AfD’yi kimler seçer?

Daha ziyade aylık gelir ve kazançları 2 bin 500 euronun altında olanlar, işsizler, en fazla orta dereceli bir okulu bitirenler veya terk edenler, geleceklerinden emin olmayıp da büyük ölçüde endişe duyanlar bu küçük insanlar sınıfına giriyor.
Resmi verilere göre, bu ‘sınıf’a giren 5 milyon 600 bin civarında insan var Almanya’da.

***
Paderborn Üniversitesi ile sendika yanlısı Hans-Böckler Vakfı’nın ortaklaşa yaptığı ve geçen hafta açıkladığı son araştırmaya göre, tehlikeye maruz grup olarak nitelenen bu ‘küçük insanlar’ın yüzde 22’si AfD’yi destekliyor.
Aynı araştırmaya göre, Almanya genelinde insanların yüzde 46’sı geleceklerinden endişe duyarken, AfD’ye destek verenler arasında bu oran yüzde 67’ye ulaşıyor.
Araştırmada, “En düşük kazançlılar, eğitim seviyesi düşük olanlar, işsiz kalma riski yüksek olanlar kendilerinin ve çocuklarının geleceklerinden endişe duydukları için sağ popülist AfD’yi destekliyorlar” satırlarına yer veriliyor.
Ama Almanya’daki bu genel kanı ile örtüşmeyen sonuçlar içeren başka araştırmalar da var.

***
Leipzig Üniversitesi’nde yapılan son bir araştırmaya göre, farklı konumdaki grup mensupları da AfD’ye oy veriyor.
Yani yalnız dar gelirlilerden değil, kazançları ve gelirleri çok iyi, eğitim düzeyi yüksek olanlardan da oy alıyor AfD.
Araştırmada, “Hatta yüksek kazançlılar AfD’ye daha fazla sempati duyuyorlar” bile deniyor.
Aynı zamanda “Son 20 yıldaki gelişmelerden yeteri kadar yararlanamayanlar ile kendilerinin ihmal edildiğini düşünenler köklü partilere sırt çevirip AfD gibi sağ popülist partilere yöneliyor” saptaması da yer alıyor.
Yapılan kamuoyu yoklamalarına göre, eski Doğu Almanya sınırları içinde oluşturulan yeni eyaletlerde sağ popülist AfD ile aşırı sağcı partilere destek Batı’dakinden çok daha fazla.
Nitekim, AfD’nin Federal Meclis’e girmesinden yana olanların oranı yeni eyaletlerde yüzde 22’ye ulaşıyor.
Bu oran her ne kadar Doğu’ya nazaran düşük olsa da, Batı’da da yüzde 13’ü buluyor.
Başka bir deyişle; her 7 Alman seçmenden biri AfD’yi Federal Meclis’te görmek istiyor.
Almanların yüzde 71’i ise AfD gibi sağ popülist bir partinin Federal Meclis’te yeri olmaması gerektiğini düşünüyor.

***
Hıristiyan Demokrat Birlik Partili (CDU) Federal İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere de böyle düşünenlerden.
De Maiziere, “değişim yorgunu” oldukları, kin ve yabancı düşmanı söylemleri daha kolay kabullendikleri için Doğu Almanların, AfD gibi partilere daha fazla destek verdikleri görüşünü de savunuyor.
Yalnız Doğu Almanlar mı?
Hafta başında Almanya’da akredite Yabancı Gazeteciler Cemiyeti (VAP) Rusya Almanları temsilcisi iki uzmanı konuk etti.
30 bine yakın Rusya Almanı’nın yaşadığı Berlin’in Marzahn İlçesi’nden gelen uzman, önceki yıllarda CDU’ya ağırlıklı olarak destek veren Rusya Almanlarının, Başbakan Angela Merkel’in sığınmacı politikasına tepki olarak bu seçimlerde AfD’yi destekleyeceklerini söyledi.
Nitekim geçen yıl yapılan Berlin Eyalet Parlamentosu seçimlerinde AfD bu bölgede toplam oyların yüzde 32.6’sını aldı.

****
Sovyetler Birliği’nin (SB) çöküşüyle birlikte Almanya’ya akın eden ve her ne kadar sığınmacı statüsüne girmeyip Alman asıllı olsalar da, başlangıçta bu ülkede adeta sığınmacı gibi yaşadılar.
İşte tüm bu zorlukları bildikleri halde, Rusya Almanları olarak nitelenen Alman asıllı göçmenler, özellikle Suriye, Irak ve Afganistan’dan gelen uyumsuz, yobaz olarak niteledikleri Müslüman sığınmacıları Almanya’da görmek istemiyor.
İşte bu yüzden bu seçimlerde İslam düşmanı, sığınmacı karşıtı AfD’nin yanında yer alıyorlar.
1950’li yılların ortalarından itibaren Almanya’nın yolunu tutanlarla birlikte şu anda Almanya’da 4 milyonun üzerinde Rusya Almanı yaşamaktadır.
Tabii AfD, “Siz bizdensiniz” diyerek Rusya Almanlarının gönlünü alıyor.
Rusya’ya yaptırımların kaldırılmasından yana bir politika izleyerek de, Rusya Almanlarının oylarını.