Güncelleme Tarihi:
Akdeniz’deki doğalgaz krizi, Rumların Türkiye ve KKTC’nin tüm uyarılarına rağmen son 2 ayda tek yanlı parselledikleri Kıbrıs adası çevresinde doğalgaz sondajlarına hız vermesiyle başladı. Antalya açıklarında Ocak ayında orta büyüklükte doğalgaz yatağı bulan ve KKTC’nin Gazimağusa kenti açıklarına doğru ilerleyen İtalyanlara ait Saipem 12000 adlı sondaj gemisi, 09 Şubat’ta Türk savaş gemileri tarafından yeni bir sondaja hazırlandığı 3 numaralı parselin sınırında durduruldu.
ABD’NİN DE GÜNDEMİNDE
Rum ve Yunanlar, önce sondaj yapan İtalyan şirket üzerinden İtalya’yı harekete geçirmeye çalıştı, başarılı olamayınca AB ile BM’ye şikâyet mektupları gönderdi. Türkiye’nin kararlı tutumu ve bölgedeki tatbikatı 10 Mart’a kadar uzatması, Rum ve Yunanları paniğe soktu. Siyasi parti liderlerinden oluşan Ulusal Konseyi’ni olağanüstü toplantıya çağıran Rum lider Nikos Anastasiadis, Yunanistan Başbakanı Çipras’la atacakları adımları görüştü. Ardından Çipras destek talebiyle Almanya Başbakanı Angela Merkel’i aradı.
Anastasiadis, ABD’nin Lefkoşa Büyükelçisi Kathleen Ann Doherty’den de yardım istedi. Doherty, krizin Kıbrıs sorununun çözümüyle bağlantılı olduğunu belirterek, Dışişleri Bakanı Tillerson’un geçen hafta Ankara’ya yaptığı ziyarette Türk yetkililerle konuyu ele aldığını söyledi. Anastasiadis, Temmuz ayında İsviçre’de başarısızlıkla sonuçlanan Kıbrıs görüşmelerini sürdürmeye hazır olduğunu da açıkladı.
KKTC DIŞİŞLERİ BAKANI İTALYA’YA GİTTİ
Akdeniz’de yaşanan doğalgaz krizi, tarihi bir görüşmenin yolunu açtı. İtalyan ENI şirketi, krizi Ankara ile görüşmek istedi. Ankara da, Kıbrıs’ta muhataplarının Kıbrıs Türk tarafı olduğunu belirtti. İtalyan Dışişleri Bakanlığı, KKTC Dışişleri Bakanlığı ile irtibata geçti. KKTC Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, İtalya’ya davet edildi. Özersay ve heyeti pazartesi THY’nin 04.25 uçağı ile İtalya’ya uçtu, salı günü Ada’ya geri döndü. Özersay’ın ENI’nin Başkan Yardımcısı Lapo Pistelli ile yaptığı görüşmede, “Ada’da diplomatik bir çözüm bulunmadan adım atılmayacağı” yönünde güvence verildiği öne sürüldü. Ada’daki krizin içerisinde yer almak istemeyen ENI’nin yetkilileri; “Uzlaşı yolunu seçmek istediğini” bildirdi.
UZLAŞI YOLU ŞARTI
Doğan Haber Ajansı’na değerlendirme yapan üst düzey bir yetkili, “ENI ile yapılan görüşme, sadece bir şirket olarak değerlendirilmemeli. Bu noktadan sonra diğer şirketler, uluslararası aktörler KKTC’yi ve Kıbrıs Türk tarafının rızasını almak zorunda kalacak. Türkiye’nin buradaki duruşu bu yolun sürecini açmıştır” dedi.-Sefa KARAHASAN/ DHA
AB ZİRVESİ GÜNDEMİNE ALINDI
TÜRKİYE’nin, Kıbrıs açıklarında sondaj çalışması yapılmasını askeri unsurlarla engellemeyi sürdürmesi ve 22 Şubat’ta sona erecek Navtex’i, 10 Mart’a kadar uzatması Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) bir kez daha Avrupa Birliği’nin kapısını çalmak zorunda bıraktı. GKRY, konuyu 23 Şubat’ta Brüksel’de yapılacak gayriresmi nitelikli AB Zirvesi’nin gündemine aldırmayı başardı. İtalyan gemisinin yeni Navtex’in süresi dolmadan bölgeden ayrılması gerekiyor. Bunun nedeni ise Fas açıklarında benzer bir çalışma yapacak olması. İtalyan sondaj gemisinin bölgeden herhangi bir faaliyette bulunmadan çekilmesi ağır bir diplomatik darbe niteliğinde olacağından Rumlar, bu kez AB’nin kapısı daha güçlü bir şekilde çalıyor. Telefon diplomasisi başlatan Kıbrıs Rum Kesimi lideri Anastasiadis’in girişimleri sonuç verdi.