Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi Almanya’da tartışılmaya devam ediyor.
Federal Siyaset Eğitim Merkezi (bpb) tarafından düzenlenen toplantıda Türkiye’deki Seçim Sonuçları ve Türk-Alman ilişkileri değerlendirildi.
Açılış konuşmasını Federal Siyaset Eğitim Merkezi (bpb) yöneticilerinden Cemile Giousouf’un yaptığı toplantıya, CDU Federal Meclis milletvekili Armin Laschet, SPD milletvekili Macit Karaahmetoğlu, Yeşiller milletvekili Canan Bayram, FDP Berlin Eyalet Teşkilatı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Anastasia Vishnevskaya-Mann ile SWP’den Türkiye uzmanı Dr. Günter Seufert katıldı.
Toplantıya video konferans yöntemiyle Aachen’den katılan Laschet, Almanya’daki Türk seçmenin verdiği oylara saygı gösterilmesi gerektiğini söyledi.
Başbakan Olaf Scholz’un yeniden seçilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik etmesini ve Almanya’ya davet etmesini doğru bir karar olarak niteleyen Laschet, Türkiye’nin önemli n
bir NATO Partneri ve Avrupa için önemli bir ülke olduğunu ifade etti.
Laschet, Türkiye’deki seçimler sonrası hem Zelenski’nin hem de Putin’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak tebrik etmesine dikkati çekerken, Rusya-Ukrayna savaşında Türkiye’nin anahtar ülke konumunda olduğunu söyledi ve arabulucu rolünün önemli olduğunu vurguladı.
‘SIĞINMACI SÖZLERİ GÖRMEZDEN GELİNDİ’
Laschet, Almanya’da bazı kesimlerin Türkiye’deki seçimlerde kendi istedikleri iktidardan yana açık görüş belirterek bunu ön plana çıkarttığını da söyledi.
Laschet, “Ancak muhalefetin seçimlerden önce 10 milyon mülteciyi sınır dışı edeceği yönündeki açıklamaları ise görmezden gelindi” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın son dönemlerde İsrail’le olan ilişkileri düzeltme çabasının da desteklenmesi gerektiğini kaydetti.
‘DİTİB CAMİLERİNDE RADİKALİZM YOK’
SPD milletvekili Macit Karaahmetoğlu ise bir gazetecinin Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ni (DİTİB) eleştirmesi ve seçimlerdeki rolünü sorması üzerine, DİTİB’in 70’li yıllardan beri Almanya’da yaşayan Türklerin dini ibadet ihtiyaçlarının giderilmesi için hizmet verdiğini kaydetti.
Karaahmetoğlu, “Almanya’daki en büyük Müslüman nüfusunu Türkler oluşturuyor. Bu kadar kalabalık bir nüfusa göre radikalizmi ve aşırılığı kıyaslayacak olursanız, Türkler arasında bunun çok küçük olduğunu görürsünüz. Bunun nedeni DİTİB’dir. DİTİB’in camilerinde radikalizm vaazları verilmez. DİTİB’i kapatırsanız, bu sorun çözülmediği gibi büyümesine de yol açar” dedi.