da iyileştirilmeli. Cihatçıların seyahat hareketleri üzerine bilgi paylaşımına gitmeliyiz. Bu masraflı bir iş. Burada istihbarat teşkilatları işbirliği yapmalı. Ziyaretim çerçevesinde bu konuyu da görüştüm.