Güncelleme Tarihi:
Sürüler halinde dolaşıyorlar. Hedeflerinde Akdeniz’deki yaklaşık 17 bin su altı canlı türü var. Dokunan insanı da zehirli dikenleriyle hastanelik ediyor. Bahsettiğimiz işgalci, tropik aslan balığı…
AKVARYUM BALIĞI GİBİ GÜZEL
Kahverengi ve beyaz tonlarda, gözlerinin üzerinde ve ağızlarının altında pervane benzeri yüzgeçler sırtında ise, uzun dikenleriyle ilk bakışta güzel bir akvaryum balığını andırıyor. Yetişkinleri 40 santime kadar ulaşıyor. Zehirli dikenleriyle kendini savunuyor. Tehlikeyle karşılaşınca dikenlerini dikleştiriyor. Denizin yaklaşık 40-50 metre derinliğinde ya da kayaların altında yaşıyor.
DİKENLERİNE DOKUNAN YANDI
İnsanlara saldırmıyor, ancak dikenlerine dokunan zehirleniyor. Zehri öldürücü değil, birkaç gün süren ateş, yanma, terleme ve solunum güçlüğüne yol açıyor. Zehri protein bazlı olması nedeniyle 45 derece ve üzeri sıcaklıkta özelliğini kaybediyor. Bu nedenle uzmanlar, dikenin değdiği, zehirlenen bölgeye sıcak su dökülmesini tavsiye ediyor. Hemen hastaneye gitmek de ardından gelen tavsiye…
NEDEN TEHLİKELİ
Aslan balıkları normalde anavatanları Hint Okyanusu gibi sıcak sularda yaşıyor. Küresel ısınmayla birlikte deniz suyundaki artış, Kızıldeniz üzerinden Akdeniz’e ulaşmalarına yol açtı. Tehlikeli olma nedeni ise, küçük balık ve balık yumurtaları ile beslenmelerinden kaynaklanıyor. Doğal düşmanları bulunmuyor bu nedenle işgal ettikleri bölgelerde diğer balık ve deniz altı yaşam türlerinin neslini tüketiyor, kendi sayıları ise, sürekli artırıyor.
Avrupa Birliği’nin Biyolojik Çeşitliliği Koruma Programı LIFE’ın desteklediği bir grup bilim insanı, sessiz işgalci aslan balıklarına karşı doğu Akdeniz’de savunma hattı oluşturmak üzere Kıbrıs Rum yönetiminde çalışmalara başladı. Deniz altından örnekler toplayan bilim insanları, bahar aylarıyla birlikte deniz suyu sıcaklığındaki artışa dikkat çekerek, deniz altında binlerce aslan balığı görmeye başladıklarını belirtti. İngiltere’nin Plymouth Üniversitesi’nden deniz biyolojisi uzmanı Profesör Jason Hall-Spencer, aslan balıklarının biyo-çeşitliliği tehdit eden en tehlikeli 5 işgalci türden biri olduğuna dikkat çekti ve “Yayılmalarına engel olamayız, ancak kontrol altında tutabiliriz” dedi.
AŞÇILARA ASLAN BALIĞI ÖĞRETMELİ
İngiliz profesör, zehirli dikenli olması nedeniyle balıkçılar için avlanma zorluğuna işaret ederek, “Sonuçta eti zehirli değil. Lokantalara ve aşçılara aslan balığından yemek yapmayı öğretmemiz gerekiyor. Aslan balıklarının doğal düşmanları yok. Nüfusunu kontrol altında tutabilmek için avlanmaları gerekiyor. Bu nedenle Akdeniz’de yaşayanlara, avlanma yarışmaları gibi etkinlikler düzenlemeli ve farkındalık yaratmalıyız” diye konuştu.