Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da çevreci politikaları savunan “İttifak 90/Yeşiller” Partisi, Claudia Roth ile birlikte eşbaşkanlığını yürüten Cem Özdemir’in (45) yönetiminde, son birkaç ay içinde müthiş bir oy sıçraması yaptı. 2009’daki genel seçimlerde oyların yüzde 10.7’sini alan Yeşiller, yapılan son kamuoyu yoklamasına göre yüzde 24’lük oy oranıyla ülkenin en büyük ikinci partisi haline geldi.
Erken seçim baskısı artabilir
Forsa araştırma şirketinin Stern Dergisi ve RTL Televizyonu için yaptığı ankete göre, ülkenin en köklü sol hareketi olan Sosyal Demokrat Parti (SPD) önceki haftaya göre iki puan daha kaybederek yüzde 23’e geriledi. Almanya Başbakanı Angela Merkel’in liderliğindeki merkez sağ koalisyonun toplam oy oranı yüzde 36’da kaldı. Yeşiller ve SPD’nin toplam oy oranının yüzde 47’e ulaşmış olması, 11 puan geride kalan hükümet üstünde erken seçim baskısını artırabilir. Sonuçları yorumlayan Forsa Başkanı Manfred Güllner’e göre, ilk kez parlamentoya girdiği 1998’de Başbakan Gerhard Schröder’in yüzde 41’lik SPD’sine karşı oyların sadece yüzde 6.7’sini alan Yeşiller, günümüzde diğer partilerin yaptığı hatalar sayesinde yükseliyor. Güllner, “Yeşiller hem SPD’den, hem de Hıristiyan Demokratlar’dan oy çalarak tabanını genişletti” dedi.
Yükseliş istasyon protestolarıyla başladı
Siyasi yorumculara göre Yeşiller’in yükselişi, Stuttgart’ta dev bir tren istasyonu yapılmasına karşı yürütülen muhalefetle başladı. Polisin demiryolu projesini protesto edenlere sert tepkisi ve Başbakan Merkel’in de polisi savunması Yeşiller’i mağdur durumuna düşürdü. Merkel’in, nükleer santrallerin çalışma süresini uzatmak istemesi de 1970’lerde nükleer karşıtı bir hareket olarak doğan Yeşiller’in ekmeğine yağ sürdü. Son olarak o dönemde Almanya Merkez Bankası Yönetim Kurulu Üyesi olan SPD üyesi Thilo Sarrazin’in ırkçı sözleri geldi. Böylece Yeşiller, SPD’yi solladı.
Milli maç yorumu
Özdemir: Ben Alman’ım
Alman Parlamentosu’na giren ikinci kuşak göçmenlerin ilki olan Cem Özdemir, Berlin’de dün yapılan Türk-Alman Yatırım ve İşbirliği Konferansı’nda partisinin yükselişine değinmese de, yarın oynanacak Türkiye-Almanya maçını şu sözlerle yorumladı: “İki ülke arasındaki maçlar genelde sadakat açısından ele alınıyor. Aslında saçma. Türk kökenli bir Alman siyasetçi olarak bana da soruyorlar. Türkiye’yi desteklediğimi söylersem, sadakatsizlik suçlamasında bulunacaklar. ‘Almanya’ dersem kimileri de asimile olduğumu ve kökenimi unuttuğumu söyleyecek. Alman bir politikacıyım. Mesut Özil’in Alman milli takımını seçmesine çok sevindim. Türkiye de kazansa, Almanya da kazansa, burada yaşayan Türkler kazanacak.”