Güncelleme Tarihi:
Rus saldırısından bu yana Avrupa Birliği’nin (AB) kapısını ısrarla çalan Ukrayna, sonunda istediğini elde etti. AB liderleri dün sona eren zirvede Ukrayna ile üyelik müzakerelerine başlanmasına karar verdiler. Karar, AB tarihinde ilk defa kullanılan bir yöntemle, bu adıma karşı çıkan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın salonda olmadığı bir anda alındı.
Orban, zirve öncesinde ve Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile yaptığı beşli toplantıda, “Üyelik liyakate dayalı bir süreçtir. İstisna yoktur. Bizim üyelik koşullarını yerine getirmemiz on yılımızı aldı” diyerek çizgisini koruduğunu gösterdi. Toplantı başlamadan veto beklentisi gerçek ve oldukça yüksekti.
FORMÜL SCHOLZ’TAN
Saatler süren tartışmanın ardından ilerleme sağlanamaması üzerine Scholz, Orban’a karara katılmak istemiyorsa bir süreliğine dışarı çıkmasını önerdi. Buna yeşil ışık yakan Orban hem karara katılmamış hem de karar alınmasını engellememiş oldu. Orban, kısa bir süreliğine, AB Konseyi binasında ülkesine tahsis edilen odaya gitti. Liderlerin yanına döndüğünde ise Ukrayna kararı alınmıştı. Michel, kararı, “AB Konseyi, Ukrayna ve Moldova ile katılım müzakerelerini başlatma kararı aldı. Gürcistan’a adaylık statüsü verdi ve Bosna Hersek ile katılım kriterlerine gerekli uyum sağlanır sağlanmaz müzakerelerin başlatılmasına karar verdi. Komisyon, böyle bir kararın alınması amacıyla marta kadar bir rapor sunacak” sözleriyle açıklarken Orban açtı ağzını yumdu gözünü.
VETO HAKKI VAR
Orban, kısa bir videoda karar için, “Tamamen anlamsız, mantıksız ve hatalı. Macaristan pozisyonunu değiştirmeyecek” ifadelerini kullandı. Dün de “Bu kötü kararı almamalarına ikna etmek için sekiz saat harcadım. Sonunda bunun uzun bir süreç olduğunu ve çıkarlarına karşı olduğunu düşünmesi halinde Macaristan’ın istediği zaman bloke edebileceğini söyleyerek beni ikna ettiler” diye konuştu. Macaristan yakın vadede iki veto hakkına sahip. Bunlardan ilki Ukrayna için hazırlanacak müzakere çerçeve belgesi diğeri ise hükümetlerarası konferans çağrısı yapılması aşamasında gündeme gelebilir.
Genişlemede istediğini elde edemeyen Orban, Ukrayna’ya yapılması planlanan ek yardımı ise veto etti.
İSTEYİNCE OLUYOR
Türkiye’ye karşı izlenen yaklaşımda kullanılan söylem ve dayatılan bazı unsurları tartışmaya açma potansiyeli içeren AB’nin genişleme bağlantılı son kararları birden fazla açıdan dikkat çekici:
- UKRAYNA: AB ilk kez savaş halinde olan bir ülkeyle müzakerelere başlama kararı aldı. Karar, 27 üyeyle değil 26 üyeyle alındı. Müzakerelere başlamak için yedi şartı yerine getirmesi gereken Ukrayna dört şartı yerine getirdi.
- MOLDOVA: Üyelik için Mart 2022’de başvuran, Haziran 2022’de adaylık statüsü verilen şimdi de müzakerelere başlanması kararı alınan Moldova’nın durumu en iyi “hızlı tarife” örneklerinden. Ukrayna gibi Moldova’nın da Rus tehdidi altında olması dikkat çekiyor.
- GÜRCİSTAN: Rusya bağlantılı sorun bu ülkede de var. Adaylık statüsü verilmesiyle bir dönem Türkiye’nin üyeliğine karşı sıkça kullanılan coğrafya tezi tamamen çöktü.
- STRATEJİK: Kararlar şu ana kadar söylendiği gibi teknik olmaktan ziyade stratejik ve istendiğinde farklı davranılabildiğini gösteriyor.