Güncelleme Tarihi:
AfD lideri Petry'yi, ‘Neden bizden nefret ediyorsunuz. Gelin görüşelim’ diye davet ettiniz. Petry bu soruya cevap verdi mi?
-Hayır, bu soruma cevap gelmedi. Cevabı bizim diyalog teklifimizi geri tepmek oldu.
Toplantıda kavga nerede çıktı?
-Bizim, AfD, Almanya'nın nazi dönemini anımsattığı yönündeki düşüncemizi geri almamızı istediler. Biz de, ‘Eğer gerçekleri yansıtıyorsa, bu düşüncemizi niçin geri alalım’ dedik.
İkincisi, AfD'nin parti programındaki bazı tavır ve bölümlerin Anayasa’ya aykırı olduğunu açıkça belirttik ve bu bölümleri kaldırmalarını istedik. ‘Bizim kırmızı çizgimiz Anayasamız’ dedik.
Parti programına konulan cami inşaatı izninin kısıtlanması, kurban kesimine kısıtlamalar getirilmesi, dini cemaatlere tüzel kişilik hakkının kaldırılması, kadının ne giyeceği ne giymeyeceği konusunda kendi özgür kararını kısıtlayan bölümler resmen Anayasa’ya aykırı.
Bütün bunlar dini yaşamı kısıtlamayı hedefliyor ve Anayasa’yla bağdaşmıyor. ‘Bu bölümleri geri çekin’ dedik. Bunu AfD kabul etmek istemedi ve diyaloğu kopardı. Onların bu diyaloğu koparması üzüntü verici bir durum.
AfD'yle gelecekte yeniden davet etmeyi düşünüyor musunuz?
-Biz ılımlılara kapıyı hiçbir zaman kapatmadık. Onlarla görüşmeye açığız. Kapıyı kapatan taraf biz değiliz. Biz görüşmelere ‘Hayır’ demeyiz. Bizim cami ve derneklerimiz AfD üyelerine de açık.
Görüşmedeki hava soğuk muydu?
-Soğuk demeyeyim ama mesafeliydi.
AfD ile görüşmeye değdi mi?
-İnsanlarla doğrudan konuşmak gerekir. Biz önyargıların çok büyük olduğunu ve bu tavırlarından vazgeçmeye hazır olmadıklarını görüyoruz. Biz bunu bir kez daha yoklamak istedik. Bunu medya üzerinden değil, doğrudan kendileriyle konuşmak istedik.
AfD'yi nazi dönemiyle kıyaslamaya devam edecek misiniz?
-Ben, ‘Dini yaşamın kısıtlanmak istenmesi, bir partinin bir cemaatin dini yaşam tarzını kısıtlamayı programına alması, 1933 yılını anımsatıyor’ dedim. Bunu söylemeye devam edecek misiniz? m Ben söylenmesi gerekeni söyleyeceğim. Bu duruma göre değişir.