Almanca konuşuyorum - Ich spreche deutsch

“Nasıl olsa birkaç yıl çalışıp geri döneceğiz” diye Almanya’ya 1950’li, 1960’lı yıllarda gelen ve gastrarbeiter olarak nitelendirilen misafir işçilerin aklına Almanca öğrenmek gelmedi.

Ama onlara “Siz artık bu ülkede yaşıyorsunuz. Yerlilerle kaynaşmanız için bu ülkenin dilini bilmeniz, öğrenmeniz, konuşmanız lazım. Gelin Almanca öğrenin” diyen de olmadı.
Daha sonraki yıllarda “Almanya göç ülkesi değildir” diyerek, kendi yalanlarına kendileri bile inanmayan Hıristiyan Demokrat/Hıristiyan Sosyal Birlik Partileri’nin (CDU/CSU) yanı sıra Sosyal Demokrat Parti (SPD) de, her iki kanatla da iktidara ortak olan Hür Demokrat Parti (FDP) de, sonradan yabancı, göçmen, ve şimdilerde göçmen kökenli olarak nitelendirilen gastarbeiter ve evlatlarının Almanca öğrenmeleri için doğru dürüst bir girişimde bulunmadılar.
Toplumsal yaşamın ve toplumsal dayanışmanın, bütünleşmenin olmazsa olmazının Almanca olduğunu bir türlü anlamak istemediler.
Neyse ki, geç de olsa, Almanya’da politik sorumluluk taşıyanlar, uyumun anahtarının Almanca olduğunu nihayet idrak ettiler.
STK’lar da bu alanda önemli katkılarda bulunmaya başladılar.

***
İşte bu STK’lardan biri de Deutschlandstiftung Integration, yani Almanya Uyum Vakfı’dır.
Yeni ve önyargısız bir toplum anlayışı yaratmak amacıyla 2008 yılında Alman Dergi Yayımcıları (VDZ) tarafından hayata geçirilen bu vakfın yönetiminde Avrupa Hürriyet’i de yayınlayan Doğan Media International da yer almaktadır.
Almanya Başbakanı Angela Merkel’in himayesine aldığı ve tam destek verdiği Almanya Uyum Vakfı ile Almanya’nın dünyaca tanınmış seyahat şirketi TUI bir araya gelerek, ülkede yaşayan sığınmacıların uyum sağlamalarına katkıda bulunmak ve sivil toplumu güçlendirmek için önceki yıl bir proje hayata geçirdi.

“Ich spreche deutsch” (Almanca konuşuyorum) adını taşıyan bu proje sayesinde henüz sığınma başvuruları sonuca bağlanmamış sığınmacılar da Almanca öğrenme imkanına kavuştu.
Almanya Uyum Vakfı Genel Müdürü Ferry Pausch ile TUI Vakfı Genel Müdürü Elke Hlawatschek, Almanya’nın çeşitli kesimlerinde işverenlerin bu projeye katılmaları ve kendi bölgelerinde Almanca dil kursları düzenlemeleri için yoğun çaba sarf etmişler.
Aşağı Saksonya Eyaleti’nin başkenti Hannover’de başlatılan bu kursların diğer eyaletlerde de yaygınlaştırılması için çabalarını kararlı bir biçimde sürdürmekteler.

***
İşte hafta başında Aşağı Saksonya’nın Berlin’deki Eyalet Temsilciliği’nde bu projeyi daha iyi tanıtmak ve yaygınlaştırmak için bir etkinlik düzenlendi.
Bu etkinliğe kurslara katılan bazı sığınmacılar ile fahri olarak görev yapan öğretmenler de katıldı.
Gönüllü öğretmenler sığınmacılara bir şeyler öğretebilmenin ve onları topluma kazandırmanın gurunu yaşıyorlardı.
Afganistan, Irak, Suriye ve bazı başka ülkelerden gelen sığınmacılar da kendilerine sahip çıkılmasının sevincini.
Merkezi Nürnberg’de bulunan Federal Göç ve Sığınmacılar Dairesi (BAMF) de, bu ve benzer projelere tam destek veriyor.
Daha önceki dönemlerde ancak sığınma başvuruları kabul edilenlere Uyum Kurslarına katılma izni verildiği halde BAMF artık bu kuralı devre dışı bırakmış.

Şu anda 335 binin üzerinde sığınmacı bu kurslara katılıyor.
2017 yılında bu rakamın 420 bini bulması hedefleniyor.
Aslında bu çok mantıklı bir yaklaşım.

Çünkü hep “Uyumun anahtarı Almanca” deniliyor.
Ama bazı hallerde sığınma başvurusunun sonuca bağlanması 3-5 yıl sürmekte.
Tabii bu süre içinde de kursların kapıları onlara kapalıydı.
BAMF yöneticisi, Uyum Kurslarına talebin çok yoğun olduğunu da söylüyor.
Yani bir yerde bazı Alman politikacıların “Uyum Kurslarına talep yok” şeklindeki söylemlerinin koskocaman bir yalan olduğunu da.