Güncelleme Tarihi:
Almanya’da koalisyon hükümetinin küçük ortağı Hür Demokrat Parti (FDP) Genel Başkanı ve Federal Maliye Bakanı Christian Lindner, Almanya’nın Avrupa’nın hasta adamı olmadığını söyledi.
‘KARAMSAR DEĞİLİZ’
İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen geleneksel Dünya Ekonomik Forumu’nda (WEF) önceki gün bir panele katılan Lindner, Çin ve ABD’nin yanı sıra Avrupa Birliği (AB) üyesi Fransa ve İspanya gibi ülkelerde ekonomik alanda büyüme yaşanırken, Alman ekonomisinin geçen yıl yüzde 0.3 küçülmesine rağmen karamsar olmadıklarını söyledi.
‘KISA BİR MOLA’
Pandeminin yanı sıra Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı ve sürdürdüğü savaş nedeniyle yaşanan enerji krizini Almanya’nın yara almadan atlattığını belirten FDP lideri, “Almanya, Avrupa’nın hasta adamı değil. Almanya kısa bir gecenin ardından yorgun bir adam. Almanya’nın sadece kahveye ihtiyacı var. Ve şimdi de bizim bir fincan sert kahvemiz var” diyerek atılacak yapısal reform adımlarıyla Almanya’nın eski gücüne ulaşacağını belirtti. Ekonomi enstitülerinin verilerine göre 2024 yılında Almanya’nın yüzde 0.6 - 0.9 büyümesinin beklendiğini de belirtti.
HÜKÜMETE GÜVEN DİPTE
Almanya’da halkın çok büyük bir bölümü SPD, Yeşiller ve FDP’den oluşan koalisyon hükümetinin özellikle düzensiz göçün ve sığınmacı sayısının artmasının engellenmesi için gereken adımları atmadığını düşündüğü için hükümete güven dibe vurdu. Kamuoyu yoklamalarında, Almanların yüzde 65’e yakınının hükümete güvenmediği, sadece yüzde 27’sinin güven duyduğu saptandı. Enerji krizine rağmen Almanya’da faaliyetteki son 3 nükleer santralın kapatılmasının ve yeni binalar ile konutlara yüzde 65 yenilenebilir enerji tüketecek ısı sistemi monte edilmesini içeren “Kalorifer Yasası” tartışmaları etkin rol oynadı.
‘YURTTAŞLIK PARASI’
Aynı zamanda geliri olmayanlar ve dar gelirliler için artırılarak uygulamaya konulan ‘Yurttaş Parası’ndan çalışmak istemeyenlerin ve sığınmacıların da yararlanacağı yönündeki tartışmalar da hükümete güveni sarstı. Seçim çağındaki Almanların yüzde 80’e yakının Başbakan Olaf Scholz’un politikasından memnun olmadığı, sadece yüzde 19’unun memnun olduğu da kaydedildi. Halkın önemli bir bölümünün Şansölye Scholz’un ortaklar arasında yaşanan görüş ayrılıklarının giderilmesi için ağırlığını koymadığını düşündüğü de ortaya çıktı.
AŞIRI SAĞ GÜÇLENDİ HALK SOKAKLARA DÖKÜLDÜ
* Almanya’da sığınmacı sayısının artması ve Ukrayna’daki savaştan kaçıp gelenlerin sayısının bir milyonu aşması üzerine bu gelişmeleri istismar eden sağ popülist Almanya için Alternatif (AfD) son dönemlerde daha da güçlendi.
* 2021 seçimlerde oyların yüzde 10.3’ünü alan AfD’nin oy oranı son kamuoyu yoklamalarına göre yüzde 23’e yükseldi. Almanya’da seçim olsa, ana muhalefet CDU/CSU’nun yüzde 31, AfD’nin yüzde 23, SPD’nin yüzde 14, Yeşiller’in yüzde 12, FDP’nin yüzde 5 oy alması bekleniyor.
TEPKİLER BÜYÜYOR
* Aralarında AfD’li bazı politikacıların da bulunduğu Alman aşırı sağcıların Berlin yakınlarındaki Potsdam kentinde bir villada toplanarak Almanya’da yaşayan Alman vatandaşı olsalar da milyonlarca göçmen kökenli insanı sınır dışı etme ve Afrika’da bir ülkeye sürgün etme planları yaptıklarının ortaya çıkması üzerine, halk tepki göstermeye başladı.
* Almanya’da bazı politikacılar AfD’nin yasaklanmasını gündeme getirirken, ülkenin birçok kentinde üzenlenen gösterilerde de “Almanya’da Nazilere, faşistlere yer yok” sloganları atılarak partinin yasaklanması istendi.
* Geçen hafta Potsdam’da yapılan gösteriye aynı kentte ikamet eden SPD’li Başbakan Olaf Scholz ile Yeşiller’li Federal Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock da katılırken, önceki gün Hamburg’da AfD’ye karşı düzenlenen gösteriye 80 binden fazla kişi katıldı.