Güncelleme Tarihi:
Afrika, Batılı ülkelerin yüz yıllarca sömürüp ardında sorunlar yumağı bıraktığı bir kıta. 1998’de dönemin Dışişleri Bakanı İsmail Cem’in “Afrika Eylem Planı” ile ilk adımların atıldığı Türkiye’nin Afrika açılımında, son 20 yılda ivme kazanıldı. Ankara’nın kıtadaki ağırlığı siyasi ve ekonomik başlıkların ötesine taşındı. Öyle ki savaşın eşiğine gelen Somali ve Etiyopya’yı çarşamba günü Ankara’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan barıştırdı. Bazı güçler kıtada çözülmez denilen düğümlere üflerken; Türkiye, o düğümleri çözüyor.
BU İLK KRİZ DEĞİL
Afrika Boynuzu’nun iki stratejik ülkesi Etiyopya ile Somali arasındaki kriz yaklaşık bir yıl önce patlak verse de iki ükenin 1977-78 yılları arasında savaştığını akılda tutmak gerek. Etiyopya’da Müslüman Somalililerin yaşadığı Ogaden bölgesi üzerinden alevlenen o dönemki gerilim; bugün yerini, Etiyopya’nın denize erişim arzusuna bırakmış durumda. 90’ların başında Eritre’nin ayrılmasıyla denize kıyısını kaybeden 135 milyonluk Etiyopya, dış ticaretinin yüzde 90’ını komşularının limanları üzerinden yapıyor. Etiyopya hükümetinin bu durumu aşmak için, Somali’den tek taraflı bağımsızlığını ilan eden Somaliland ile anlaşma yolunu seçmesi gerilimi bir anda tırmandırdı.1 Ocak’ta imzalanan mutabakat zaptına göre Etiyopya, Somaliland’ın bağımsızlığını tanıyacak, Somaliland da Etiyopya’ya Kızıldeniz’e erişim izni verecekti.
İKİ ÜLKEYLE DE İLİŞKİLER İYİ
Somali, bu anlaşmayı egemenlik haklarına doğrudan bir tehdit olarak görüp sert tepki gösterince devreye iki ülkeyle de iyi ilişkilere sahip olan Türkiye girdi. Ankara, 2011’den bu yana Somali’de en etkili aktörlerden biri. Ülkede askeri üssü bulunan Türkiye, on yılı aşkın bir süredir Somali ordusunu eğitiyor. Başkent Mogadişu’daki havalimanı ve liman Türk şirketleri tarafından işletiliyor. İki ülke bu sene savunma ve ekonomik iş birliği anlaşmasıyla ortaklığını daha da arttırdı. Anlaşmayla Türkiye, Somali karasularını 10 yıl boyunca koruyacak ve deniz kaynaklarının gelişimine katkıda bulunacak. Etiyopya’da ise ülke 2021’de iç savaşın pençesindeyken Türkiye el uzatmış; Ankara, SİHA satışıyla iç savaşta dengeyi hükümet lehine değiştiren taraf olmuştu.
SÜREÇ TİTİZ YÖNETİLDİ
İlk olarak 1 Temmuz’da Ankara’da Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Etiyopya Dışişleri Bakanı Taye Selassie ve Somali Dışişleri Bakanı Muallim Fiqi ile görüştü. Taraflarca ‘Ortak Ankara Açıklaması’ yayımlandı. Bakan Fidan, 3 Ağustos’ta Etiyopya’yı ziyaret etti. Türkiye’nin arabuluculuğundaki Ankara Süreci’nin 2’nci turu ise 12 Ağustos’ta gerçekleşti. Son zirve ise 27 Eylül’de ABD’nin New York şehrindeki Türkevi’nde yapıldı.
TOPLANTI 7 SAAT SÜRDÜ
Ankara’nın aylardır sürdürdüğü diplomasi meyvesini çarşamba akşamı verdi. Diplomatik kaynaklara göre Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ve Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in heyetleriyle gerçekleştirdiği, 7 saat süren toplantıya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bakan Fidan da katıldı. Etiyopya, Somaliland ile imzaladığı mutabakat zaptını geçersiz kılacağı için Somali’nin toprak bütünlüğünü tanıma konusunda çekinceli davranırken Somali ise “toprak bütünlüğünü tanımama” tavrının kabul edilemeyeceği tezini işledi. Ankara’nın da bu konuda Somali heyetinin tezine yakın durmasıyla Etiyopya ikna edildi.
‘ANKARA’DAN’ DENİZE AÇILACAK
El sıkışılmasının ardından tarafların imzaladığı ‘Ankara Bildirisi’ kamuoyuna açıklandı. Bildiride, Somali’nin toprak bütünlüğüne vurgu yapılırken Etiyopya’nın denize erişimine de açık kapı bırakıldı. Etiyopya’nın ‘Somali’nin egemen yetkisi altında’ denize erişimini sağlayacak ikili anlaşmaların hayata geçebileceği, tarafların Şubat 2025 sonuna kadar teknik müzakerelere başlayacağı belirtildi.
BÖLGESEL BARIŞIN ANAHTARI ANKARA
Türkiye sadece Etiyopya ile Somali arasındaki sorunun çözümü için hareket etmiyor. Zira bölge ülkeleri Mısır, Sudan, Etiyopya ve Somali’nin enerjiden sınır anlaşmazlıklarına kadar dondurulmuş ve çözüm bekleyen ihtilafları söz konusu. Dört ülkenin de güvenebileceği tek adres olarak ise Ankara öne çıkıyor.
Mısır - Sudan: İki ülkenin sınır bölgesinde bulunan ve ‘Halayıb Üçgeni’ olarak adlandırılan 20 bin 580 kilometrekarelik alanın hangi ülkeye ait olduğu konusunda Kahire ve Hartum anlaşamıyor. Petrol, altın ve manganez gibi zengin kaynaklara sahip olan bölge, günümüzde ‘de facto’ bir şekilde Mısır idaresi altında bulunuyor.
Etiyopya - Mısır - Sudan: Etiyopya’da Nil nehri üzerinde inşa edilen Büyük Rönesans Barajı, inşaatın başladığı 2011 yılından bu yana bölgede gerilim kaynağı. Etiyopya, baraj ile enerji açığını kapatmayı ve elektrik satmayı amaçlarken sulama ve içme suyu için Nil’e bağımlı olan Mısır ve Sudan, Etiyopya’dan bazı garantiler talep ediyor.
Sudan - Etiyopya: İki ülke arasında sınır anlaşmazlığı nedeniyle yıllardır süren gerginlik zaman zaman tırmanıyor. Sınır çevresinde yer alan el-Faşaga bölgesi, Addis Ababa ve Hartum’u karşı karşıya getiriyor. 2020’de Sudan ordusu, Etiyopyalı çiftçilerin de ikamet ettiği bölgeye harekât düzenlemiş, kontrolünü arttırmıştı.