Güncelleme Tarihi:
Dünyanın gözü kulağı aylardır Ukrayna'dan gelen haberlerde.
Rusya Devlet Başkanı Putin'in emri ile geçtiğimiz yılın Şubat ayında başlayan savaş Ukrayna'nın doğu bölgelerinde son sürat devam ediyor.
Bir süredir Ukrayna ordusunun taarruzuna karşı Rusya savunma pozisyonuna geçmiş durumda.
Çatışmalar son dönemde Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki ana limanı konumunda olan ve bir deniz üssüne ev sahipliği yapan Novorossiysk'e sıçradı.
Karadeniz'in adeta savaşın en sıcak noktası halien gelmesinin ardından Alman DW'den dikkat çeken bir analiz geldi.
DW 'Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşında Karadeniz'in rolü' başlığı ile okurlarının karşısına çıktı.
'Rus İmparatorluğu döneminde ve daha sonra Sovyet döneminde Karadeniz, büyük gücün güney kanadını oluşturuyordu' diyen DW, Karadeniz'in Rusya'ya, Libya ve Tartus'ta bir Rus deniz üssüne ev sahipliği yapan Suriye gibi askeri olarak aktif olduğu daha uzak ülkelere erişim sağladığının altını çizdi.
Yazıda Türkiye'nin konumu ve oynadığı kilit role de vurgu yapıldı. 'Karadeniz'e kıyısı olan diğer ülkelerin, özellikle NATO üyeleri Türkiye, Bulgaristan ve Romanya'nın da burada çıkarları var' diyen DW, 1936 yılında imzalanan Montrö Anlaşması'na dikkat çekti.
'TÜRKİYE GÜÇ DENGESİNİ KORUDU'
Sadece üç NATO donanmasının (Bulgaristan, Romanya ve Türkiye) Karadeniz'de kalıcı olarak bulunabildiğini belirten DW yazıda şu ifadelere yer verdi;
'Bu, Türkiye'ye Karadeniz'den Akdeniz'e tek çıkış sağlayan İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde tam egemenliğini garanti eden 1936 Montrö Sözleşmesi'ne kadar uzanıyor. Ukrayna'nın işgalinin hemen ardından Türkiye, bu geçitleri sadece Rusya'nın değil tüm savaş gemilerine kapatarak denizdeki güç dengesini korumuştur.'
DW bu durumun Türkiye'ye önemli bir jeostratejik konum kazandırdığının altını çizdi.
'Uluslararası anlaşmalar tarafından yönetilen Karadeniz'e erişim üzerindeki kontrolü ile Türkiye, önemli bir jeostratejik konuma sahiptir' diyen Alman yayın organı yazının devamında şu ifadelere yer verdi;
'Türkiye Bölgedeki en önemli NATO ortağıdır ve kendisini Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu için bir ticaret merkezi olarak görmektedir.'
Çatışmayı bölgeden uzak tutmak adına atılan en önemli adımlardan birisi olan Tahıl Koridoru anlaşması, Türkiye ve BM arabuluculuğunda 27 Temmuz 2022’de imzalanmıştı. Anlaşma gereği Ukrayna’nın Odessa, Çernomorsk ve Yuzhne limanlarından gelen ürünler İstanbul Boğazı’nda; BM, Türkiye, Rusya ve Ukrayna’dan heyetlerin bizzat gemiye çıkarak yaptığı denetimlere tabi tutuluyordu.
Türkiye'nin bölgedeki liderlik rolünü güvence altına almak istediğini belirten DW şu değerlendirmede bulundu;
'Hem Türkiye hem de Rusya, Karadeniz'i birinci öncelik olarak görüyor. Montrö Anlaşması, Türkiye'nin Kremlin'in ekmeğine yağ süren NATO da dahil olmak üzere diğer aktörleri dışarıda bırakmasına izin veriyor.'
Yunan Ta Nea gazetesi ise 'ABD, Yunan adalarına yelken açıyor' başlığı ile okurlarının karşısına çıktı. 'Temsilciler Meclisi tarafından da onaylanan Demokratların yaptığı değişiklik, Yunanistan'daki Amerikan askeri varlığını genişletme olasılığının araştırılması gereğinden bahsediyor' denilen haberde Türkiye'nin Ege'deki adaların askerden arındırılması konusunda ısrarının sürdüğü vurgulandı.
Yunan gazete söz konusu haberinde 'Türkiye'nin Yunan adalarının askerden arındırılması talebi hâlâ masada, Kıbrıs sorunu çıkmazda, Türk F-16'ları talebi hayata geçiriliyor, İsveç'in NATO'ya katılımı beklemede' yorumuna yer verdi.