Güncelleme Tarihi:
Af Örgütü'nün "Kale Avrupası'nın İnsani Bedeli" başlıklı raporunda, 2000 yılından beri en az 23 bin kişinin Avrupa'ya ulaşmaya çalışırken hayatını kaybettiği belirtilerek "AB sınırlarına gelebilenler ise erişmeye çalıştıkları güvenliğe henüz ulaşamadıklarını fark ediyorlar. AB ve üye devletler, düzensiz göçmenleri dışarıda tutabilmek için bu kişilerin gelme nedenlerine ya da AB sınırlarına ulaşmak için neleri göze aldıklarına bakmaksızın aşılması giderek imkansız hale gelen bir duvar örüyor" denildi.
Raporda şöyle denildi:
"AB, sınırlarını korumak için gelişmiş izleme sistemlerine yatırımlar yapıyor, Bulgaristan ve Yunanistan gibi AB'nin dış sınırlarında yer alan üye devletlere sınırlarını güçlendirmeleri için mali destek veriyor ve AB hudutlarında devriye gezecek ve Avrupa genelinde faaliyet gösterecek sınır görevlilerinin koordinasyonunu sağlayacak bir kurum (Frontex) tesis ediyor. Üye devletlerin kendileri de düzensiz yollarla gelenleri durdurmak için sıkı önlemlere başvuruyorlar. Göçmen ve mülteciler, iltica prosedürlerine erişimleri olmadan ve çoğu zaman hayatlarını ciddi riske atan yöntemlerle Bulgaristan, Yunanistan ve İspanya'dan hukuka aykırı bir biçimde sınır dışı ediliyorlar, sınır görevlileri ve sahil güvenlik personelinden kötü muamele görüyorlar. Dahası, bazı AB ülkeleri, Avrupa'ya gelmeyi düşünen bireyleri caydırma amacıyla uzun süreli alıkoyma tehdidini kullanıyor."
AB'nin göçmenlere ve sığınmacılara karşı sertleşen politikasını, barındırdığı göçmen sayısının fazlalığını ve bunların ekonomik maliyetini öne sürerek meşru göstermeye çalıştığı ifade edilen raporda, bu iddiaların gerçeği yansıtmadığı ve 2013 sonu itibarıyla dünyada en fazla mülteci barındıran ülkelerin AB üyeleri değil Pakistan, İran, Lübnan, Ürdün, Türkiye, Kenya, Çad, Etiyopya, Çin ve ABD olduğu vurgulandı.
Raporda, Suriye'deki krizin baş göstermesinin ardından yarısından fazlası çocuk 2,8 milyonun üzerinde Suriyelinin çoğunlukla komşu ülkelere sığınmak zorunda kaldığı ve bunlardan sadece 96 bininin Avrupa'ya ulaşarak sığınma başvurusunda bulunabildiği hatırlatıldı.
AB'nin düzensiz göçü durdurmak için yaptıklarının, bu insanların acı çekmesine ve yaşamını yitirmesine neden olduğu kaydedilen raporda, "AB'ye giden nispeten güvenli rotaların tel örgülerle kapatılması, sınır denetiminin artması ve daha fazla sınır gücü istihdam edilmesi nedeniyle insanlar, kimi zaman onları trajik sonuçlara sürükleyen daha tehlikeli güzergahları tercih etmek zorunda bırakılıyorlar. Kadınlar, erkekler ve çocuklar denizde boğularak ya da kamyonlarda nefessiz kalarak hayatlarını kaybediyorlar. Bu bireyler, AB sınırlarında şiddet görüyor ve iltica başvurusunda bulunma hakkından mahrum ediliyorlar" ifadesi kullanıldı.
Raporda, AB'ye gelen düzensiz göçmenlerin neredeyse yarısının Suriye, Eritre, Afganistan ve Somali gibi ülkelerdeki çatışmalardan ve zulümden kaçtığına dikkati çekildi.
Uluslararası Af Örgütü, AB'ye, göç politikalarında önceliği sınırları değil insanları korumaya vermesi çağrısında bulundu.