Güncelleme Tarihi:
AİHM, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) toplanma ve dernek kurma özgürlüğü ile serbest seçim hakkını garanti altına alan maddelerini ihlal ettiğine hükmetti.
DTP, 2005’te kuruldu ve 2007 seçimlerine bağımsız olarak katılıp seçilen 21 milletvekili sonradan bu partiye katıldı. Bu katılımdan dört ay sonra partinin kapatılması ve partinin kapatılma aşamasına taşınmasına neden olan üyelerine beş yıl boyunca siyaset yasağı getirilmesi talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvuruldu.
Anayasa Mahkemesi, 11 Aralık 2009’da aldığı kararda, terör örgütü PKK’yla aynı siyasi hedeflere sahip olduğu gerekçesiyle DTP’nin kapatılıp malvarlıklarının Hazine’ye teslim edilmesine hükmetti. Buna ek olarak Tuğluk ile Türk’ün milletvekilliğinin düşürülmesi kararlaştırıldı. Aynı kararla DTP’nin 37 üyesine de beş yıl boyunca siyaset yasağı getirildi.
DTP liderlerinin konuşmaları ve parti ile üyelerinin faaliyetlerini temel alan Anayasa Mahkemesi kararında, DTP’nin PKK’nın terör stratejisinin aleti haline geldiği ve PKK’nın eylemleriyle arasına mesafe koymadığı, bunun da teröre destek olarak değerlendirilebileceği sonucuna varıldı.
"KAPATMA HAKLI MÜDAHALE DEĞİL"
Davacılar, Türkiye’nin AİHS’nin toplanma ve dernek kurma özgürlüğünü garanti altına alan 11’inci maddesi ile 1 Numaralı Ek Protokol’ün mülkiyetin korunmasını düzenleyen 1’inci ve serbest seçim hakkını koruyan 3’üncü maddelerini ihlal ettiği teziyle 2010’da AİHM’ye başvurdu.
AİHM yaptığı değerlendirmede işlenen tezlerin kapatma yönünde bir müdahaleyi haklı göstermek için yeterli olmadığına karar verdi. DTP’nin kapatılması ile izlenen meşru amaçlar arasında makul orantı olmadığı da AİHM’nin vurguları arasında yer aldı.
Türkiye, AİHM kararı çerçevesinde davacılara mahkeme masrafları da dahil olmak üzere Tuğluk ve Türk’e toplam 63 bin euro, davacılardan Ahmet Ay’a da 8 bin 500 euro ödeyecek.