Almanlara Türk mutfağını sevdirdi

Türkiye’de doğmuş.

Sivaslı bir ailenin 12 çocuğunun en büyüğü.

Türkiye’de Taksim Otelcilik Okulu kurslarını bitirip, staj yapmak için 1969 yılında Almanya’ya gelmiş.
Fransa-Almanya sınırındaki Trier kentinde Hotel Porta Nigra’da 6 ay staj yapmış.
Niyeti Türkiye’ye geri dönmekmiş.
Türkiye’ye dönmeden önce Berlin’de çalışan bir arkadaşını ziyarete gelmiş.
Geliş o geliş...
Berlin’i çok beğenmiş, çok sevmiş.
Tam 46 yıl olmuş.
Hala da Berlin’de.
Berlin’de ilk işi Goethe Enstitüsü’ne yazılıp Almanca öğrenmek olmuş.
Paralel olarak İngilizce de öğrenmiş.
Bir süre Berliner Bank’ta tercümanlık yapmış.
Sonra da marketler zinciri Edeka’da çalışmış.
Ancak kafasında hep gastronomi (lokantacılık) varmış.
Kafaya koyduğunu yapmış ve Berlin’de Ku’Damm olarak bilinen ünlü Kurfürstendamm Caddesi üzerindeki Türk Başkonsolosluğu’nun altında Marmaris lokantasına 1971 yılında ortak olmuş.
Bir süre sonra da ortağı ayrılmış ve Marmaris de Karavan olmuş.

* * *

Cahit Kormaz, Marmaris’te de Karavan’da da hem Türklere, hem de Almanlara yıllarca Türk mutfağındann lezzetler sunmuş.

Richard von Weizsaecker, özel kalem müdürü Reinhard Stuth’la birlikte Karavan’da yemek yiyip, dansöz seyretmişti.

Yaklaşık 10 yıl sonra 1981 yılında Türkler arasında Yıkık Kilise olarak bilinen eski Batı Berlin’in göbeğindeki Kaiser-Wilhelm-Gedächtnis-Kilisesi’nin tam karşısına Karavan Lokantası’nı taşımış.
Tabii işyeri açma ruhsatı almak hiç de kolay olmamış.
Çünkü o dönemlerde yabancılara işyeri açma ruhsatı kolay kolay verilmezmiş.
Ortak olduğu Marmaris lokantasına gelip giden müşterilerinden Alman bir eczacı kendisine yardımcı olmuş.
Cahit Korkmaz, yeni Karavan hikayesini şöyle anlatıyor:
“Yıkık Kilise’nin karşısındaki bir dükkanın satılık olduğunu duydum. 80 bin Mark hava parası istiyorlardı. Astronomik bir rakam. Bunu Alman eczacı dostuma söyledim. Bana, ‘Burayı satın alsak çalıştırır mısın?’ diye sordu. Ben de ‘Tabii’ dedim. Bunun üzerine bana kefil oldu ve bankadan kredi aldım. O zamanlar serbest ticaretle uğraşan yabancılar için kredi almak da çok zordu. Tanıdık Alman’ın kefil olması sayesinde, kredi alıp Karavan’ı tam Ku’Damm’ın göbeğinde açtım. Hem Türk mutfağı hem de müzik sunuyorduk. Dansöz bile getirttik Amerika’dan. Ünlü Türk piyanist Atilla Kaban ve arkadaşları çalıyordu. Müşterilerimize mükemmel Türk mutfağı ile hizmet vermeye başladık. Tabii iyi Türk aşçı bulmak için çok zorluklar çektik. O zamanlar çok daha zordu Türkiye’den aşçı getirtmek.”

CUMHURBAŞKANINI AĞIRLADI

1985-1995 yılları arasında Almanya’nın Cumhurbaşkanlığını yapan Richard von Weizsacker, 1980’li yılların ilk yarısında Berlin Eyalet Başbakanı iken, Karavan’a uğrar yemek yermiş. Türk mutfağını çok sevdiğini ve lezzetine doyamadığını söylermiş.
1983-1985 yılları arasında Hürriyet’in Berlin Büro Şefi olarak görev yaptığım dönemde ben de rastladım Weizsaecker’e Karavan’da.
Hürriyet’in Berlin bürosu Karavan’la aynı binadaydı o zamanlar.
Weizsaecker cumhurbaşkanı oldu ve Bonn’a gitti. Ama Berlin’den hiç kopmadı.
Cahit Korkmaz, “Taa Berlin Eyalet Başbakanlığı döneminden beri kendisiyle iyi bir diyaloğumuz vardı. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da gönderdiği mektubunda, Berlin’e geldiğinde mutlaka Karavan’a uğrayacağını yazdı. Bir gün kardeşim Asım telefon edip Cumhurbaşkanı Weizsaecker’in geldiğini ve beni sorduğunu söyleyince tüm dünyalar benim oldu. Koşa koşa lokantaya gelip, kendisini selamladıktan sonra Türk yemeği, şarabı ve kahvesi ikram ettim. O zamanlar Amerikalı bir dansöz çalışıyordu bizde. Cumhurbaşkanı dansözün güzel oryantal dansına bayıldı. Ertesi gün başta Bild Gazetesi olmak üzere birçok Alman medyası bu habere geniş yer verince, bizim lokanta her gün dolup taşmaya başladı. Bu ziyaretle birlikte restoranımız tanınınca birçok film bile çekildi. Karavan adeta Berlin’in önde gelen politikacı, sanatçıları, işadamları ve ünlü kişilerin uğrak yeri haline geldi” diyerek anlatıyordu o günleri.
O haberi Hürriyet Gazetesi de “Weizsaecker şiş yedi, dansöz seyretti” başlığıyla vermiş.
Tabii fotoğraflı olarak.
Haberde özel kalem müdürü Reinhard Stuth’la birlikte yemek yiyip, dansöz oynatan Weizsaecker’in dansöze 100 Mark verdiği de yer alıyordu.

* * *

(Soldan sağa) Liselotte Funcke, Barbara John, Cahit Korkmaz.

Federal Hükümetin o dönemdeki Yabancılar Sorumlusu Liselotte Funcke ile Berlin Senatosu Yabancılar Sorumlusu Barbara John da Karavan’da ağırlanmış.
Karavan’da sanat güneşi Zeki Müren, Bülent Ersoy, Müslüm Gürses başta olmak üzere daha birçok Türk sanatçı müzik yapmış.
Cahit Korkmaz, şu anda dev bir gökdelenin yükselmekte olduğu arsa üzerindeki birkaç katlı binanın girişinde bulunan Karavan’ı 2006 yılında kapatmak zorunda kalmış.

Cahit Korkmaz gençlik yıllarında... 

YENİ LOKANTALAR

Cahit Korkmaz, Karavan’la birlikte değişik ülkelere özgü yemeklerin sunulduğu toplam 18 farklı lokanta, taverna açmış.
Theater des Westens’in (Batı’nın Tiyatrosu) yakınlarına açtığı Romance isimli restoranda Fransız mutfağı sunmuş.
Fransa’nın Montpellier kentinden getirttiği şef aşçı Leon de Bortoli, müşterilerin gözleri önünde yemekler pişirmiş.
Romance lokantasında Lady Diana’nın düğününde de içilen Royal Wedding Cuve şarapları da müşteriye sunulmuş.
Hem de şişesi 185 Mark’a.
Romance, zamanla politikacıların, işadamlarının, sanatçıların ve medya mensuplarının buluşma yeri haline gelmiş.
İki Almanya birleştikten sonra Cahit Korkmaz, eski Doğu Berlin sınırları içinde kalan ünlü Friedrich Caddesi üzerinde Pergamon (Bergama) lokantasını açmış.
Burada müşterilere İtalyan mutfağı sunmuş.
Daha sonraki yıllarda Çin mutfağı sunulan işyerleri de açmış.
Birçok genç de yetiştirmiş.

Cahit Korkmaz, “Gastronomi fedakarlık, özen ve çok çalışma isteyen bir sektör. Gençlere bu işi çok iyi öğrenmelerini, bilmeden sadece heves uğruna bu işe atılmamalarını tavsiye ediyorum. Başarının sırrı bir işi kökten öğrenmektir. Bilmeden sadece başkası yapıyor diye bu işe girenler paralarını kaybettikleri gibi hüsrana da uğrarlar” diyor.
Evli, 2 erkek evlat ve 5 torun sahibi olan Cahit Korkmaz artık emekli.
“Emekliliğin tadını çıkarıyorum” diyor.
Evet, Türk mutfağını Almanlara ve başka ulustan insanlara sevdiren Cahit Korkmaz, artık emekliliğin tadını çıkarıyor Berlin’de.
Hakkı da...