Güncelleme Tarihi:
AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi, ‘Ermeni soykırımını inkârı’ suç sayan ülkelere ‘emsal’ olabilecek tarihi bir karara imza attı. AİHM, ‘Ermeni Soykırımı’nın reddedilmesini ‘ifade özgürlüğü’ kapsamında değerlendirdi. Böylelikle AİHM, 1915 olaylarına ilişkin ‘ilk kez’ bir kararı hükme bağlamış oldu. AİHM, İşçi Partisi Başkanı Doğu Perinçek’in konuyla ilgili 2008’de İsviçre aleyhine açtığı davayı sonuçlandırdı ve bu davada Perinçek’i haklı buldu. AİHM, Perinçek’i mahkûm ederek İsviçre’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ‘düşünce ve ifade özgürlüğü’nü güvence altına alan 10’uncu maddesini ihlâl ettiğine hükmetti.
90 gün hapis
Perinçek, 2005 yılında İsviçre’nin Winterthur kentinde düzenlenen bir konferans sırasında “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için Lozan Mahkemesi tarafından ‘ırkçı ayrımcılık’ yaptığı gerekçesiyle 90 gün hapis cezası karşılığında, her günü 100 İsviçre Frangı olmak üzere 9 bin İsviçre Frangı para cezasına çarptırılmıştı. Mahkeme bu
cezayı iki yıl tecil etmişti. İsviçre mahkemesi gerekçeli kararında, ‘Ermeni Soykırımı’ iddiaları için ‘tarihi olgu’ tanımı yapılmıştı. Perinçek ise davayı 2008
yılında AİHM’e taşıdı.
İsviçre’ye ceza yok
AİHM dün açıkladığı kararında, ‘Hassas ve tartışmalı konularda fikir beyan etmek, ifade özgürlüğünün temel unsurlarındandır. Hoşgörülü, çoğulcu ve demokratik toplumu, totaliter yönetimler veya diktatörlük rejimlerinden ayıran da budur’ ifadesi kullanıldı. Mahkeme, ifade özgürlüğünün sınırlandırıldığı yönünde aldığı kararın Doğu Perinçek için başlı başlına bir tazminat niteliği taşıdığını belirterek, İsviçre devletine para cezası vermedi. Perinçek, Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılmıştı.
Her fikir konuşulmalı
AİHM’in gerekçeli kararında şu görüşler öne çıktı:
-‘Soykırım’ ifadesi, bir grubu tamamen ortadan kaldırma amacı güdülmesi halinde kullanılabilir.
-Yasal olarak tanımlanmış ‘Soykırım’ mefhumunu kanıtlamanın kolay olmadığı aşikâr. Mezkûr olayla ilgili tarihi araştırmalar tartışmaya açık ve halen tartışılıyor. Bunun üzerinde uzlaşma sağlamak mümkün olmayabilir.
-Ermeni soykırımı iddialarını resmen tanıyan ülkeler de bunu inkâr eden şahısları mahkûm edebilecek ya da yaptırım uygulayabilecek yasaları çıkartamadılar.
-Bu ülkelerin bu konuda yasa çıkartamamasının temel hedefi, ifade özgürlüğüne saygı ve henüz açıklığa kavuşturulmamış konularda farklı düşünenlerin korunarak yapıcı tartışma ortamına katkı sağlanmasıdır.
-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ‘şok edici’ ya da ‘rahatsızlık verici’ ifadelerin dahi özgürlük kapsamında değerlendirilmesini öngörmektedir.
-Davacı Doğu Perinçek, 1915’de tehcir ve katliam yapıldığını hiçbir zaman inkâr etmiyor. Fakat bu olayların ‘soykırım’ olarak nitelendirilemeyeceğini söylüyor.
-Bu yaklaşım Ermeni halkına karşı nefret oluşturma amacı taşımaz. Dolayısıyla olayların mağdurlarının tahkir edilmesi de söz konusu değil. Perinçek, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi tarafından güvence altına alınan ‘ifade Özgürlüğü’nü kötüye kullanmamıştır.
-Davayla ilgili İsviçre makamlarının belirttiği, ‘akademik camiada ve birçok ülke kanunlarında 1915 olayları soykırım olarak tanınmaktadır’ şeklindeki savunma doğru değildir. Dünya üzerindeki 190 ülkeden sadece 20’si ‘soykırım’ iddiasını resmen tanımıştır.
Perinçek’i Hrant Dink kurtardı
AİHM dün karara bağladığı ‘Perinçek’ davasında, yaşamında Doğu Perinçek ile ‘karşı karşıya gelen’ Hrant Dink’in 2010 yılında sonuçlanan AİHM’deki davasını emsal aldı. AİHM, 2007 yılında suikasta kurban giden Hrant Dink’in ‘Türklüğe hakaret ettiği’ gerekçesiyle yazdıklarından ötürü yargılanıp mahkûm
edilmesini ‘demokratik bir toplumda gereksiz bir ceza’ olarak değerlendirmiş ve Türkiye’yi mahkûm etmişti. Dink kararında ‘soykırım’ tartışmasına girmeyen ve ‘1915 olayları’ terimi kullanan AİHM, bununla birlikte, “demokratik bir toplumda tarihsel olaylar özgürce tartışılmalıdır” hükmünde bulunmuştu.