A.A
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 17, 2008 21:33
Sovyetler Birliği'nin yıkılmasından bu yana durulmayan Güney Kafkasya'da, Gürcistan ile Abhazya arasındaki soruna çözüm arayışına giren Almanya, üç aşamalı önerisini taraflara sundu.
Tiflis'te temaslarda bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Gürcistan Dışişleri Bakanı ile görüştükten sonra düzenlenen basın toplantısında, planın temelinde, taraflar arasında doğrudan diyalog kurulmasının olduğunu söyledi.
Planla bir çıkış yolu bulunmasının amaçlandığını kaydeden Steinmeier, AB'nin plana güçlü bir destek vereceğini kaydetti.
Gürcistan ile Abhazya'nın öneriye cevapları ise, Batılı ülkelerin desteğini aldığını söyleyen Steinmeier'ın beklentilerini karşılamadı.
Gürcülere karşı mücadelesinde Rusya'nın desteğini arkasında hisseden Abhazya'nın lideri Sergey Bagapş, plandaki bazı ana noktalar konusunda soru işaretleri bulunduğunu söyledi.
Rusya'nın Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da benzeri bir ifade kullandığı açıklamasında, planın, "Gürcü mültecilerin dönüşünü" kapsayan aşamasına değindi, bunun için zamanın henüz erken olduğunu belirtti.
Lavrov, ilk adımın, taraflara, birbirlerine saldırmayacaklarına dair bir kararın altına imza attırmak olması gerektiğini kaydetti.
Rus Bakan, mültecilerin geri dönmesine olanak sağlayacak bir anlaşma ihtimalinin şu aşamada gerçek dışı olacağını ifade etti.
Gürcistan Dışişleri Bakanı Ekaterina Tkeşelaşvili de, öneriye kuşkulu yaklaştığını gösteren açıklamasında, Almanya'nın teklifindeki bazı maddelerin kendilerini mutsuz ettiği mesajını verdi.
Tkeşelaşvili, "Olumlu noktalar var. Ancak müzakere edilmesi gereken çok önemli bölümler de bulunuyor" diye konuştu.
Sorunlu bölgedeki Rus barış gücünün yerine, Batılı kuvvetlerin almasını isteyen Gürcistan, öneride, Rusya'nın da sorunun bir parçası olarak gösterilmesini ve statüsü ne olursa olsun Abhazya'nın, Gürcistan'ın bir parçası olarak kalacağının açıkça ifade edilmesini istiyor. Bagapş ise Abhazya'nın Gürcistan'ın idaresi altına dönme fikrini kesinlikle kabul etmiyor.
Almanya'nın önerisi üç aşamadan oluşuyor ve tarafların şiddete son vermesi, Gürcü mültecilerin bölgeye kademeli olarak geri dönüşünün güvence altına alınması ve Abhazya'nın Gürcistan içinde otonom bir bölge olarak kabul edilmesi isteniyor.
-GÜRCÜ-ABHAZ SORUNU-
Gürcistan ile Abhazya arasındaki gerginlik, Abhazya parlamentosunun 1992'de bağımsızlık ilan etmesinin ardından tırmanışa geçti ve taraflar arasındaki çatışmalar savaş boyutuna ulaştı.
Yaklaşık bir yıl süren savaş, Abhazların lehine sonuçlandı ve Gürcü birlikleri Eylül 1993'te geri çekildi.
Taraflar, Rusya'nın arabuluculuğunda yapılan görüşmelerin ardından ateşkes anlaşması imzaladı ve 1500 Rus askerinin yerleştirildiği tampon bölge oluşturuldu. İmzalanan ateşkes anlaşmasının uygulanmasını denetlemek amacıyla BM Gürcistan Askeri Gözlemci Misyonu (UNOMIG) kuruldu.
Abhaz yönetimi, kasım 1994'te tekrar bağımsızlık ilan etti ve Vladislav Ardzınba ilk cumhurbaşkanı olarak seçildi.
Moskova'da 16 Ocak 1996 tarihinde toplanan Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi ülkeler, Abhazya'ya, Gürcistan'ın toprak bütünlüğünü kabul edinceye kadar ekonomik ambargo uygulanması konusunda anlaştı.
Gürcistan bir süre sonra Rus Barış Gücünden, ya bölgeyi terk etmesini ya da Abhazya'daki kontrolü sıkılaştırmasını ve bölgeden göç eden Gürcülerin evlerine dönmesine yardımcı olmasını istedi.
-ABHAZYA-
-Karadeniz'in kıyısındaki Abhazya'nın Rusya ile sınırı bulunuyor. Sovyetler Birliği döneminde üst tabakanın tatil tercihi olan Abhazya'da nüfus 350 bin civarında.
-Abhazya'nın bağımsızlığı hiçbir ülke tarafından tanınmıyor. Gürcistan kuvvetleri, Abhazya'da, Sohum yönetiminin bağımsızlık ilanından sonra çıkan savaşı kaybetti ve geri çekilmek zorunda kaldı. Savaşta yaklaşık 10 bin kişi öldü.
-Abhazlar ile Gürcüler arasında etnik bakımdan farklılık bulunuyor. Abhazlar, Sovyetler Birliği döneminde Gürcüleştirilmek istendiklerini iddia ediyor ve artık kendi hür iradeleriyle hareket etmek istiyor.
-Bağımsız düşünce kuruluşu “International Crisis Group”a göre, Sovyetlerin 1989'da yaptıkları nüfus sayımı, Abhazların, bölge nüfusunun sadece yüzde 18'ini oluşturduğunu gösteriyor. Bu tarihteki verilere göre nüfusun yüzde 45'ini Gürcüler, geri kalanını Rus ve Ermeniler oluşturuyor.
-Gürcistan, çatışmalar nedeniyle büyük bölümü Gürcü yaklaşık 250 bin kişinin bölgeyi terk ettiğini öne sürüyor. Abhaz yetkililere göre bu rakam 160 bin.
-1990'ların sonlarına doğru bazı Gürcüler, sınırdaki Gali bölgesinde bulunan evlerine geri döndü.
-Gürcistan'da 2004 yılındaki “kadife devrim” ile dönemin Devlet Başkanı Eduard Şevardnadze'den iktidarı devralan Mihael Saakaşvili, ülke bütünlüğünü sağlamanın önceliği olduğunu açıkladı. Rus-Gürcü ilişkilerindeki gerginlik, Saakaşvili'nin iktidarı sırasında arttı ve Tiflis yönetimi, Rusya'yı Abhazlara destek vermekle suçladı.
-Abhazların yüzde 80'i Rus pasaportuna sahip. Rusya, Abhaz emeklilere maaş ödüyor.
-Rusya'nın eski Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kosova'nın bağımsızlığının tanınmasının ardından 16 nisanda, Abhazya ve Güney Osetya ile ilişkilerin geliştirilmesi talimatını verdi.
-Rusya'nın, 1994'te yapılan anlaşma uyarınca bölgede 3000 barış gücü askeri konuşlandırma hakkı bulunuyor. Tiflis, Rus askerlerin Abhazlara destek verdiğini iddia ediyor. Rusya ise daha fazla kan dökülmesinin önüne geçmek için orada bulunduğunu savunuyor.
-Rusya, mayıs ayında Gürcistan'ın Abhazya'ya girme niyetinde olduğunu ileri sürerek bölgeye ek asker gönderdi. Gözlemciler, asker sayısının 3000 sınırını aşmadığını açıklarken, Gürcistan bölgeye girme niyetinde olmadığını belirtti.
-BM, bir Rus uçağının Gürcistan'a ait bir casus uçağını Abhazya üzerindeyken vurduğunu rapor etti. Rusya iddiayı yalanladı, uçağın Abhazlar tarafından düşürüldüğünü açıkladı.
-Saakaşvili, Güney Osetya ile Abhazya'ya, federal birer eyalet olarak geniş özerklik teklifinde bulundu. Teklif, bağımsızlıktan başka bir öneriyi kabul etmeyeceklerini açıklayan Oset ve Abhaz yetkililer tarafından reddedildi.