Güncelleme Tarihi:
AVRUPA Birliği (AB) Komisyonu, eski ismi İlerleme Raporu, yeni ismi ise Türkiye Ülke Raporu olan belgeyi yayımladı. AB Komisyonu’nun geçen yıl hariç 1998’den bu yana her yıl düzenli olarak yayımladığı rapor, şu ana kadar Türkiye hakkında hazırlanmış eleştiri düzeyi en yüksek belge olma özelliğine sahip. Türkiye’nin üyelik sürecine yönelik bağlılığını yinelemesine rağmen bunu uygulamalarla desteklememesinden yakınılan belgede, ‘AB’den uzaklaşma ve temel haklar ile hukukun üstünlüğünde gerileme’ mesajları öne çıkıyor.
OHAL BEKLENTİSİ
AB’nin Türkiye’den en öncelikli beklentileri arasında olağanüstü hale (OHAL) gecikmeksizin son verilmesi yer alıyor. Darbe girişimi gibi bir tehdit karşısında hızlı ve orantılı adım atmanın Türkiye’nin meşru ihtiyacı olduğunu vurgulayan AB, bununla birlikte darbe girişimi sonrasında alınan önlemlerin geniş ölçeği ve kolektif yapısının ciddi endişeye neden olmayı sürdürdüğü görüşünde.
TEMEL HAKLAR
Başta ifade özgürlüğü olmak üzere insan haklarının tümünde geri gidişin sürdüğü tespitinde bulunan AB Komisyonu, yasal çerçevenin, insan hakları ve temel haklara saygı konusunda genel güvenceler içerdiğine dikkat çekip bunların etkili şekilde uygulanması gerektiğinin altını çiziyor.
YARGI
Türkiye’nin bu alanda AB müktesebatını uygulama ve Avrupa standartları açısından ilk aşamalarda olduğunun belirtildiği raporda, yargının genel kalitesi ve etkililiği üzerinde olumsuz gelişmeler yaşandığı vurgulanıyor. Yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı da AB tarafından sorgulanıyor. Alt mahkemelerin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararlarına uymalarının sağlanması da AB’nin çağrıları arasında yer alıyor.
TERÖRLE MÜCADELE
Terörle mücadelenin hükümetin meşru hakkı olduğu vurgulanarak PKK ve türevlerinin, AB’nin terör örgütleri listesinde olmayı sürdürdüğü hatırlatılıyor. Terörle mücadele önlemlerinin orantılı olması ve AİHM içtihadı ile Avrupa standartlarıyla uyumlu hale getirilmesi gerektiği vurgulanıyor.
EKONOMİ
Türk ekonomisinin iyi düzeyde ilerlemiş olduğunu ve işleyen bir pazar ekonomisi olarak değerlendirilebileceğini belirten AB, büyümenin 2017’de güçlü şekilde sıçrama yaptığını ancak Türkiye’nin makroekonomik dengesizlikleri gidermemesi halinde bunun sürdürülebilir olmadığı tezini işliyor.
YUNAN ASKERLER
Sınırı geçtikleri için tutuklanan iki Yunan askerin durumu da Yunanistan’ın girişimleri sonrasında metne dahil edildi.
FETÖ’YE TERÖR ÖRGÜTÜ DEMEDİ
Bazı medya organlarında AB Komisyonu’nun FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımlayacağına yönelik iddialar yer almıştı. AB Komisyonu, terör örgütü olarak ilan etmek bir yana ‘FETÖ’ ifadesini bile kullanmadı.
OLUMLU VURGULAR
AB Komisyonu’nun bazı üye ülkelerin çağrılarına rağmen Türkiye’nin üyelik perspektifini sorgulamaya açmaması olumlu vurgular arasında. Türkiye’nin Suriyeli mülteciler konusunda takındığı tavır ve gösterdiği çabaların AB Komisyonu tarafından ‘olağanüstü’ olarak tanımlanması da Ankara açısından belgedeki en olumlu vurgu olarak dikkat çekiyor. Komisyonun, gümrük birliği güncelleştirmesi konusundaki önerisinin arkasında durması da Ankara açısından bir destek niteliğinde.
‘TÜRKİYE AB’DEN DEV ADIMLARLA UZAKLAŞTI’
SERT mesajlara rağmen köprüleri atmama yaklaşımını koruyan AB Komisyonu, Türkiye’ye mevcut olumsuz eğilimi tersine çevirme çağrısı yapıyor. Raporu açıklayan AB Komisyonu’nun Genişleme Müzakerelerinden Sorumlu Üyesi Johannes Hahn, “Türkiye, özellikle hukukun üstünlüğü ve temel haklar konusunda AB’den dev adımlarla uzaklaşmayı sürdürdü” dedi. Türkiye’nin stratejik bir komşu olduğunu ve ortak çıkar alanlarında birlikte çalışmayı sürdüreceklerini söyledi. Üyeliğin büyük ölçüde Ankara’ya bağlı olduğu mesajını veren AB Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise “Türkiye’nin yerinin Avrupa’da ve adaylığının kesin olduğunu” teyit etti.
BOZDAĞ: AB’DEN BİZ VAZGEÇMEYİZ
HÜKÜMET Sözcüsü Bekir Bozdağ, Bakanlar Kurulu sonrasında şunları söyledi: “Burada Avrupa Birliği’nden uzaklaşan Türkiye değil, tam üyelik konusunda tarafsız davranmayan, taraflı olan, eşit, adil davranmayan AB’dir. Biz buna rağmen Avrupa Birliği hedefinden vazgeçmedik, bundan sonra da vazgeçmeye niyetimiz yok. Eğer onlar vazgeçiyorlarsa o zaman çıksınlar, ‘Biz Türkiye’ye ilişkin kanaatlerimizi değiştirdik, vazgeçtik’ desinler.”