Güncelleme Tarihi:
TÜRKİYE’deki gelişmelerin ele alındığı Alman Meclisi’ndeki oturumda ilk konuşmayı Dışişleri Bakanı Steinmeier yaptı. Steinmeier, “Türkiye fırtınalı ve tehdit edici bir dönemden geçiyor. Böyle bir durumda Türkiye’yle tüm görüşmeleri koparmak, akıllıca bir iş olur mu?” diye sordu. Türkiye’nin sınırında korkunç bir iç savaşa, içerde ise PKK saldırılarına sahne olduğunu, terör örgütü DEAŞ’ın en çok terör saldırısını Türkiye’de yaptığını ve temmuzda bir darbe girişimi yaşandığını hatırlatan Steinmeier şöyle dedi:
“Biz terörün tüm biçimini, PKK da dahil kınıyoruz. Türkiye bir yol ayrımında. Avrupa’ya devam mı? Yoksa Avrupa’dan kopmak mı? Biz Türkiye’nin Avrupa’ya bağlanmasından yanayız. Bizim Avrupa’ya bağlı Türkiye’ye ihtiyacımız var. Bu aynı zamanda Türkiye’nin de yararına. Buna karar vermek ise Türkiye’nin elinde.”
Steinmeier, idam cezasının yeniden uygulanması halinde müzakerelerin sona ereceğini de söyledi ve salı günü temaslarda bulunmak üzere Türkiye’ye gideceğini açıkladı.
CDU: ENDİŞENİN ÇOK ÖTESİNDE
Hükümetin büyük ortağı CDU Grup Başkan yardımcısı Franz Josef Jung, Türkiye’deki gelişmelerin endişenin çok daha ötesinde olduğunu belirtti. Türkiye’nin ekonomik bir darboğazdan geçtiğini kaydeden Jung, Türkiye’de hükümete “Avrupa yoluna, demokrasiye geri dönün” çağrısında bulundu.
SOL PARTİ: TÜRKİYE’YE SİLAH SATMAYIN
Ana muhalefet Sol Parti Grup Başkanı Dietmar Bartsch, Merkel hükümetini Türkiye’ye silah satışını durdurmaya ve mülteci sözleşmesini iptal etmeye çağırdı.
ROTH: KAPILARI AÇIK TUTMALIYIZ
Yeşiller adına konuşan Claudia Roth, Türkiye’deki son gelişmeleri “karşı bir darbe” olarak niteledi. Demokrasi ve hukuk devletinin Türkiye’de tamamen yok olmadığını savunan Roth, Türkiye’nin bilinçli olarak Avrupa’dan uzaklaştırılmaya çalışıldığını ve bu gelişmelerden son derece kaygılı olduklarını kaydetti. Roth, “Demokratik bir Türkiye için kapıları açık tutmalıyız” dedi.
MECLİS BAŞKANI’NDAN TBMM’YE ÇAĞRI
Oturumun açılışını yapan Meclis Başkanı Norbert Lammert, Türkiye’deki ‘sansür, kitlesel işten atmalar ve tutuklamaları’ kınadıklarını söyledi. Lammert, “Biz demokrasiyi ve hukuk devletini ortadan kaldırmaya yönelik tüm adımları kınıyoruz. Tutuklu parlamenterler, gazeteciler, bilim insanları ve memurlarla dayanışmamızı açıklıyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni halkın temsilcisi sorumluluğunu yerine getirmeye çağırıyoruz” dedi.
Almanya’daki siyasi sığınma yasasını ‘temel hak’ olarak niteleyen Lammert, “Bu hak bugün de, nerede olursa olsun, devlet baskısına maruz kalan herkes için istisnasız geçerli” dedi.