Güncelleme Tarihi:
AMERİKAN askerlerinin 20 yıllık savaşın ardından Afganistan’dan çekilmesi sonrası burada kalacak az sayıdaki yardım görevlisi ve diplomatı zor zamanların beklediği değerlendiriliyor. Eski başkanlar Barack Obama ve Donald Trump dönemlerinde Afganistan’daki en üst düzey ABD’li diplomat olarak hizmet eden Hugo Llorens, “Kabil’de bir askeri unsurun yokluğunda büyükelçiliğin işleri çok daha tehlikeli, zor ve karmaşık hale gelecek” dedi. En büyük endişe çekilme sonrası Kabil hükümetinin olası çöküşü ve Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesi.
TAHLİYELER BAŞLADI
Taliban ve Afgan hükümeti arasında devam eden barış görüşmelerinde çok az ilerleme görülürken, şimdiden aralarında Fransa ve Çin’in de olduğu bazı ülkeler, kötüleşen güvenlik durumu nedeniyle vatandaşlarını Afganistan’dan tahliye etti bile. Öte yandan söz konusu endişelere rağmen ABD Başkanı Joe Biden, selefi Trump’ın başlattığı çekilme adımını sürdürmekte ısrarlı. Afganların kendi kendilerini savunmaları gerektiğini söyleyen Biden, yine de diplomatik ve yardım faaliyetlerine devam edeceklerini, Afgan halkını terk etmediklerini ifade etti.
ŞEHRİ ANDIRIYOR
Ülkede diplomatlar ile diğer sivil görevliler, Kabil yakınlarındaki elçilik kampüsünde kalıyorlar. Kampüs; ofisleri, apartmanları, yemek ve spor alanlarıyla kendi başına bir şehir gibi. 4 bin kişi kapasiteli tesiste 1400 Amerikalı sivil görevli yaşıyor. Diplomatlar ile yardım çalışanları, ülkenin uzak köşelerine seyahat etmek için askeri uçaklardan faydalanabiliyor, üslerin olanaklarını kullanıyorlardı. Ordunun ayrılması ise en çok insani yardımların uzak bölgelere ulaştırılmasını zorlaştıracak. Bu yıl için ABD’den Afganistan’a planlanan yardım miktarı 500 milyon dolar.
DOHA’DAKİ MÜZAKERELERDE İNSANİ YARDIM KARARI
AFGANİSTAN’da çatışmaların sona erdirilmesi amacıyla hükümet ile Taliban arasında geçtiğimiz yıl başlayan ve ABD’nin çekilme süreciyle beraber örgütün ülkede ele geçirdiği bölgelerin artmasıyla çıkmaza giren görüşmelerden üst düzey müzakerelere devam etme kararı çıktı. Katar’ın başkenti Doha’daki görüşmelerin ardından tarafların yayınladığı ortak bildiride ateşkes veya şiddetin azaltılmasından söz edilmezken altyapının zarar görmemesi, sivil kayıpların önlenmesi ve insani yardımın ülkenin tüm bölgelerine güvenli bir şekilde ulaştırılması gerektiği konusunda da anlaşma sağlandığı ifade edildi.