ABD'nin Kafkaslar'daki asıl amacı

Güney Osetya'daki çatışmalar tüm dünyada yankılanmayı sürdürürken bu gelişmelerin Gürcistan yönetiminin geleceğini nasıl etkileyebileceği de tartışılıyor. The Guardian gazetesinin köşe yazarı Jonathan Steele, “Bu bir boru hattı savaşı değil, Rus etkisine karşı bir taarruz" başlıklı yorumunda Gürcistan Cumhurbaşkanı Mihail Şaakaşvili'nin hesap verme zorunda kalabileceğini öne sürdü.

Saakaşvili'den hesap sorulabilir

İngiliz Guardian gazetesinde Jonathan Steele imzasıyla yayınlanan “Bu bir boru hattı savaşı değil, Rus etkisine karşı bir taaruz” başlıklı köşe yazısında, "Tüm Gürcü kuvvet ve sivilleri, Güney Osetya ve Abhazya'dan çıkarılıp bir ateş kez gündeme gelirse, Gürcistan Cumhurbaşkanı Saakaşvili'den sadece toprak kaybından değil, aynı zamanda Nato'ya erken üyelik şansını kaybetmekten de hesap sorulabilir" görüşünü dile getirdi.

ABD'nin Kafkaslar'daki asıl hedefi

Bakü-Ceyhan-Tiflis boru hattının, ABD'nin sponsorluğundaki daha büyük "stratejik bir denklem"de küçük bir unsur olduğunu savunan Steele, asıl hedefin bölgedeki Rus etkisini, ekonomik, siyasi, diplomatik veya askeri bütün yönleriyle azaltmak olduğunu, Saakaşvili'nin de, bu stratejinin, bölgedeki "en hevesli" savuncularından biri olduğunu öne sürdü. Steel "Boru hattı komşuları olan Azerbaycan ve Türkiye daha az keskindir. Onlar, Rusya ile iyi ilişkilere devam ettirirken ve provokasyondan kaçınırken, Hazar petrolünden ekonomik çıkarlarının mahsülünü toplamaya çalışıyorlar" yorumunu yaptı.

Dünyanın en uzun ikinci boru hattı

Yazıda, Bakü’den başlayıp, Gürcistan üzerinden geçerek Türkiye’deki Ceyhan limanına ulaşan boru hattının, Mayıs 2006’da tamamlandığı ve dünya üzerinde ikinci en uzun hat olduğu bildirildi.

Bu arada, Steele, “Saakaşvali hedefini aştı mı?” sorusunun sorulduğu yazısında Gürcistan'ın, Saakaşvili'nin iktidarda kaldığı sürece ülkesinin Rusya ile ilişkilerini düzeltip düzeltemeyebileceği sorusunu sorarken, Gürcistan'ın NATO üyeliği adaylığına da dikkat çekerek, NATO'dan, üyelik prosedürünü bu sonbaharda başlatılması sözünü sağlama umutlarının sekte uğrayıp uğramadığını da değerlendirdi. Steele, 2005 yılında ABD Başkanı’nın Tiflis ziyareti sırasında Gürcü lidere sakin olmasını söylediğine işaret etti.

Fransa ve Almanya'nın, geçen ilkbaharda, ABD Başkanı Bush'u, Gürcistan'ın Nato üyeliğini geciktirmeye zorladıklarına dikkat çekilen yorumda, yaşanan ani krizin ABD'yi zor durumda bıraktığı bildirildi. Gürcistan'ın Nato hedefini destekleyen ABD'nin askeri müdahele konusunda tedbirli olduğu, güçlü Rusya karşısında fazla bir işe yaramayacağını bildiği de ifade edildi.