Açıkla bakalım
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 05, 2004 01:50
Geçen hafta yaşanan iki olay, Belçika hükümeti ile yasadışı terör örgütü DHKP-C arasında inanılmaz iki ilişkiyi ortaya çıkardı. DHKP-C’nin sözcüsü Musa Asaoğlu, Brüksel’de basın toplantısı düzenleyip, ‘Belçika ile güvene dayalı bir anlaşmamız var’ dedi.
Adalet Bakanlığı’nın bir sözcüsü de, arkadaşımız Zeynel Lüle’ye, ‘Sabancı suikastı sanıklarından Fehriye Erdal, Avrupa’daki operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar arasındaydı. Ancak İçişleri Bakanlığı serbest bıraktırdı’ dedi. Bu inanılmaz iki gelişme, Belçika hükümeti konusunda iki soruyu da beraberinde getirdi:
1- Belçika, kanlı terör örgütü ile anlaşma mı yaptı?
2- Belçika İçişleri Bakanlığı, Türkiye’de cinayete karışıp kaçan bir teröristi mi koruyor?
Şimdi Türk kamuoyu, bu iki soruya yanıt bekliyor.
BİR ÖZÜR EKSİK KALDI
Belçika ile terör örgütü arasındaki inanılmaz ilişki, Türkiye ile Avrupa ülkelerinin ortaklaşa düzenlediği DHKP-C operasyonuyla başladı. Türkiye, Belçika, İtalya, Almanya ve Hollanda’nın katıldığı operasyonun ilk saatlerinde Sabancı suikasti zanlısı Fehriye Erdal, Brüksel’de bir örgüt evinde gözaltına alındı. Ancak Erdal’ın ‘yanlışlıkla’ gözaltına alındığı ortaya çıktı. Fehriye Erdal, daha o gün serbest bırakıldı. Belçika polisinin Erdal’ı gözaltına alarak yaptığı vahim hata, uluslararası skandala dönüşebilecek bir gerçeği de ortaya çıkardı. Fehriye Erdal Belçika’da göz hapsinde filan değildi. Polis kendisini izlemiyordu, ülkede istediği yere gidiyor, hatta bir örgüt evinden diğerine elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyordu.
ÖRGÜT: ANLAŞMAMIZ VAR
Bu çelişkili durumun açıklaması ise Belçika hükümetinden değil, DHKP-C’den geldi. Terör örgütü adına faaliyetler yürüten ve Fehriye Erdal ile birlikte tutuksuz olarak yargılanan ve son operasyonda gözaltına alınıp Erdal gibi serbest bırakılan 8 militandan biri olan Musa Asaoğlu Brüksel’de bir açıklama yaptı. Terör örgütünün Brüksel’de enformasyon büro sözcüsü olarak tanıttığı Asaoğlu, ‘Belçika İçişleri Bakanlığı ile güvene dayalı bir anlaşmaları olduğunu’ ilan etti. Asaoğlu, 8 DHKP-C’linin bu kapsamda serbest kaldığını da belirtti.
SKANDALLAR BİTMİYOR
Bu açıklamanın yankıları sürerken şok edici bir açıklama da Belçika Adalet Bakanlığı’ndan geldi. Adalet Bakanlığı savcılık sözcüsü, ‘Özdemir Sabancı Suikasti sanıklarından Fehriye Erdal, Avrupa’daki operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar arasındaydı. Ancak İçişleri Bakanlığı devreye girip, Fehriye’nin serbest bırakılmasını istedi’ dedi.
Bu açıklama uluslararası teröre karşı ortaklaşa yapılan bir operasyonun Belçika kısmının neden başarısız olduğunu gösterdi. Belçika’nın bir terör örgütüyle devlet bazında bir güven anlaşması yapması ve gözaltına alınan teröristleri bu anlaşma çerçevesinde serbest bıraktırması gibi iki skandala Belçika hükümeti henüz bir yanıt vermedi.
BELÇİKA CİDDİYE ALMADI
Belçika terörle mücadele timlerinin büyük bir gizlilik içinde operasyonu gerçekleştirdiği ve Avrupa Birliği terör örgütleri listesinde yer alan DHKP-C’nin bilinen önemli üyelerinden 8’ini serbest bırakmasına Belçika’daki Türk dernek temsilcileri de tepki gösterdi. Gurbetçiler, ‘Belçika tarafı DHKP-C’li Musa Asoğlu’nun açıklamalarını ciddiye almadılar. Böyle bir şeye zaten ihtimal vermiyoruz. Doğrusu Belçika’nın başta Fehriye Erdal olmak üzere aranan örgüt elemanlarını Türkiye’ye iade etmesidir’ diyerek, AB ülkelerini teröre karşı ciddi tedbir almaya çağırdılar.
1- Belçika, kanlı terör örgütü ile anlaşma mı yaptı?
2- Belçika İçişleri Bakanlığı, Türkiye’de cinayete karışıp kaçan bir teröristi mi koruyor?
Şimdi Türk kamuoyu, bu iki soruya yanıt bekliyor.
BİR ÖZÜR EKSİK KALDI
Belçika ile terör örgütü arasındaki inanılmaz ilişki, Türkiye ile Avrupa ülkelerinin ortaklaşa düzenlediği DHKP-C operasyonuyla başladı. Türkiye, Belçika, İtalya, Almanya ve Hollanda’nın katıldığı operasyonun ilk saatlerinde Sabancı suikasti zanlısı Fehriye Erdal, Brüksel’de bir örgüt evinde gözaltına alındı. Ancak Erdal’ın ‘yanlışlıkla’ gözaltına alındığı ortaya çıktı. Fehriye Erdal, daha o gün serbest bırakıldı. Belçika polisinin Erdal’ı gözaltına alarak yaptığı vahim hata, uluslararası skandala dönüşebilecek bir gerçeği de ortaya çıkardı. Fehriye Erdal Belçika’da göz hapsinde filan değildi. Polis kendisini izlemiyordu, ülkede istediği yere gidiyor, hatta bir örgüt evinden diğerine elini kolunu sallaya sallaya dolaşıyordu.
ÖRGÜT: ANLAŞMAMIZ VAR
Bu çelişkili durumun açıklaması ise Belçika hükümetinden değil, DHKP-C’den geldi. Terör örgütü adına faaliyetler yürüten ve Fehriye Erdal ile birlikte tutuksuz olarak yargılanan ve son operasyonda gözaltına alınıp Erdal gibi serbest bırakılan 8 militandan biri olan Musa Asaoğlu Brüksel’de bir açıklama yaptı. Terör örgütünün Brüksel’de enformasyon büro sözcüsü olarak tanıttığı Asaoğlu, ‘Belçika İçişleri Bakanlığı ile güvene dayalı bir anlaşmaları olduğunu’ ilan etti. Asaoğlu, 8 DHKP-C’linin bu kapsamda serbest kaldığını da belirtti.
SKANDALLAR BİTMİYOR
Bu açıklamanın yankıları sürerken şok edici bir açıklama da Belçika Adalet Bakanlığı’ndan geldi. Adalet Bakanlığı savcılık sözcüsü, ‘Özdemir Sabancı Suikasti sanıklarından Fehriye Erdal, Avrupa’daki operasyonlar kapsamında gözaltına alınanlar arasındaydı. Ancak İçişleri Bakanlığı devreye girip, Fehriye’nin serbest bırakılmasını istedi’ dedi.
Bu açıklama uluslararası teröre karşı ortaklaşa yapılan bir operasyonun Belçika kısmının neden başarısız olduğunu gösterdi. Belçika’nın bir terör örgütüyle devlet bazında bir güven anlaşması yapması ve gözaltına alınan teröristleri bu anlaşma çerçevesinde serbest bıraktırması gibi iki skandala Belçika hükümeti henüz bir yanıt vermedi.
BELÇİKA CİDDİYE ALMADI
Belçika terörle mücadele timlerinin büyük bir gizlilik içinde operasyonu gerçekleştirdiği ve Avrupa Birliği terör örgütleri listesinde yer alan DHKP-C’nin bilinen önemli üyelerinden 8’ini serbest bırakmasına Belçika’daki Türk dernek temsilcileri de tepki gösterdi. Gurbetçiler, ‘Belçika tarafı DHKP-C’li Musa Asoğlu’nun açıklamalarını ciddiye almadılar. Böyle bir şeye zaten ihtimal vermiyoruz. Doğrusu Belçika’nın başta Fehriye Erdal olmak üzere aranan örgüt elemanlarını Türkiye’ye iade etmesidir’ diyerek, AB ülkelerini teröre karşı ciddi tedbir almaya çağırdılar.