Güncelleme Tarihi:
İÇİŞLERİ Bakanı Thomas de Maziere, “Almanya İslam Konferansı çok yararlı oldu. Bu sayede güven gelişti. Güvenilirlik arttı. Bilgi yayıldı. Merak oluştu. Gereksiz önyargılar kırıldı. 10 yıl önce federal düzeyde dini gruplarla bir diyalog yoktu. Bugün birlikte ve ortak çalışıyoruz” dedi.
Bakan de Maiziere, diğer dinler gibi İslam’ın da Almanya’ya ait olduğunu belirtti. Konferans sayesinde İslam din dersinin devlet okullarında okutulmaya başlandığını, üniversitelerde din adamı yetiştirilmeye geçildiğini, ordu, hapishane, emniyet ve hastanelerde imamların gerektiğinde görev yaptığını da belirten Bakan, “Almanya’da Müslümanlara olumsuz bakışta artış var. Ama biz buna izi veremeyiz” dedi. Bakan, uluslararası terörün İslam’ı lekelediğini de söyledi. Almanya’da Müslümanların da farklılaştığını belirten de Maziere, “10 yıl önce ağırlıklı olarak Türkiye’den gelen Müslümanlar vardı. Şimdi Almanya’daki Müslümanlar çeşitlendi” dedi.
Bakanı de Maziere, son aylarda DİTİB ile işbirliğinin sürdürülmesine yönelik eleştirilere de cevap verdi. “DİTİB son 10 yılda çok olumlu ve önemli bir rol oynamıştır. DİTİB’in karalanmasına ve dışlanmasına karşıyız. Biz DİTİB ile diyalog içinde kalıp işbirliğini sürdüreceğiz” diye konuştu.
DİTİB: ALEVİLERİN OLMAMASI BİZİ ÜZER
DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun (AABF) etkinliğine katılmaması ve çekilmeyi tartışmasını değerlendirdi. Alboğa, “Biz Müslüman Alevilerin, Almanya İslam Konferansı’nda yer almasını isteriz. Müslüman Alevilerin konferansta yer almaması bizi üzere. AABF’nin eski Genel Sekreteri konferansın ilk toplantısında ‘Bizim ne işimiz var” diyordu. Almanya İslam Konferansı Almanya’ya çok önemli katkılar sundu” dedi.
ETKİNLİĞE BAKANLAR DA KATILDI
Berlin’deki toplantıya İslam derneklerinin çatı kuruluşlarının temsilcileri, İslam Konferansı’nı başlatan eski İçişleri Bakanı ve şimdiki Maliye Bakanı Wolfgang Schaeuble, Aile Bakanı Manuela Schwesig ve Hükümetin Göç ve Uyum’dan Sorumlu Devlet Bakanı Aydan Özoğuz da katıldı.