Güncelleme Tarihi:
-Avrupa Parlamentosu Başkan Yardımcısı Alexander Graf Lambsdorff: Bu derece saygın iki Türk gazetecinin AB-Türkiye Zirvesi’nden hemen önce tutuklanması alay etmek gibi. Saçma bir durum söz konusu. Yeni hükümet demokratikleşmeye odaklanacağını ilan etti ve aynı gün tutuklama kararı çıktı. Türkiye’de bağımsız gazeteciliğin şansı yok. Demokrasi için yaşamsal olan bu konu AB-Türkiye Zirvesi’nde ele alınmalı.
-AP Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt: AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB liderlerine Başbakan Davutoğlu’yla görüşmelerinde hukukun üstünlüğüne ve temel özgürlüklere saygı konusunda Türkiye’nin daha fazla şey yapmasına acilen ihtiyaç olduğu konusunda net olmalarını ısrarla tavsiye ediyorum. Zaten cezaevinde olan iki düzine gazeteciye ek olarak iki gazetecinin tutuklanması kabul edilemez ve son derece endişe verici. Özellikle bu tehlikeli zamanlarda dirençli bir toplumun özgür gazeteciliğe ihtiyacı var.
-AP Türkiye Raportörü Kati Piri: Tutuklamalar, Türkiye’de basın özgürlüğünün ağır baskı altında olduğunu gösteriyor. Antalya’daki G20 Zirvesi öncesi eleştirel televizyonlara el konuldu ve AB-Türkiye Zirvesi’ne günler kala tanınmış iki gazeteci tutuklandı. AB, mülteci krizi konusunda anlaşmaya varma ihtiyacı nedeniyle bunu duymazdan gelemez. AB’nin sessizliği satılık olamaz. AB’nin zirvede bu mesajı Ankara’ya açık şekilde iletmelerini umuyorum. Eğer Türk hükümeti AB hevesi konusunda dürüstse ve katılım sürecini hızlandırmak istiyorsa AB’nin endişelerini ciddiye almalı. Şu an medya özgürlüğüne ciddi baskı uygulanarak tersi yapılıyor.
-AP üyesi Marietje Schaake: İki gazetecinin tutuklanması endişe verici bir başka gelişme. Türkiye’de hukukun üstünlüğü ve temel özgürlüklerde sistematik bir gerileme görüyoruz. Özgür bir basın açık bir toplumun temel unsuru. Basın özgürlüğü resmen AB-Türkiye Zirvesi’nin gündeminde olmalı. Mülteciler ve DAEŞ’le mücadelede işbirliğine yönelik görüşmelerin Türkiye’deki insan haklarına daha çok odaklanılması ihtiyacını gölgelememesi önemli. İşbirliğinin temel haklara saygı gerektirdiği son derece net olmalı.
-AP Yeşiller Grubu Başkan Yardımcısı Ska Keller: Can Dündar’la seçimlerden önce bir araya geldik. Türkiye’nin geleceğinden çok endişeliydi. Haklıymış.
-Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Nils Muiznieks: Tutuklamalar Türkiye’de basın özgürlüğüne indirilmiş bir başka darbedir. Endişelerim, Türk mahkemelerinin sistematik olarak haberlerin doğruluğunu ve halkın bilgi sahibi olma hakkını dikkate almadığına işaret eden bir dizi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararına dayanıyor.
-Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Medya Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic: Yetkililerin tehlikeli saydıkları haberler nedeniyle yaşamlarını cezaevinde geçirmekle karşı karşıya kalmaları kabul edilemez. Bu derece sert bir ceza perspektifi bile topluma iktidardakilerinkiyle aynı görüşte olmayanların ciddi şekilde cezalandırılacağı yönünde caydırıcı bir mesaj gönderiyor.
-Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ) Başkanı Jim Boumelha: Can Dündar ve Cumhuriyet için çalışan gazetecileri gayet iyi tanıyoruz. Türk makamlarından Dündar ve Erdem Gül’ü derhal bırakmalarını ve hakkındaki suçlamaları düşürmelerini istiyoruz.
-Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı (EFJ) Mogens Blicher Bjerregard: Bu tutuklamalara mutlaka Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5’inci (özgürlük ve güvenlik hakkı) ve 10’uncu (ifade özgürlüğü) maddeleri bağlamında meydan okunacaktır ama bu arada meslektaşlarımızın hapiste tutulmasını kabul edemeyiz. Toplumun bilme hakkı ancak basın özgürlüğü aracılığıyla garanti altına alınabilir. Bu dava Türkiye’de yargının bağımsızlığı konusunda da ciddi soru işaretlerine neden oluyor.