Güncelleme Tarihi:
Birleşmiş Milletler’in (BM) en üst yargı kurumu olan Uluslararası Adalet Divanı (UAD), İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki uygulamalarının hukuki sonuçlarına ilişkin danışma görüşünü açıklayarak İsrail’i Gazze, Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da ‘işgalci’ olarak ilan etti. BM tarafından talep edilen ‘danışma görüşü’ için toplanan yargıçlar, Filistin topraklarında 1967’den bu yana süren işgalin hukuki sonuçlarını tüm dünyaya duyurdu.
‘İSRAİL TAZMİNAT ÖDEMELİ’
Divan’ın kararında İsrail’in işgal ettiği topraklardaki yerleşim politikalarının Cenevre Sözleşmesi’ni ihlal etmekte olduğu belirtilirken, İsrail’in uygulamalarının buralarda kalıcı olarak yerleşme amacı taşıdığını gösterdiği ve Filistinlilere ait doğal kaynakları kullanmanılmasının da uluslararası hukuka aykırı olduğu kaydedildi. “İsrail’in işgal ettiği topraklarda haksız uygulamalarından doğan tüm zararları tazmin etmelidir” ifadesi kullanılan UAD kararında ayrıca, ”Tüm devletler, İsrail’in işgal ettiği Filistin topraklarındaki varlığını hukuki olarak tanımama, yardım veya destek sağlamamakla yükümlüdür” denildi.
TÜRKİYE DE KATILMIŞTI
BM Genel Kurulu 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD’den, Divan Statüsü’nün 65. maddesine dayanarak 1967’deki savaştan bu yana İsrail’in Filistin’deki işgalinin hukuki neticelerine dair görüş istemişti. Lahey’deki Divan’da, şubat ayında yapılan duruşmalarda, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 49 ülke, konuya dair görüşlerini sunmuştu. Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada kararın memnuniyetle karşılandığı belirtilerek uluslararası topluma İsrail’e güçlü bir tavırla karşılık verme çağrısında bulunuldu.
KARARI TANIMIYORUZ
UAD’nin kararı sonrası İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, kararı tanımadıklarını belirterek, “Yahudi halkı ne ebedi başkentimiz Kudüs’te ne de ata mirasımız Yahudiye ve Samiriye’de (Batı Şeria) kendi topraklarının işgalcisi değildir. Lahey’deki hiçbir yalan karar bu tarihi gerçeği çarpıtamaz ve vatanımızın her yerindeki İsrail yerleşimlerinin yasallığını tartışmaya açamaz” ifadelerini kullandı. İsrail’in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, hafta başında yaptığı açıklamada UAD’nin Filistin topraklarındaki Yahudi yerleşim yerlerini ‘yasa dışı’ ilan etmesi halinde, işgal altındaki Batı Şeria’nın ilhak edilmesi çağrısında bulunmuştu.
BM, UAD’YE NE SORDU
BM Genel Kurulu 30 Aralık 2022 tarihli kararında UAD’den, 1967’den bu yana İsrail’in Filistin’deki işgalinin hukukiliğine ilişkin iki soru yöneltmişti:
1 - İsrail’in, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkını sürekli olarak ihlal etmesinin, işgali sürdürmesinin, Kudüs’ün yapısını ve statüsünü değiştirmeye yönelik faaliyetlerinin ve ilgili ayrımcı mevzuat ve tedbirleri kabul etmesinin hukuki sonuçları nelerdir?
2- İsrail’in uygulamaları, işgalin hukuki statüsünü nasıl etkilemektedir ve bu durumun tüm devletler ve Birleşmiş Milletler için doğurduğu hukuki sonuçlar nelerdir?
İsrail, 1967 savaşında Batı Şeria, Gazze ve Doğu Kudüs’ü işgal etmişti. Ordu 2005 yılında Gazze’den çekilmiş ancak komşu Mısır ile birlikte Gazze’nin sınırlarını kontrol etmeye devam etmişti.
HUSİLER İSRAİL’İN KALBİNİ VURDU
Dün sabah saatlerinde İsrail’in başkenti Tel Aviv’deki ABD Büyükelçiliği yakınlarında insansız hava aracı (İHA) nedeniyle patlama meydana geldi. Patlamada bir kişi öldü, en az dört kişi yaralandı. Yemen’deki İran destekli Husiler saldırıyı üstlenirken Husilerin askeri sözcüsü Yahya Seri, yaptığı basın açıklamasında, “Tel Aviv, radarların tespit edemediği, hava savunma sistemlerinin engelleyemediği, Yafa isimli yeni bir İHA’yla hedef alındı” dedi. Husilerin, Tel Aviv’e düzenlediği saldırının, İsrail’deki askeri güvenlik kurumlarında “şok etkisi” yarattığı belirtilirken The Times of Israel haber sitesi, saldırının ardından hazırlanan rapora dayandırdığı haberde İHA’nın tespit edildiğini ancak insan hatası nedeniyle durdurulamadığını öne sürdü. Yedioth Ahronoth gazetesinin haberine göre, Tel Aviv’e kadar 2 bin kilometre yol kat eden patlayıcı yüklü İHA, İsrail ordusunun tespit sistemlerini karıştırmak için farklı rotalar kullandı ve alçak irtifada uçtu. Saldırının ardından İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, “İsrail devletine zarar veren veya onu terörle hedef alan herkesle hesaplaşacağız” ifadesini kullandı.