Güncelleme Tarihi:
ALMANYA’da çocuk ve aile konusunda iki konunun yanlış bilindiğini belirten Raci Mazı, “Alman Gençlik Dairelerinin, özellikle yabancı kökenlilerin çocuklarını ellerinden aldığı yönündeki yaklaşım yanlış olduğu gibi yabancı kökenlilerin çocuklarına kötü davrandığı algısı da kesinlikle gerçeği yansıtmıyor” dedi. Alman devlet kurumları tarafından 2014 itibarıyla müdahale edilen çocuk sayısının yılda 48 bin 59 olduğunu anlatan Mazı, şunları söyledi:
“Alman Federal Suç Dairesi (BKA) verilerine göre, 2015’te 0-14 yaş arası 130 çocuk öldürülmüştür. 2000-2015 arasında aynı yaş grubuna mensup öldürülen çocuk sayısı 3 bin 61’dir. 2015 itibarıyla bir yıl içinde 13 bin 928 çocuk cinsel istismara uğramıştır. Bu yaklaşık 1 haftada 270, 1 günde ise 38 çocuğun cinsel istismara uğradığı, yaklaşık 1 haftada da 3 çocuğun öldürüldüğü anlamına gelmektedir. 2015 itibarıyla Türkiye’de doğan bir milyon 325 bin 783 çocuğa karşın Almanya’da 737 bin 575 çocuğun doğduğunu düşündüğümüzde, karşılaştırmalı olarak burada önemli bir çocuk dramının yaşandığını söyleyebiliriz.”
AİLE YAPISI DEĞİŞİYOR
Alman aile yapısının her geçen gün dramatik şekilde değiştiğini kaydeden Raci Mazı, şöyle devam etti: “2015 itibarıyla Almanya’da bulunan 40 milyon 774 bin konutun yüzde 41.4’ünde tek kişi, yüzde 34.2’sinde 2, yüzde 12.1’inde 3, yüzde 9’unda 4, yüzde 3.2’sinde de 5 ve daha fazla kişi oturmaktadır. Her 4 konutun 3’ünde takriben tek ve iki kişi (yüzde 75.6) yaşamaktadır. 2012 itibarıyla 40-44 yaş arası kadınların yüzde 22’si çocuksuzdur. Bu oran büyük şehirlerde artmakta, Hamburg’da yüzde 32’ye ulaşmaktadır. Yaklaşık olarak 40-44 yaş arası her 4 kadından biri büyük şehirlerde ise her üç kadından biri çocuksuz.”
TÜRKLERİN ORANI ÇOK AZ
Dortmund Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre Kuzey Ren Vestfalya (KRV) eyaletinde yaşayan 0-18 yaş arası çocuk ve gençlerin yüzde 8.8’inin Türkiye kökenli olduğunu ifade eden Mazı, “Aynı yaş gurubu içinde müdahale edilen çocuk ve genç oranı ise yüzde 3.2’dir. Bu eyalet içinde 0-18 yaş arası yaşayan her 100 çocuk ve gencin 9’u Türkiye kökenliyken, aynı yaş gurubu içinde müdahale edilen her 100 çocuk ve gençten sadece 3’ü Türkiye kökenli” dedi.
Almanya’da yaşayan Türk kökenlileri, koruyucu aile olmaya davet eden Mazı, himaye altına alınan her 100 çocuktan 3.2’sinin Türkiye kökenli olduğunu fakat koruyucu aileler içinde her 100 aileden ancak 1.7’sinin Türkiye kökenliye tekabül ettiğini söyledi.
GEÇ OLDU AMA OLUMLU
Türkiye’nin Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin de koruyucu ailelilik konusundaki bilincin artırılması gerektiğine işaret ederek, koruyucu ailelere ihtiyaç olmayacak bir toplumun yaratılması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, Türklerin yoğun yaşadığı Düsseldorf’da Aile ve Sosyal Politikalar Ataşeliği açmasının geç de olsa çok önemli ve olumlu bir gelişme olduğunu vurgulayan Engin, “Çocuklarımızın, mutlu, güzel, keyifli aileler içinde yetişmesi ve ailelerin şu an yaşadığı temel sorunlarını yaşamayacak bir yapıya kavuşması gerekiyor” dedi.