Güncelleme Tarihi:
Adını 1950’li yıllara damgasını vuran “Ya taksim ya ölüm” sloganından alan ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonucu Lefkoşa’da BM denetimindeki ara bölgede kalan Taksim Sahası, BM ile yapılan anlaşma ile yeniden Türklerin kullanımına verildi. Kıbrıs Türklerinin direniş örgütü Türk Mukavemet Teşkilatı’nın (TMT) da örgütlendiği Çetinkaya Spor Kulübü’ne ait saha, Türkiye’nin mali desteğiyle yeniden eski günlerine döndü. Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu, Taksim Sahası’nın Türklerin kullanımına verilmesi dolayısıyla dün Lefkoşa’ya giderek saha hakkında bilgi aldı.
CİRİT SAHASIYDI, TAKSİM OLDU
Saha, 1958 yılına kadar Türk ve Rumların ortak olarak kullandığı, Osmanlı dönemindeki adıyla ‘cirit hisarı sahası’ diye biliniyordu. İngiltere’nin Kıbrıs’tan ayrılma hazırlıkları yaptığı ve Türkiye ile müzakere ettiği 1958’de, Ankara’da Kıbrıs adasının Osmanlı mirası olması nedeniyle ya Türkiye’ye iade edilmesi ya da Rum ve Türkler arasında taksim edilmesi tezi savunuldu. Türkiye’nin birçok ilinde, “Ya taksim ya ölüm” sloganlarıyla büyük mitingler düzenlendi. Çetinkaya Spor Kulübü, Rumların, Türk futbolcuları liglerden atması sonrasında karşılaşmalarını ‘cirit hisarı sahası’nda yapıyordu. Türkiye’deki gösterilerden etkilenen Kıbrıs Türklerinin lideri Dr. Fazıl Küçük, sahanın adının ‘Taksim Sahası” olarak değiştirdi.
TÜRK-RUM ORTAK ETKİNLİK ALANI
Saha 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nda, Birleşmiş Milletler güçlerinin üslendiği Ledra Palace oteline bitişik bir noktada bulunması nedeniyle BM denetimindeki ara bölgede kaldı. Bir süre Türk ve Rumların futbol antrenmanı da dahil ortak etkinliklerinde kullanıldı. İki toplumlu konserler düzenlendi. 2014’te tamamen yıkıldı ve yine Rum-Türk ortak etkinliği ralli yarışlarına hizmet etti. Sahayı yıllardır geri isteyen Çetinkaya Spor Kulübü, geçen yıl Ekim ayında BM ile anlaşmaya vardı. BM, sahayı ilk sahibi Çetinkaya Spor Kulübü’nün kullanımına verdi.
RUMLAR PROTESTO ETTİ
Kıbrıs Rum yönetimi ise ara bölgedeki sahanın Türklere iadesine şiddetle karşı çıktı. Rum Dışişleri Bakanı Yoannis Kasulidis, sahanın yeniden düzenlenmesi çalışmalarını engellemek amacıyla BM üzerinde yoğun baskıda bulundu ancak protestoları başarılı olamadı.