Güncelleme Tarihi:
Hannoverschen Allgemeinen Zeitung’a açıklamalarda bulunan Scheuer, "Erdoğan Türkiyesi’nin Avrupa’da işi yok" ifadesini kullandı. Erdoğan’ın gücünü genişletmek için demokratik değerleri ayaklar altına almaktan çekinmeyeceğini öne süren Scheuer, Erdoğan'ın basın özgürlüğüne kısıtlama girişimlerini ve İsrail’e karşı kışkırtıcı söylemlerini sürdüreceği iddia etti.
CSU Genel Sekreteri, Almanya’da başka partilere mensup politikacıların da Erdoğan’ın seçilmesinin ardından Türkiye’nin AB üyeliğine şüpheyle baktığını ifade etti.
CSU’nun her zaman açık ifadeler kullanmaktan yana olduğunu ve Türkiye’nin AB’ye ait olmadığını belirten Scheuer, "Parti olarak beklentimiz, artık herkesin bunu görmesi. Erdoğan’ın konuşmaları ve eylemlerini görenler yavaş yavaş bunu görmeye başladı" dedi.
Öte yandan Die Zeit Gazetesi’nin haberine göre, Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir de Erdoğan’ın Türkiye’yi otoriter bir ülkeye dönüştürdüğünü ve Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığında Türkiye’nin AB üyeliği şansının azaldığını savundu.
Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı CDU’lu Elmar Brok da AB’nin Türkiye’yi yakından izlemesi gerektiğini savunarak, Türkiye’nin hukuk devletinden daha fazla uzaklaşması durumunda bunun müzakereleri temelden sarsacağını belirtti.
Die Zeit’e açıklamalarda bulunan Hür Demokrat Parti Avrupa Parlamentosu Milletvekili Alexander Graf Lambsdorff da Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığında Türkiye’nin AB üyeliğine şüpheyle bakıyor. Türkiye’nin demokrasiden ve dolayısıyla Avrupa’dan uzaklaşacağını savunan AB Parlamentosu Başkanvekili Lambsdorff, "AB ve Türkiye arasındaki beyhude müzakereleri sona erdirmenin şimdi tam zamanı" ifadelerini kullandı.