Almanya’da ‘kısa pantolon’ çatlağı

ALMANYA’da Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hür Demokrat Parti (FDP) lideri Guido Westerwelle’nin Ankara ziyaretinde, Türkiye’nin AB üyeliğine destek vermesi Berlin hükümetini böldü. Westerwelle’nin desteği, koalisyon ortağı Hıristiyan demokratları öfkelendirdi. Hıristiyan Sosyal Birliği CSU Genel Sekreteri Alexander Dobrint, sert tepkisini dile getirirken Almanya’nın çıkarlarının, uluslararası çıkarların ardında tutulmaması gerektiğini söyledi. Dobrint, “Kendisine, Polonya’da yaptığı gibi, Türkiye ile de gizli anlaşmaları yapmamasını öneririm. Sonuçta cam kırıklarını koalisyonda haftalarca biz temizlemek zorunda kalıyoruz” diyerek sert çıktı. Dobrindt, Türkiye’nin, AB üyeliği için gerekli siyasi ve ekonomik temel şartları yerine getirmekten çok uzak olduğunu da savundu.
Özdemir: CSU bıraksın
Dobrint’in açıklamaları ve bunlara FDP’den gelen tepki ile yaşanan söz düelosu, koalisyon hükümetindeki gerginlikleri daha da alevlendirdi. FDP’li Devlet Bakanı Werner Hoyer, Dobrint’in sözlerine tepki göstererek CSU’yu koalisyon protokolünü zedelemekle ve dikkatleri kendisine çekmeye çalışmakla suçladı.
Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cem Özdemir ise aynı gazeteye yaptığı açıklamada, “Bavyeralı yerel politikacılar Alman dış politikasını belirlememeli. CSU, Avrupa politikasıyla ilgili konuları, bunları daha fazla anlayanlara bırakmalı ve daha az hasara neden olmalı” diye konuştu.
Roth’dan da destek
Diğer Eş Başkan Claudia Roth da Westerwelle’nin Türkiye’de yaptığı açıklamaları  destekleyerek, “Türkiye’nin AB üyelik perspektifine ihtiyacı var” dedi. CSU ile FDP arasındaki gerginlik, Alman basınında geniş yankı buldu. Ciddi gazetelerden Süddeutsche Zeitung, haberi “Koalisyon, Avrupa politikasında da ikiye bölündü. Westerwelle, Türkiye’nin AB üyeliğine destek verdi” başlığıyla manşete taşıdı.
Utanç verici durum
Gazete, Westerwelle’nin hiç şüpheye yer bırakmadan çok açıkça Türkiye’nin üyelik perspektifini desteklediğini vurguladı ve “Westerwelle, böylece koalisyon ortağı CSU’nun müzakerelerin derhal durdurulması yönündeki talebiyle, Başbakan Angela Merkel’in Ankara’ya imtiyazlı ortaklık önerisini geri çevirdi” diye yazdı.
Neue Osnabrükcker gazetesi de şu görüşü yansıttı: “Westerwelle’nin verdiği mesaj doğal olarak Almanya’nın AB’de alınan kararlara, imzalanan anlaşmalara ve bunun doğurduğu neticelere bağlı kalacağı oldu. CSU’nun küçük hesaplar peşinde koşarak Türkiye’nin AB üyeliğine karşı takındığı tavır yüzünden hükümetin içinde bulunduğu durum utanç vericidir.”

30 dakika baş başa

ALMANYA Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, Fener Rum Patrikhanesi’ni ziyaret etti. Westerwelle, ziyaret sırasında yaklaşık 30 dakika Fener Rum Patriği Bartholomeos ile basına kapalı olarak görüştü. Westerwelle ile Bartholomeos, görüşmenin ardından basın mensuplarına poz verdi. Bartholomeos, basın mensuplarına teşekkür ederek, “İyi seneler diliyorum” dedi. Westerwelle, daha sonra patrikhane bahçesindeki Aya Yorgi Kilisesi’ni gezdi. Kilisenin girişinde mum yakan Westerwelle, kiliseyle ilgili bilgi aldı. Konuk bakan, yaklaşık 10 dakika süren kilise ziyaretinin ardından patrikhaneden ayrıldı.

Popülersiniz sakın gelip Türkiye’de aday olmayın

DEVLET Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ile Almanya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle, dün Çırağan Palace Kempiski Oteli’ne basına kapalı olarak yaklaşık 1 saat görüştü. İki bakan daha sonra Saray’ın avlusunda İstanbul Boğazı’na karşı ortak basın toplantısı düzenlediler. İki bakan toplantıda karşılıklı iltifatlar yağdırdılar. Alman Bakan’dan “Dostum demekten memnuniyet duyduğum Guido” diye söz ederken, Westerwelle’nin Türkiye’de iki gün içinde yarattığı sıcak havanın kendilerini duygulandırdığını ifade eden Bağış, “Burada kendisini daha sık görmek istiyoruz. Ama gelip Türkiye’de aday olmasın. Bu kadar popülarite ile rekabet etmek istemiyoruz” diye espri yaptı. Westerwelle de Bağış’ın, adaylık esprisine, “Öncelikle misafirperverliğinize teşekkür ediyorum ve söz veriyorum, Almanya’da siyasete devam edeceğim. Gerçekten orada böyle devam edersem bunun başarı ile noktalanacağını düşünüyorum” karşılığını verdi. Westerwelle, Türkiye’nin adaylığı konusunda da, “Ben istiyorum ki, daha çok insan Türkiye’nin önemini, AB açısından menfaatini anlayabilsin, takdir etsin ve o şekilde bu konuda ilerlemeler kaydedilebilsin” diye konuştu. Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin ekonomik, kültürel, bilimsel ve siyasi olarak çok önemli olduğunu vurgulayan Westerwelle, coğrafi konumu ile bir köprü görevi gören Türkiye’nin, buradan bütün dünyaya ulaşacak şekilde kültürel, ekonomik ve siyasi olarak bu görevi yerine getirebileceğini kaydetti.